mark wahlberg ve edward norton'un karşılıklı döktürdüğü,oyunculuk eğitimi verdiği filmdir. charlize ablamızın güzelliği de filme ayrı bir çekicilik katmış. jason stathamın filmde pek gözükmemesi beni acayip sevindirik etti. mark ve edward reyizler varken o azcık ötede dursun.
edward norton a oynadığı o rol yakışmış gerçekten. kendisinin türlü türlü rollerin altından nasıl kalktığına şahit oluyoruz. bir felsefe hocası ve onun çakal ikiz kardeşini oynadığı leaves of grass ve azılı bir ırkçı ile bunun tam zıttını canlardığı efsanevi film american history x bunlara örnektir.
vurdulu kırdılı sahnelerin aksine, zekice düşünülmüş ayrıntılar, bilgisayarcı zeki piçin yaptığı olağanüstü işler filmi daha bir çekici kılıyor. charlize theron un bu çekicilikte payı azımsanacak gibi değil tabiiki.
Çok güzel bir kadro, fenâ olmayan bir kurgu, aksiyon vs. izlenebilirliği yüksek bir film yani. Wahlberg bence başrole pek uygun değildi, Norton çok iyi. Ocean ekibi ile ister istemez bir rekabet.
Her şey iyi hoş da, hırsızsınız siz yahu! Filmi izlerken karakterlerin havaları vesaire, sanıyorsun ki vatan kurtarıyorlar, yüzsüzlüğün bu kadarı!
Not: Michael Caine'in oynadığı 1969 yılı yapımı orijinal filmi de en kısa sürede izlemek gerek, zaten bu filmde de göndermeler vardı.
kardeşlere oynatılmaması gerekn oyun. aksi takdirde iş oyunla fotoğraf çektirmeye kadar gidebilir. hatta artık sürekli bilgisayar başında oyun oynamasından bıkıp sildiğinizde o fotoğraf görülüp ''niye sildin benim oyunumu'' diye cingar çıkartılabilir.
izlenilen ve ertesi gün unutulan film. eğlencelik bir mini cooper show. aynı zamanda edward norton gibi bir ilaha kesinlikle yakışmayan yapım. izlenilecekse aynen 300'de olduğu gibi (bkz: #2058536) dvd'sini kiralamak en iyi çözümdür. satın almak değil.
charlize theronun sizi kendisini bir kez daha aşık ettigi filmdir. mini cooperları geliştirdikleri, test ettikleri sahneler ve venedikteki kasa çalma sahneleri unutulmazdır.
edward norton adını görüp bir bakalım nasılmış bu film dedim,izlemeye başladıktan sonra baktım yarım saat geçti herif yok ortada. bir de kötü türkçe dublaj yapmışlar ki o bıyıklar ve o dublajla imdb den ancak öğrenebildim o kazmanın edward norton olduğunu. yani demem o ki dublajsız izlemek lazım bu filmi yoksa bu kadar kötü olamaz. sanmıyorum en azından.
film müthiş bir soygun planıyla başlar ve bir anda hoş bir hayranlık uyandırır.Akabinde daha tekdüze olaylardan sonra sonlara doğru esas soygun ve plan karşımıza çıkar.Saniye saniye heyecan yayar ve 'ulan yuh bu da mı düşünülmüş' dedirtir.
Bilisayarcı elemanın o bokları nasıl yaptığı insanoğlunun aklına sığmaz.
