bu filmin 6 tane oscar almış olması cidden 2009 yılında hiç iyi film çekilmediğinin kanıtı. imdb de top 250 de bir de.
tamam çok çok böyle yerin dibine sokulacak bir film değil ama bu mu lan sahiden? bu mu yani?
klasik "amerikan askeri ki ne güzel askerdir" filmlerinden değil kesinlikle. yönetmenlik açısından ve görüntü açısından harika. oyuncular çok iyi oynamışlar ama tekrar ediyorum; bu mu amk çekeceğiniz film?
bazı yerlerde ırak halkının da derdini anlatmaya çalışmış ama çok az. sorarım sana ey yönetmen, ey senarist; sence amerikan askerinin mi sorunu daha büyüktür psikolojik açıdan yoksa hiç suçu olmayan mahsum ıraklı annelerin mi? ikisini birden yansıtsana kardeşim. tamam konu dallanırdı ama o oscar ödülünü hak ederdin belki.
--spoiler--
william james'in beckham'ı bulmak uğruna gittiği evden koşarak döndüğü sahneye çok takıldım ben amına koyayim birde.
defalarca ırak'ta bulunmuş biri olarak (2003 yazında bağdat'taydım en kanlı dönemde hesap et) derim ki akşam saatlerinde en güvenli ırak şehrinde bile sokaklar o kadar haraketli değildir. hele ki bağdat diyoruz burda. adamlar kahvede gayet rahat nargile içiyordu amına koyim. film çekiyosunuz burda. new york değil orası bağdat. azcık çğreninde film çekin
--spoiler--
dediğim gibi, itin götüne sokulacak bir film de değil ama oscar aday adaylığından daha öteye de gitmez amına koyayım.
izlenebilitesi var. bazı yerlerde gözlerimiz dolmadı değil..
Filmi kesinlikle ya beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz. Ortasında kalmak gibi bir sıkıntınız olmaz. Bana göre filmin belirli bir senaryosu yok.. Ne denk gelirse birşeyler yapılmaya çalışılmış. Sıkıcı yerleri bolca mevcuttu.. En önemli ve benim nefret ettiğim kameranın bolca hareket etmesi benim seyir keyfimin içine etti. Anlarım bomba sahnelerinde olabilir de her yerde olunca insanın canını sıkıyor. Tek harika olan şey Jeremy Renner'ın performansıydı.
Eğer filmi konusu üzerinden yorumlarsak güzel diyebiliriz. Ancak filmin söyledikleriyle gerçek hayatta bizim gördüğümüz şey çok farklı. Artı olarak böyleymiş gibi sırf göz boyamak için akademide ki kayda değer olmayan sayın jürimiz tarafından da ödül almış. Hal böyle olunca herşey politikliğe ve propagandaya dönüyor, haklı olarak tabii. Bu filmin nesine ödül verilir diye sorsak inanın cevap veremezler. Çünkü kendileri de bilmiyor.. Böylelikle karşımıza Oscar'ın gerçekten 'iplenmemesi' gereken birşey olduğu çıkıyor. Her yıl yapılıyor, seyrediyoruz da sadece seyretmek için. Kazandığı 6 oscar'la Amerikalılar'ın kıroluk düzeyinde ki milliyetçiliklerini hiç azaltmadan devam ettirdiklerini bağıra bağıra ilan etmiştir. En anlaşılması güç, soyutluğun dibine vurmuş filmlerde dahi, eksik olmayan olay örgüsünden olabildiğince uzak; bir bomba imha ekibinin birbirinden tamamen bağımsız operasyonlarını arka arkaya çekmenin bir film oluşturabileceğini zanneden bir yapımdır. Avangarde bir belgesel yöntemi olarak lanse edilseydi bu kadar sinir bozmazdı en azından. Bir dalda ödülünü alır, filmdeki klişelere yakışır şekilde teşekkürlerini sıralar, köşesine çekilirdi.
Keşke o insanlara filmde ki gibi davranılsa.. Ama dediğimiz gibi gerçeklerden sapıp toz pembeymiş gibi gösterilme çabaları benim canımı çok sıkıyor. Bu eleştirileri bile filmi orta halli bulmamdan sebep yazdım. Siz düşünün, o ödül hiç olmamalıydı.
oscar almasına fena halde üzüldüğüm, hayatınızdan zaman çalan, 3 4 sahnesi dışında bombok film. zaten dikkat çekecek 3 4 sahne her filmde mevcuttur. oscar aldıgına aldanmayın. izlemeyin.
--spoiler--
özellikle çöldeki -konuk oyuncu ralph fiennes 'in de göründüğü- çatışma sahnesi gibi bazı sahneleri dikkat çekici olan bir film.
--spoiler--
savaş bölgesinde görev yapan asker psikolojisinin üzerine gitmeye çalışmış bir film. yalnız savaşan askerlerin psikolojisini ele alırken abd ordusunun ve (çöldeki çatışmada olduğu gibi) paralı askerlerin ırak'ta ne işi olduğu sorunsalını hemen hemen hiç sorgulamaması, eğer bilinçli bir tercihse , film için bir eksi. velhasıl, dikkat çekici yerleri var, eleştirel gözle izlenebilecek bir film.
6 dalda oscar aldığı duymasam asla izlemezdim, hele tavsiyeyle hiç şansı yoktu ya neyse..
yüzlerce kez denmiş olsa da yinelemek isterim ki, oscarları asla haketmeyen film. en azından sözlük bünyesinde de hakettiği lafları almış olması sevindirici. çok boş zaman varsa izlenebilir fikir sahibi olması için ama zaman kaybı da denebilir, bizatihi öyle görüyorum. son derece sıkıcı. uzatmaya bile gerek yok, bu kadar işte.
gerçek bir öyküsü olmayan, yarım yamalak yan öyküler üstüne kurulmuş, abd'deki politik değişime denk geldiği ve yönetmeni*james cameron'ın eski eşi olduğundan ödül almış bir filmdir.
oscar filmi standartları için bile boktan ötesi bir filmdir. oscar dedim... düşün!
nesine oscar verildiğini anlamdığım film. amerika pohpohlamalarını bir yana bırakıp tamamen nötr bir şekilde değerlendirdiğimde bile vasatı aşamıyor.
--spoiler--
-Demek taş taşıyorsunuz. Evet. Ne kadar güzel. Ama burası bugün tehlikeli. O yüzden sizi ne yapsak... Buradan başka bir yere gidemez misiniz?
amerikan askerlerinden birinin ırak'lı insanlarla diyaloglarından biri. sırf şu diyalog bile filmin ne kadar yapmacık olduğunu gösterebilir. bak bak bak ne kadar da kibar.
rezalet, skandal ötesi bi film. tesadüfen seçilecek herhangi beş kişinin de çekebileceği bi film. bi de buna ödül vermişler. peh pehh pehhh...
atv'nin hafta içi gece 11 sularında verdiği 4. sınıf salak amerikan filmlerinden hiçbir farkı yok. ki zaten salak amerikan da demişim...
james'in ukela tavırları, sanborn'un yönetmeliklere harfiyen riayet etmesi ve eldridge'nin korku dolu tavırları ile bir dönem star tv'de gösterilen 3. sınıf asker filmlerinin kalitesinden öteye gidememiştir.. her şey aynı lan!.. sistemli bir grup arasına giren asi asker.. yesinler sizi..
black hawk down'un yarısı kadar bile iyi olmayan bir film. Ama bu black hawk down'un iyi bir film olduğu anlamına gelmiyor. iki film de amerikan uydurma ekolünün ürünü.