son zamanlarda izlediğim en güzel komedi dizilerinden biri. bazı bölümleri o kadar güldürdü ki, avrupa yakasında burhan altıntop'a güldüğüm günler aklıma geldi. zamanınız varsa izleyin derim. ingiliz aksanı ilk bir kaç bölümde garip gelsede anlaşılması bakımından amerikan ingilizcesinden daha kolay. en sevdiğim sahnelerden biri;
az önce ikinci kez bitirdiğim, imdb'deki bilgilerine bakarken 2013'te çıkan 50 dakikalık bir bölümünün daha olduğunu öğrendiğim muhteşem komedi dizisi. o bölümü fark ettiğim için güne ekstra 3 puan ekliyorum. 6/10 oldu bugüne puanım.
favori bölümüm 2. sezon 1. bölümü. gittikleri müzikalin adının ''gay:the musical'' olması, müzikalde ''i love willies'' tarzı yaran şarkıları dinlemek ve yanlış tuvaletlere giren roy ile moss'un engelli ve garson olarak salonu terk etmeleri efsanedir.
Uzun zamandır hiçbir diziye bu kadar gülmemiş, karakterleri bu kadar benimseyip sevmemiştim. Roy, moss, jen bunu başararak sevgimi kazanmış, aynı bölümleri tekrar tekrar aynı kahkaha ve samimiyet ile izlettirmeyi de başarmış.
Bölümler, sezonlar ne kadar az olsa da ısıtıp ısıtıp izlenmeyi mümkün kılacak bi sempati barındırıyor bol miktarda içerisinde.
2 günde bitirdiğim muhteşem dizi. izlediğim hiçbir dizi beni bu kadar güldürmemişti. durdurup tekrar tekrar izleyerek kahkaha attığım sahneleri var. dizinin mizahı üst düzey.
--spoiler--
Gittiği gay müzikalinde engelliler tuvaletini kullanmaya karar verdi. acil Yardım düğmesine dokunuverdi istemsiz. Sonrasında Kapıyı tıklatıp hangi sıkıntıdan müzdarip olduğunu soran görevlilere engelli olmasını ileri sürdü.
--spoiler--
--spoiler--
Çalıştığı şirketin bilgi işlem departmanında patron. internetin ne olduğunu bilmiyor. Müdürüyle yaptığı mülakatta Mouse imlecini oynatabilmeyi bilgisayar becerisinden saydı. işi aldı.
--spoiler--
the office'i bitirdikten sonra oluşan boşluktan ve üzüntüden dolayı sitcomlara bakınmaya başladım. önce the superstore'u izledim ama tabii ki yerini tutmadı. şimdi bunu açtım, çok zorlama ilerliyor gibi geliyor. bende hep böyle oluyor bir diziyi çok sevince sonrakiler tırt gelmeye başlıyor.