sernaryo fikri müthiş ama aksiyon sahnelerindeki mantıksızlık nedeniyle bir türlü budur işte! diyemediğim film.
burdan sonrası izleyenler için;
--izleyenler icin--
en başta kaçan ilk klon henüz 3 yıldır hayattadır. Kaldı ki klonlama merkezinin sahibi klonların 5 yaşındaki bir çocukla eş değer bir beyin yapısı olduğunuda yardımcısına söylemişti. Peki bu 5 yaşındaki çocuğun aklına sahip klon nasıl olurda araba, ucan motoru biner binmez profesyonellere taş çıkartırcasına kullanmasını nereden öğrenmiştir. Hadi onu geçtim, yahu gaz fren nedir diye de sormaz mı vitesleri filan..
Klon ve orijinal i yanyana geldiğinde klon ufak bir psikoloji oyunuyla orijinali vurdurmuştu. Nasıl olurda onun asıl kimliğini öğrenmediklerinden emin olup tekrar klon üssüne gidebiliyor? bir de 55. kattan asagıya düşüp ufak bir cizikle kurtulan esas oğlan olayıda pek bi ilginç...
--izleyenler icin--
ilk yarısı bilim kurgu, ikinci yarısı ise aksiyon olan film. kaliteli bir senaryosu olsa da aksiyon sahnelerinin gereksiz fazlalığı ve "hadi lan" şeklinde tepkiler verdirten kaza sahneleriyle, insanı sonlarına doğru baymaya başlıyor affedersiniz.
teknoloji-yıl karşılaştırması da tutarsız olmuş kanımca. 20. yüzyıldan kalma nokia telefonlar, jet motorlu uçan motorsikletler, 2050'den önce icat olmasını beklemediğim xbox'lar, 1992 yapımı mini chopper'lar... hepsi bir arada.
filmin sonunda "e peki noolcak şimdi bu klonlar? saldınız çayıra kim kayıra? müşteriler naapıcak şimdi? ya bu klonlar uyanık çıkıp ne biliim banka soyarsa, katil olursa ya da gerçeklerini öldürüp yerine geçerse ya da ne biliim hiçbişey yapmasalar bile... olmaz abi ya. ya da ya müşteriler bu sefer kendileri bu klonları sigorta için evlerinde bi yerde hapsederlerse vsvs noolcak?" gibi bir sürü soru uyandı beynimde...
--spoiler--
bir aksiyon filminde olabilecek tüm absürdlükler var, hani bi matrix gibi işin felsefi yanına da hiç girmemiş.
klonlayan manyak bi bilim adamı var kötü, içerden adam kaçıyor dış dünyaya, dedektif son anda iyi çıkıyor esas kız ile esas oğlan * sevişiyorlar falan hep aynı. yok lan kadro da iyiydi hani, gerçi ortada habire bön bakan scarlett johansson gerçeği de var ama ewan abime yazık olmuş.
--spoiler--
ilk yarısını göz kırpmadan izlettiren ama ikinci yarısında silah sesleri ve araba çarpışmalarının baydığı michael bay filmi.
(bkz: Lincoln Six Echo)
(bkz: Jordan Two Delta)
tüm film, gerek hikayesi, gerekse sahneleri bir yana scarlett johansson bir yana.
--spoiler--
hikaye mantık olarak villagei andırıyor denebilir. al villagei, şimdi biraz bilim kurgu, biraz aşk, çok fazla aksiyon ekle; aha da aynı oldular. insan kopyalarını yetişdirdikleri bölüm de matrix ten birebir alınmış gibi. bir de bu başroldeki iki arkadaş çok şanslı tipler. her başrol böyle olabilir, ama bunlar apayrı; hem yeterli bilgi ve deneyimden yoksunsun, hem de koca koca helikopterleri, tuhaf makineleri takır takır bitiriyorsun. * sabun köpüğü gibi biraz, ama scarlett var işte. *
--spoiler--
ewan mcgregor ile scarlett johansson'un başrolü paylaştığı güzel konulu film.ilginç senaryosu,bir melek kadar güzel olan scarlett johansson'u ve efektif sahneleriyle izlenmesi gerekenlerden.