bunların birbirine yaptıklarını mc klima ustası serkan zerhoş yılmaz'a yapmadı.
dün 50'nin eminem'le yaptığı yeni parçanın klibine göz atarken şöyle bir söz duydum 50'den; "game ve buck, ikisi de penise dil attılar."
lanet olsun sizin yapacağınız işe. 2005'ten beri bi bitmedi şu olayınız. neyse, kaseti geri saralım şimdi.
game; 96'da pac'la beraber ölen batı yakasını tekrar diriltmek için çok büyük çabalar sarfeden ve bunu yaparken de doğu yakasına olan nefretini açıkça belirten parçaların altına imza atan bloodz çetesi elemanı. bloodz çetesi mensubudur fakat çocukluğu cripz elemanlarıyla geçti. velhasıl kelam, batının en büyük adamlardan biri olan eazy-e'ye büyük saygı duyar. hatta sağ kolunda dövmesi vardır. dre bunun you know what it is mixtape'ini dinleyince bunu hemen aftermath'e dahil ediyor. bu aşamadan sonra 50 ile tanışıyorlar. çünkü 50'nin de shady/aftermath'le kontratları vardı. şunu da söyleyelim ki, 50 cent doğu yakasındandır. new york'ludur. bizim game önceleri g-unit'in kliplerinde falan boy gösterdi. hatta in da club klibinin bir sahnesinde kendisini görebilirsiniz. neyse, 50 ve dre bunun aftermath bünyesinde çıkan ilk albümü olan the documentary'in prodüktörlüğünü üstlendiler. bu albüm dünya çapında 5 milyon sattı. ha şunu da söyleyelim; eazy-e'nin oğluyla da kavga etmişti bu herif. lil eazy-e babasının olur olmadık yerlerde game tarafından prim sağlamak amacıyla kullanıldığını iddia ettiği için buna diss salladı. game ise buna 120 bars isimli bir dissle karşılık verdi. yani demek istediğim şu ki, sorun bu adamın kendisinde. yıllar önce biten doğu-batı kavgasını durup dururken tekrar canlandırmanın amacını anlayamıyorum ben. ki bu herif g-unit'le iş birliği yapmış bir adam. doğu yakasından hiçbir insan batı'ya laf sallamadı the notorious b.i.g'in ölümünden beri. aynı şekilde batı yakasından hiç kimse doğu'ya laf sallamadı 2pac'ın ölümünden beri.
şimdi bu angutların kavgasına gelecek olursak; zaten bu olay patlak vermeden önce de 50 ile bunun arasında gerginlikler vardı. game'in ilk albümü çıkar çıkmaz 50 bunu g-unit'ten kovmuştu. 50, herifi gönderdikten sonra albümdeki 6 şakıyı kendisinin yazdığını iddia etti fakat game bunu yalanladı. zaten doğrulaması imkansız. ne batıdan ne doğudan kimse böyle bir rezaleti kaldıramazdı. neyse, bu boklar devam ederken the game'in bir arkadaşı new york'ta vuruldu. kimin vurduğu belli değil fakat g-unit tayfasından şüpheleniliyor. vurulma olayı basına sızdıktan sonra 50 ve game basın açıklaması yaparak aralarının iyi olduğunu duyurmuşlardu. fakat ne hikmetse kısa bir süre sonra bunlar yine didişmeye başladılar. the game işte tam bu olaylardan sonra başta compton olmak üzere tüm ülke çapında g-unot kampanyası başlattı.
bu karalama kampanyasından sonra bizim ruh hastası herif doğunun en prestijli müzik şirketlerinden biri olan ve jay-z'nin başında olduğu roc-a-fella'ya you know what it is vol 3 isimli bir mixtape yaparak diss sallamaya başlıyor. o mixtape'te g-unit tayfasını da es geçmemiş tabi. onlara da 300 bars and runnin isimli bir diss sallıyor. bizim 50 hiç boş durur mu, hemen yapıştırmış piggy bank klibini. şimdi buna geçmeden önce, şuna dikkat eden oldu mu hiç; doğuda ne kadar adam varsa game efendi durmadan laf sallıyor. neden? çünkü adam sorunlu. bitmez tükenmez bir nefret besliyor doğu yakasına. şu an amerikan rap endüstrisini sırtlayan doğu yakasıdır. underground'a değinmiyorum bile. new york underground'taki tüm mc'ler aklı başında insanlardır. en azından batının yavşakları gibi sabah akşam karılardan arabalardan gangstacılık yapmaktan bahsetmezler. hepsinin bir dünya görüşü vardır ve en kral politikacının eline verecek kadar donanımlıdır. neyse konu dağılmasın. aslında fazla da uzatmak istemiyorum. bunlar bir süre böyle didişmeye devam ettiler. arada bir game barış teklifinde bulunup bu teklifi geri çekiyordu. adam deli çünkü. belli bir süre ortalık sakinken tony yayo'nun jimmy rosemond'un oğlunu dövdüğü iddialarıyla kavga yeniden canlandı. tabi bunlar olurken young buck'ı da postalıyorlar tayfadan. gerçi buck boş kalmadı, rahmetli pac'ın eski çetesi outlawz'la anlaştı. game'e tekrar gelecek olursak, o da aftermath ile olan sözleşmesini feshetti ve 2006 yazında geffen records'la anlaşmaya vardı. dedik ya herif deli diye, bu sefer de yukmouth'a diss salladı.
game, michael jackson öldükten kısa bir süre sonra ona saygısını göstermek amacıyla better on the other side bir parça yaptı. bu parçadan birkaç gün sonra 50 cent ve interscope records'tan özür dileyerek g-unit'le aralarındaki kavganın tamamen bittiğini duyurdu. fakat fakat fakat belli ki kavga hâlâ bitmemiş. bitseydi dün dinlediğim parçada 50 cent onlara laf sallamazdı.
immortal technique "endüstri kaltakları" derken bu gibilerinden bahsediyor işte. iyi ki underground diye bir olay var. show amaçlı kavgalar yok patırtı yok gürültü yok albüm öncesi reklamlar yok. harlem underground'ta herkes kendi işine bakar kimse show yapmaz.
underground dedik de hiç örnek vermedik.
işte böyle gençleri her zaman takdir etmişimdir. 3 kuruş parayla kendi çaplarında klipler çekerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar ve başarılı da oluyorlar. ayrıca o muhammed ali tişörtünün aynısı bende de var.
o değil de, uzun zamandan beri içinde küfür olmayan bir yazı yazdım. umarım böyle devam eder. böylesi daha güzel.