korsan cd'cilerde her ne kadar the fast and the furious'un son filmi olarak gösterilen the last ride'a nazaran tokyo'da geçen ve aksiyon sahnelerinin yürekleri hoplattığı ilginç film.
17 yaşındaki lise çocukların direksiyon çevirmesi ile alakalı, son derece berbat oyuncularla çekilmiş film. bizim bildiğimiz the fast and the furious serisi adı gibi hızlı ve öfkeli, testosterone yüklü bir filmdi.
--spoiler--
vin diesel filmin 10 saniyesinde göründü de biraz karizma kattı. off season 'da galiba, steroidsiz baya bulk göründü gözüme. yine de böyle rezalet bir yapımı desteklemesi gerekmiyordu.
--spoiler--
edit : gaijin filmde ilk telaffuz edildiğinde, shibumi 'nin esas oğlanı nicholai hel 'e japonya 'da gaijin denildiği çağrışım yaptı ve güldüm. shibumi 'de bir satır yazılıp geçiştirilen konu, burada filmin neredeyse bütünü, çok uzatmışlar..
soundtrack indeki dj shadow - mos def duetı olan six days ve japon rap grubu teriyaki boyzun tokyo drıft sarkılarını bulundurur. nıcesi vardır tabi ancak dıkkatımı ceken bunlar olmustur.
yan yan bir film. yanın oğulları amca oğulları akrabaları ne var ne yok bu filmde. cogu insanın düz kullanamadıgı yollarda drift yapılır, kızın etrafında drift yapılır numarası alınır tuvalete bile driftle gidilir bu filmde. efsane soundtrackleri vardır.
(bkz: mos def - six days)
(bkz: tomorrow never comes until it's too late)
filmin başlarında otoparkta yapılan drift yarışında, yakuza bozuntusu genç arkadaşın kat değiştirmeye yarayan tek arabalık sarmal dönüşte yaptığı drift, filmi yatarak izleyen bir bünyeyi "oha" diyerek oturma hatta amuda kalkma pozisyonuna geçirtebilir..
hızlı ve öfkeli ve daha hızlı ve daha öfkelinin yapımcılarından bu hit film serisinin yüksek oktanlı yeni bölümleriyle bir kere daha ekranlara geliyor.
the fast and the furious:Tokyo Dirift/hızlı ve öfkeli:tokyo yarışı
soundtrackleri oldukça mükemmel ama oyuncuları da bir o kadar kalitesiz olan film. ama konu güzel, arabalara söyleyecek söz de yok. mısırlar alınıp izlenilesi güzel bir film.
elemanın ılk yarışta viper ı ezdigi * ve kanlı dişleriyle pis pis sırıttıgı ve bize nila'yı tanıma şansı veren the fast to the furious serisinin en kötü filmi.soundtrackleri guzeldir.
Sonlara doğru sıkan filmdir. Şöyleki esas oğlanın 0 dan yaptığı arabayla dağdan yuvarlanmacağı ihtimali çok yüksektir, nedir bu "Aha düştü düştü" dedirtme zorunluluğu?Esas oğlanın kazanıcağı belli.Ama genel olarak güzel bir filmdir.Yeşil, kabartma arabada gözüm kaldı.*
sezon başında izlediğim iyi filmlerden birisidir.paul walker'ın oynadığı hangi film berbat ki.
(bkz: running scared)
vin diesel'in film sonunda belirmeside ayrıca güzel bir bölümdür.filmin soundtrackleride gayet güzeldir.
ayni salonda filmi izledigimiz iki elemanin, seans sonrasinda modifiye honda civic'le kaldirima ciktiklari en bi gaz film. oyle ki filmden cikarken insan kendini drift king saniyor. izlediginiz sahneleri evde denemeyin. vitrini kirarsiniz sonra.
ha ayrica 176. izleyisimden sonra farkettim ki, drift king ile esas oglanin son yarisini baslatan yakuza mehmet'in, iki serce ve yuzuk parmagi kesik. yakuza olmak kolay degil tabi.
bir de filmin en guzel sahnesi vin diesel'in gorundugu son sahnedir. adamin bir dakika bile olsa gorunmesi filmi izlenir kiliyor. don omar'in bandoleros adli sarkisi da cuk oturmus son sahneye. izleyin izlettirin.