richard gere ın kıçının kılları ağarmadan çevirdiği son aksiyon filmidir,bu filmde yalnızca saçları beyazdır.bruce willis ise alışılmışın aksine kötü karakterdir.
bruce willis ile richard gere'ın karizma düellosuna sahne olan filmdir. Sonuç mu? ben anlatayım, okuyucular karar versin.
--spoiler--
ikisi eski zamandan tanıdık olan ikili bir iskelede karşılaşırlar.
bruce willis, güneş gözlükleri yarım indirip, kafasını eğip, richard gere'a bakar,gülümser.
richard gere, sağ elini yatay olarak alnına koyar, bakar.
Bu arada filmde bruce hem kötüdür, hem gaydir, hakem satın alınmıştır.
--spoiler--
çakal carlos un hayatını pek de gerçekci anlatmayan filmdir. fakat gayet zevklidir ve hakikaten de kötünün tarafını tutturur. çakal ın iş konusunda ki titizliği de hayran olunasıdır.
güzel filmdir. ama hepsinden önce;
her akşam eve geldiğimde müziklerini dinleyip yorgunlugumu attığım film. cep telefonum da the jackal müziği ile çalıyor ama sesi duyanların birbirlerine bakışmalarından anladığım kadarıyla biraz psikopat duruyor cepte çalınca bu müzik.
1) frederick forsyth'in aşmış düzeyde profesyonel bir suikastçiyi konu alan casusluk romanı. çakal carlos'u anlattığı yorumları yapılmaktadır. gerçi romanın mı adının "çakal carlos"tan esinlenildiği, yoksa tersinin mi olduğu kısmen meçhuldür. fakat büyük ihtimalle ikincisi doğrudur.
2) bahsi geçen romandan yola çıkılarak senaryosu yazılmış filmler.
eskisi romana oldukça sadıktır (1973 yapımı, "the day of the jackal"). yönetmeni fred zinnemann'dır. konu romanda olduğu gibi fransa'da geçer ve hedef de gaulle'dür.
yenisi ise oldukça serbest şekilde uyarlanmış ve günümüze göre yer, hedef vs. oldukça değiştirilmiş, ama olayların gelişimi romandakine yakın formatta giden hollywood versiyonudur. bruce willis "çakal" rolündedir. abd ve rus istihbaratları, irlandalı ve ispanyol eski militanların yardımıyla onu yakalayarak abd üst yönetimine çeçen mafyası için yüklü para mukabilinde yapacağı suikasti engellemeye çalışmaktadırlar. yönetmeni michael caton-jones'dur. 1997 yapımıdır.
hem acilis sarkisinin hemde kapanisin massive attack ile yapildigi kucukluk zamanlarina denk gelen ve o zamanlar cok da film izlemedigimden mutevellit halen her sahnesini hatirladigim cogu kisinin begenmedigi ama benim asmis tabir ettigim filmlerdendir.
acilis muhtesem devrim sarkilarindan varsavyanka ve hemen ardindan super gaz superpredators ile olur. filmin sonunda endtrack diye yazilan massive attack in kanimca en depresif sarkisi olan dissolved girl un mikslenmis halidir fakat soundtrack albumunde yer almaz. bu sarki neo uyurken matrixte de cikmistir ne hikmetse o albumde de yoktur. ayni zamanda dissolved girl filmin ortalarinda bi yerde bruce willis in bornozla gozuktu sahnede de calar.