Yönetmenliğini 1971 Yeni Zelanda doğumlu Scott Walker'in yaptığı başrollerinde Nicolas Cage, John Cusack ve Vanessa Hudgens'in yer aldığı 2013 ABD yapımı film. Ülkemizde "Karanlık Cinayetler" adıyla gösterime girdi.
Yıl 1983i Anchorage - Alaska'da fahişelik yapmak zorunda kalan genç bir kadın (ismi Cindy) müşteri olarak kendisiyle birlikte olmak isteyen bir adama dair şikayet için karakola başvurur. Sözkonusu kişi yörenin saygın vatandaşlarından Robert Hansen'dir. Görevi bırakmasına iki hafta kalan dedektif John Halcombe, yörede işlenen kadın cinayetlerinin bu vakayla bir ilişkisi olup olmadığı konusunda araştırmaya girişince işler sarpa sarar.
Ted Bundy yakışıklı, eğitimli ve kibar bir adam olmasına rağmen sonradan anlaşıldı ki 1974 - 1978 yılları arasında çok sayıda kadını öldürmüştü. Uzun süre yaptıklarını inkar etti, sonunda ise 30'dan fazla kadını öldürdüğünü itiraf etti. "Seri Katil" tanımı ilk kez onun için kullanılmıştı. Malum, sinemanın zaman zaman bu türden "gerçek" vakaları herkesin hafızasına kazımak gibi bir işlevi de oluyor. Ted Bundy'nin hayatı pek çok filme konu olmuştur. Hatta bunların bir tanesi TRT ekranlarında da gösterilmişti.Sanırım bu film de Ted Bundy'den sonra gelen kuşağın seri katillerinden Robert Hansen'i popüler kültürle buluşturma işlevini üstlenecek. Tıpkı Bundy gibi dışarıdan bakıldığında eli yüzü düzgün, saygın bir adam görünümündeki iki çocuk babası Hansen da, fırsat buldukça para karşılığında birlikte olmak vaadiyle kandırdığı kadınları öldürüyordu. Yöredeki Matanuska Vadisi ve Knik Nehri etrafındaki geniş ve ıssız ormanlık alanları faaliyet alanı olarak kullanan ve kurbanlarını bir av hayvanı ritüeline büründürüp tüfekle öldüren Hansen, halen 461 yıllık cezasını tamamlamak üzere Spring Creek Correctional Center Hapishanesi'nde yatmaktadır. 74 yaşındaki Hansen, 17 Kadın cinayetinin zanlısı ve cesetleri bulunmayan dört maktulün de olası katili olarak kayıtlardaki yerini almıştır.
"Karanlık Cinayetler" e gelince, doğrusu yönetmen senarist Scott Walker, yörenin ve öykünün karanlık ve de puslu atmosferini başarıyla vermiş. Hikaye yer yer klişelere sırtını dayasa da, film küçük hamlelerle doğru yerlere varmayı başarıyor. "Con Air" de birlikte oynayan Nicolas Cage ve John Cusack bu kez toplumsal rollerini değiştirmiş olarak 16 yıllık bir aradan sonra yeniden kamera karşısında buluşuyor.
Hafiften Christopher Nolan'ın "insomnia"sını da hatırlatan "Karanlık Cinayetler", Seri katil filmleri antolojisi'nde belki birinci sınıf yolcular için ayrılan kompartımanda kendisine yer bulamayacak ama "Robert Hansen kimdir" türünden bilgilendirici bir işlevi var. Ayrıca sinamatografik olarak standartları tutturuyor.
Ortalamanın üzerinde bir suç, gerilim filmi. ama daha iyi bir senaryo ile daha da iyisi yapılabilirdi çünkü bu haliyle filmde bir gizem, olması gereken sadizm ve olay örgüsü yok. Sadece suçu bilinen bir adamı haklamak için delil bulma gayreti ve katilin elinden kaçan bir kızın yaşadıkları işlenmekte.
Oyuncu performansları yan rollere kadar yeterince iyi. Cusack için "psikopat bir katil böyle mi davranır?" gibi eleştiriler yapılmış ama onlarca kişiyi öldürmüş, onlarcasına da tecavüz ve işkence etmiş bir adamın hem tespit edilememiş olması hem de işinde gücünde bir aile babası izlenimi veriyor olması asıl karakterini çok iyi kamufle ettiğini gösterir. Belki şiddet ve tecavüz sahneleri de çekilmiş olsaydı o zaman Cusack ın performansı hakkında net bir şey söylenebilirdi.
Bunun yanında filmde seksenler havasını yakalayamadım ben.
