''Yoruldum, patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. insanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun?''
izlenebilecek en etkileyici birkaç filmden biridir. Gerek oyuncuların performansı gerek senaryonun güzelliği insanı etkiler. Bir filmde ağlamayacağını iddia eden birisini bile ağlama noktasına getirebilir. Filmin 3 saat olmasından dolayı bir türlü izlemeye karar verememiştim, ama film her saniyesinin hakkını veriyor.
izlediğim kitaptan , filme çevrilmiş en güzel yapıttır.Stephin King'in romanından vizyona aktarılmıştır.Tom Hanks gerçekten oyunculuğunu konuşturmuştur.Mükemmel denilecek standarttadır.
sam rockwell' in göz alıcı performansı nedeniyle bu hafta iki defa daha izlediğim film. bir psikopat bu kadar başarılı oynanır. hele o ıslatılmayan süngerli infaz sahnesinde kafesinin içinde bir o yana bir bu yana zıplayarak ''kızarıyor, kızarmış et kokusu kokusu alıyorum'' diye bağırarak kendinden geçme sahneleri ''acaba gerçek hayatta da bu böyle midir acaba?'' diye düşündürtmüyor değil.
sonunda aglayarak bitirdigim kitaptir. (yesil yol-stephen king)
daha sonra filmini de izledim, o kadar süreye o kadar sey sigdirabilmelerine, iyi is cikarmalarina ragmen yine de biseyler eksikti sanki. daha da uzun yapamayacaklarindan sanirim kirpmalar da vardi ufaktan (kitaptan kirpilan kisimlar).
hala tanismamis olanlar varsa nacizane tavsiyem önce kitabini okuyun.
ağlamak için bahane arayan bünyelerin izlemesi gereken film. john coffey'in elektrikli sandalyeye götürüldüğü vakit kendinize hakim olamazsınız. Persey isimli kıl ve sonunda hak ettiğini bulan bir karaktere sahip film.
kapağını kapattığınız anda "bu adil değil" dediğiniz ve adını her duyduğunuzda içinizi acıtan kitap. çok güzel de bir uyarlaması yapıldı tom hanks başrolünün yardımı ile.
ne zaman duygu cümbüşü yaşamak istesem açarım john ile paul'ün diyaloğunu konuşmaların ardından paul'ün ''ben hiç bir film seyretmedim'' demesi ve akabinde dancing cheek to cheek adamı çok fena çarpar ya ağlarsınız ya da ağlamayıp daha beter olursunuz. böyle duygusal bir filmdir.
çok gerçekçi, çok güzel filminin; muhteşem oyunculukların bile yanında anlamsız kalabileceğini düşündüğüm muhteşem kitap.
daha ilk sayfalarında bağlandım kitaba ve son sayfasına kadar da böyle devam etti. john caffey asla unutamayacağım bir kahraman oldu benim için. gerçekten bir karakter ancak bu kadar güzel ifade edilebilir.