At the gates grubundan 3 elemanın da içinde bulunduğu* isveçli metal grubu. Thrash ile death metal arasında bir yerdedir müziklerinin türü. Sevilesidir, Gazdır.
1996 yılında, efsanevi At the Gates'in dağılması üzerine, bu grubun beyni olan gitarist Anders Björler, kardeşi Jonas Björler ve davulcu Adrian Erlandsson'un kurduğu, swedish death metal ile thrash arasında seyreden, nefret dolu bir gruptur. ilk albümlerinde agresifliğin sınırlarını zorlayarak, Kerry King* tarafından "slayer şarkılarına coverlayabilecek tek grup" olarak mükafatlandırılmışlardır. ilk albüm the Haunted'da vokalleri yapan Peter Dolving ve davulcu Anders Erlandsson, bu albüm sonrası gruptan ayrılmış; Peter yerine Marco Aro, Anders yerine de Per Möller Jensen dahil olmuştur. Marco Aro ile Made Me Do It ve One Kill Wonder albümlerini yapan grup, akabinde tekrar eski vokal Peter Dolving'e dönmüştür. Peter Dolving'in söz yazımı üzerindeki etkisi, 2004'te gelen albüm rEVOLVEr'da kendini iyice göstermiştir. Önceki iki albüm daha sert, daha vurucu olmasına rağmen, rEVOLVEr liriksel açıdan derin ve nispeten yavaş tempolu şarkılar da içeren, farklı bir the Haunted albümü olmuştur. 2006 kasım'ında yayınladıkları the Dead Eye albümü ise, hala tam olarak benimsenebilmiş değildir. O eski agresif the Haunted ruhu buralarda bi yerdedir. Ancak kendisini tam olarak göstermemekte, saklanmakta; grup da albümle sanki biraz seyirciye oynamaktadır.
en iyi albümleri tartı$masız one kill wonder'dir. son albümlerinde bir kaç orjinal $ey yapan björler karde$ler muhtemelen en damar rifflerini de son albümde yazmı$lardır. peter dolving muhte$em bir insandır.
seize the day şarkılarıyla yardıran isveçli metal grubu. piyasa peşinde değildir ve gerçektende kaliteli müzik yapar. bana her zaman lamb of godı anımsatmıştır.
Efsane at the gates elemanlarını bünyesinde barındıran farklı gruplarımızdan birisidir. ilk albümleri başyapıt niteliğindedir. Son albümlerinde orjinal soundlarından uzaklaşsalarda yaptıkları müzik gerçek metaldir.
strength in numbers isimli albümleri taze çıkmıştır. peter dolving ile ikinci buluşmalarında eski tadı yakalayamayan grup bu defa marco aro ile iyi tutturmuş. albüm genel olarak gayet iyi, hatta 2-3 parça direk one kill wonder dan çıkmış gibi.
