sikko filan değildir bilakis güzel bir filmdir. lakin bu filmden beklentine göre değişebilir bu durum. eğlenmek veya bir aksiyon görmek amacıyla izliyorsan hiç izleme derim. bu bir politik film. siyasi arenada ne gibi kirli işler dönüyor bunları gösteren bir film. ayrıca Ryan Gosling'in oyunculuğunun her geçen gün daha da büyüdüğünü söylemeden geçemeyeceğim.
george clooney'nin yazıp yönettiği, 2011 yapımı politik bir film. filmin en büyük olayı kesinlikle oyuncularıydı. son dönemin en iyi aktörlerinden ryan gosling ve amerikan sinemasının en iyi ve en sağlam karakter oyuncularından philip seymour hoffman ve paul giamatti'yi beraber oynatması bile filmi bir yere getiriyor. konu olarak başkanlık seçiminden çok bir adamın politika içinde kendi normlarına bile ters düşerek değişimini ve tabiri caizse kendinden vazgeçişini anlatıyor. ve bunu da inanılmaz derecede akıcı bir şekilde yapıyor. yer yer klişeler olsa da politikanın, entrikalarını ve pisliklerini göstermesi açısından büyük cesaret isteyen bir yapım. 2011'in akılda kalıcı ve güzel filmlerinden biri.
parti içi seçim süreçlerinde bile ne gibi çıkar ilişkilerinin döndüğünü, zeki, ahlaklı ve idealist gibi görünen amerikan siyasetçilerinin arkasında nasılda sağlam danışmanlar ordusunun olduğunu gösteren, ryan goslingin altından başarıyla kalktığı bir george clooney filmi.
filmin içinde geçen önemsiz diyaloglar bile bence hepimizin hayatında şöyle bir oturup biraz düşündüğümüz konulardan oluşmakta.
george clooney ve sean penn den başka hollywoodda siyasi tarzda filmlerin çekilmemesi düşündürücü. michael moore var ama onunkiler belgesel daha çok.
demokratlar ve cumhuriyetçiler arasında geçen seçim yarışını,seçim detayına girmeden, rakip başkan adayıyla ilgili bilgileri sadece paul giamatti üzerinden döndüren,son kısımları biraz oldu bittiye getirerek yazılmış bir senaryoya sahip filmdir.
yakın zamanda bu tarz bir film izlemediğim için pek sıkılmadım, ama aksi bir durumda film sıradanlaşabilirdi.
fena bir film değil. ancak vasatın da çok üzerine çıkan bir yapım olduğunu söyleyemeyiz. özellikle türün ilgililerine kendini baştan sonuna kadar izlettirir. iyi oyuncular da filmin bir artısı.
ancak "hadi bakalım, bu kez bize başkanlık seçimlerinin hangi pisliklerini gösterecekler" sorusunun yanıtından başkaca pek bir şey vermediği gibi sonunun oldu bittiye giterilmesi handikapıyla da film oscar ödül törenlerinden kanımca eli boş dönecektir.
filmi 101 dk'da bitirmek yerine 141 dk'da bitirmeyi tercih etseydi clooney ve sonunu oldu bittiye getirmeseydi kesinlikle daha tatmin edici olurdu. ama türün bir seveni olarak yine de oscar için şans tanımazdım.
