' amerika birleşik devletlerinde herhangi bir anda en az 30 seri katil faaliyettedir ' mottosuyla yola çıkan, seri katillerin peşine düşmüş bir fbi ajanının hikayesini anlatan polisiye ve suç dizisi. kevin bacon' un başrolünde yer alacağı dizi yeni sezonda başlıyor.
ileride klasikler arasında yer alması için fırın fırın ekmek yemesi gereken dizisidir. öyle ilk bölümden klasik olabilir bu demek abesle iştigaldir. medyumculuktur. kahinliktir. müneccimciliktir.
digiturk'ün bilboardlara "abd yayınından 24 saat sonra digiturk'te" tarzı reklamını görünce digiturk'ün bu kadar iddaalı olmasından yola çıkarak güzel bir yapım olacağını düşündüm ve ilk bölümünü torrentten abandım.
gerçekten sürükleyici heyecanı, gerilimi ve diğer unsurları yerinde, uzun zamandır polisiye dizi ve filmlerin veremediği tadı veren güzel bir yapım olmuş. başarılarının devamını dilerim.
Edgar Allan Poe okumayanlar varsa okumaya özendirebilir. Bu arada marilyn mansondan sweet dreams harika uymuş böyle bir ikinci bölümü nerde lan bunu diye haykırmama neden oldu.
zayıf halkası James Purefoy* olan dizidir.
ilk iki bölümde sadece poe üzerinden giderek düşünsel anlamda (senaryo zaafı) yada kişisel karizmasıyla, bir cult lideri olabilecek inandırıcılıkta oyunculuk gösterememiştir.
çok sağlam bir dizi olacaktır. buralar değerlenir ben sana söyliyim. sırf dizide geçen şarkılar için bile izlenebilir.
Close to Nowhere / Band of Skulls
Change in the House of Flies / Deftones
Angel / Sepultura
Die Young / Ke$ha
Angel / Massive Attack
Angel / Supultra Massive Attack cover
Angel Massive Attack cover / Sepultura
Sweet Dreams Are Made of This / Marilyn Manson
Sweet Dreams Of You / Patsy Cline amp The Jordanaires
işin ilginç tarafı sahnelerde şarkılar çok uyumlu. inanılmaz uyumlu. sanki o sahneye yazılmış gibi. hayretlerlen izliyorum.
ilk bölümüyle kendine bağlamış dizidir, kurgular çok iyi ilerliyor, her şey mantık çerçevesinde.
ilk bölümün sonunda sweat dreams'ı çalmaları beni fazlasyla mutlu etmiştir, takibindeyiz, the following...!
--spoiler--
anlamadığım ilk bölümde zenci amir, şirret orospu ajan ve kaslı zenci ajan ryan hakkında fısıldaşırlarken caroll ne dediyse o ryan bizimle kalacak falan diyorlardı, yani onlarda followers olmalılar. ama üçüncü bölümde kaslı zenci kundakçı piç rick'in karısı tarafından öldürüldü. bi ibnelik var ama çözemedim.
--spoiler--
ilgi çekici amerikan dizisi, takipteyiz. hazır dexter aradayken seri katillerden kopmamak için ideal.
çok beğendiğim dizi. her bölümünü dört gözle bekliyorum.. ancak bazı tutarsızlıklılar da yok değil.
--spoiler--
hardy ne zaman birinin peşinden koşsa tam yakalayacağı anda kalbi tekliyor, çok dikkat ettim. onun peşinden koşarken bi şey yok, tam mesafe kısaldı yakalayacak, iki büklüm oluyor.
--spoiler--
müzikler çok iyi, kurgu güzel ve sürprizler mevcut, gayet sevdim.
--spoiler--
ajan parker'dan da şüpheleniyorum ben. birinci veya ikinci bölümde carroll'a kitap verirken sanki göz kırptı.
--spoiler--
raven filminden sonra tv'lerde görülen yapım. ilk bölümü izlediğinizde zaten gerisi akıp geliyor. bir de bakmışsınız s01e08 olmuş. adamlar edebiyattan yola çıkarak seri katil yaratıyor. düşün yani şimdi türkiyede bir katil peydah oluyor, ömer seyfettin veya ne bileyim halit ziya uşaklıgil'e özenerek cinayetler işliyor. at çiftliğinde seyisleri öldürüp imza olarak kaşağı filan bırakıyor, ne bileyim kadınları öldürüp duvara kanla "behlül kaçar" yazıyor. işte dizideki amcamızda öyle edgar allen poe'ya göndermeler yaparak "never more" filan. izleyin izleyin keyifli.
--spoiler--
dizide emma karakterinin ne zaman öleceğini merak ettiğimdir. eğer fazla tutarlarsa joe'nin başına dert açacak gibi geliyor. ayrıca diziye roderick karakteri de renk katacak gibi.
--spoiler--
7 bölüm sonrasında tak ettiren dizidir. her bölümde kötü adamlar yakayı kurtarsın diye türlü türlü şaklabanlıklar yaptılar ama yeter yahu.
kötü adamın olduğu büyük alana girerken kötü adamın arabası olduğunu bildiğin ve tek kaçma şansı olarak görmen gerektiği aracın lastiklerini falan patlatma, sonra kötü adamlar o arabayla kaçabilsin. gidin çoluk çocuğa izletin.