Zamanında ewan mcgregor sevgim depreştiği için izlediğim, bol aksiyon ve mantık hatalı 2005 yapımı michael bay filmi. 6.9 imdb puanına sahip, 126 milyon dolar bütçe ile çekilen ve gişede batan bir yapımdır. Konusu güzel olsa da, mantık hataları/eksik yanları yüzünden ortalama bir filmden öteye geçemiyor malesef. Onun dışında zaman geçirmek için ideal, scarlett'in en hoş göründüğü filmdir*https://galeri.uludagsozluk.com/r/1195582/+
an itibariyle fox da yayınlanmakta gerçi şu an hem reklam var hemde filmin sonları ama ilk izlediğimden beri aklımda yer etmiş olması ve tam bir scarlett manyağı olmam dolayısıyla tekrar izlemekteyim... güzel film..
athol fugard'ın yazdığı tiyatro oyunu. apartheid rejiminin adada hapsettiği iki siyasi mahkumun hikayesi üzerinden özgürlük konusunda evrensel temalara uzanıyor.
2 kez izlediğim filmdir. Konusu falan ilgi çekici. Beni şaşırtan tek şey filmin 2005 yapımı olması. Garip, gerçekten çok garip...
-Ya da bana öyle geldi.-
ilginç bir konseptle mevzuya girmekle birlikte, aksiyon olayını fazla abartıp konunun potansiyelini taca atmış bir film. yine de boş zamanlarda izlenebilir. en azından scarlett hanım'ın yüz ifadeleri ve cinselliği keşfetme sekansları için.
scarlett johansson'un seviştiği bir başka film*. kurgusuyla ve farklı konusuyla iyi iş çıkarmışlar. aksiyon sahneleri de bi o kadar iyiydi.
--spoiler--
her şey güzeldi de sonunu beğenmedim. klonların hayatta kalmasına hiç sevinmedim. onlar sadece bi kopya. zaten yapılma amaçları kopyalandığı insanın yaşamını kurtarmak.
bi de yaratıcısını öldürdü.*
(bkz: filmlerde kötü adamı tutmak)
--spoiler--
konusu, kurgusu, oyunculuğu ve özel efektleriyle süper bir bilim kurgu filmi. hele ki scarlett johansson yine aşık ettirdi kendine, o dudaklar yok mu onlar.. temposu hiç düşmüyor, özel efektleriyle büyülüyor. hatta özel efekt bakımından bir bilim kurgu filminin verebileceğinin en iyisini veriyor diyebilirim rahatlıkla. aksiyon sahneleri, o kadar güzel ki insanın bir daha izleyesi geliyor. senaryosu hakkında sorulabilecek tüm soruların cevabı filmde bulunabiliyor, ancak bazı belirli mantık hatalarını görmezden de gelemiyoruz. film hakkında ilginç birşey buldum. the clonus horror filminin yönetmeni robert s. fiveson patent hakları ihlali sebebiyle the island filminin yapımcılarına dava açmış ve iki film arasındaki 100 benzer noktayı delil olarak göstermiş. fakat dava daha da büyümeden dreamworks robert s. fiveson ile açıklanmayan bir bedel üzerinden anlaşma sağlamış. bilim kurgu türünü sevenler mutlaka izlemeli.
Bence Michael Bay sinemasının en dişe dokunur filmi ve şimdilik zirvesidir. Elbette ki tipik ''Bay'' aksiyonu dolayısıyla yeterince abartılıdır ama olsun anlatmaya çalıştığı bir derdi vardır. Gelin görün ki gişede yerle yeksan olmuş hatta dibe vurmuştur. Ewan McGregor, Scarlett Johansson, Sean Bean ve adamım Steve Buscemi'li kadrosuyla favori filmlerim arasındadır.
izleyince ''ulen bu kareler bana bi yerden tanıdık geliyor ama, hayırlısı'' diyebileceğiniz, goradan bir yıl sonra çekilmiş bir michael bay filmi.
yemek almak için sıra beklenmesi, herkesin aynı kıyafetler giymesi, zenci ve beyazların olması, başrol oyuncusunun iki karatker olması vs. vs. birçok birbirine benzeyen nedenden ötürü bana gorayı hatırlatmıştır.
bütçesinin hakkını veren bir film. özellikle otobandaki araba takip sahneleri enfesti. filmin sonuna kadar izleyici sıkmayan tempoda bir aksiyon ve sürükleyicilik ile daha önce bir çok filmde işlenmiş klonlama mevzusuna başarılı bir senaryo ile daha başarılı bir bakış açısı sunmuş. tabi her filmde olan bazı mantık hataları ve reklam bolluğu bu filmde de var ama artılarının bol olması bunları kapatıyor. steve buscemi her zaman ki gibi varlığıyla filme çok şey katmış.
aksiyon sahnelerinin kötü senaryosununda bir o kadar iyi olduğu Michael Bay filmidir.
muhtemelen flycami yeni yeni kullanmaya başlamışlar. işin bokunun çıktığı apaçık ortada. safranbolu'da zaman belgeseli geldi aklıma zoom'un ilk kullanılmaya başladığı yıllarda çekilmişti.*
