s01e07
--spoiler--
vasat bir bölüm izledik. leila artık ddbv*nin varlığına ikna oldu. lee götü kurtardı ama bu en kolaya kaçılan yoldan yapıldı. ne yani bundan sonra her zor durumda "bunlar zuzaylı her boka muktedirler" diyerek olayları sihirli dokunuşlarıyla çözmelerine sessiz mi kalacağız. bunu sakın yapmayın. bu bölümün en heyecanlı kısmı son yarım dakikasıydı açıkçası.
--spoiler--
s01e07
6. bölümü de soluksuz geçen dizi.
--spoiler--
simon/mason ile violet'in karşılaşmaları, ardından simon'ın onu görmeye gitmesi de ayrıca amıma koymuştur.
ayrıca, bina yıkıldıktan sonra zenci eleman ayağa kalkıp sırtını döndüğü anda ekranın sol üst köşesinden bişey uçmuştur.
--spoiler--
güzel bir 6. bölüm izledik, evet. gerçekten hem ekşın anlamında hem de duygusal geriye dönüşleriyle oldukça tatmin edici bir bölüm oldu.
--spoiler--
violet-simon karşılaşması, ne abartı ne de bi yapaylık içermeden tam da olması gerektiği gibiydi. simon ağlayışı hiç de zorlama ya da samimiyetsiz değildi. burda simon'ı oynayan karaktere de hakkını vermek gerek. ama neden gitmek yerine kalmayı seçti, onu tam anlayamadım. artık ne violet vardı ne de işi var gibi gözüküyor. (açığa çıktığını varsayıyoruz tabii)
kaçma-takip etme bölümleri de iyiydi.
--spoiler--
önümüzdeki bölümü iple çekiyoruz kısacası.
--spoiler--
ya şimdi 5. bölümü bi daha göz attım da, bu fbi ajanı amma dallama çıktı. sen koskoca fbi ajanısın. içeri girmekten imtina ediyosun. üstüne üstlük de eline hayatı boyunca silah almamış birine silah vererek kız arkadaşını kurtarmaya gönderiyorsun. şaka mı bu?!! biraz mantık beyler.. lütfen. teessüf ederim!
--spoiler--
vicky vurulduğunda içim cız etmişti. bu kızın içinde aslında bir fatmagül olduğunu biliyordum. belliki şartlar onu bu yola itmişti. sıpasını görerek de olsa imana gelmesi ve ilerleyen bölümlerde bizi ceylan bakışından mahrum bırakmayacak olması içimi rahatlatmıştır.
--spoiler--
6. bölümdeki mason flashbackleriyla, lost un sürmelisi richard alpertin flashback bölümü tadı yakalanmıştır. tabi bayağı bir aparma olmuş, karakterler bile birbirine fazlasıyla benzemekte.
bunun dışında pek bir şey olmadı bölümde, uzaylı reis thomas binanın dibinde karadelik açıp binayı sophia ile kaçışlarının ardından tuzla buz etti.
--spoiler--
--spoiler--
herkes gelenler için uzaylı diyor ama fringedeki gibi paralel evrene bağlarlarsa şaşırmayın.
--spoiler--
not:bu entry bir kaç hafta sonra götüme girebilir.
çabuk sıradanlaştı gibi geldi nedense bana 5. bölümde. yani kıyaslamak için söylemiyorum ama lost'ta olsun fringe'te olsun büyük bi gizem vardı ve küçük olaylar o büyük gizeme ulaşmamıza hizmet ediyordu. burda da bi şiler var gibi ama bu olay "diğerleri" nin dünyayı ele geçirmek isteyen uzaylılar geyiğine bağlanırsa eğer, bu zaten çok öngörülebilir bi durum. ahan da daha ilk bölümlerden yazmaya başladık. artık günümüz izleyicisini şaşırtmak çok zor. çünkü "her şeyi" gördü izleyici ekranlarda. o yüzden sen yeni bi dizi ile seyirciye yeni bi şi şaşırtıcı bi şi ya da ilgi çekici bi şi veremezsen, o proje yatar koçum. lost tam bir fenomendi mesela. prison break'te tüm vucuduna hapisane haritası çizdirmiş, masum bi deha vardı. karakter bilinemezdi. ne bileyim house'ta yine sıradışı, ağrı kesicilere bağımlı arada kafayı bulan yine deha bi dr. vardı. nip/tuck başlı başına yeni bi alanla ilgiliydi gibi gibi, anlatabiliyor muyum? uzaylıları 80'lerden beri izliyoruz. bize uzaylı göstereceksen bile onu bi yenilikle, uzaylıları hiç görmediğimiz haliyle göstermelisin ki "hassiktirrr, oğlummm adamlara bak nası dizi yapmış" dedirtsin. mesela battlestar galactica'yı izliyorum şu ara, bana "ne var yani, bilimkurgu bi dizi" diyenin aklından şüphe ederim. nası derinlik var dizide, içinde felsefe, siyaset, ahlak gibi insanlığın hayatında yer tutan değerleri de koymuş çatır çatır tartışıyor. biz de ağzımız açık izliyoruz o zaman işte...
burdan holivud'daki senaristlere sesleniyorum. izleyici dünkü saf izleyici değil artık. sizle birlikte o da gelişiyor, dönüşüyor, evriliyor. ona göre akıllı olun! hah.
--s01e05 spoiler--
tamam anladık sean zeki falan da, sarışın bir sevgilinin bu kadar çakal olmasını kimse açıklamaya çalışmasın bana. neyse ki seks manyağı çıkması biraz kompanse etmiş karakteri. sean ı gördü mü yumuluyor a.ına koyim.
başkan, olmayan karizmasını bu bölüm göz yaşartacak cinsten makul bir seviyeye çekti:
thomas: i have the counteragent prepared and ready to be delivered to you. as soon as you release sophia and the detainees. mr president: don't bother.
thomas: what did you say ? mr president: don't bother. i'm not releasing any of them. it's not going to happen.
thomas: then the passengers will die. and what i did to them, i can do to whole towns, entire cities. you accept the terms to my deal. mr president: here's the new deal. you're going to give me that antidote, and you're give it to me when i tell you to, because if even one of those passengers dies, i will execute sophia and the rest of the detainees at inostranka. all of them.
thomas: you wouldn't mr president: you're wrong.
--s01e04 spoiler--
tuzak olayını falan yediremedi bu bölüm de, ulan hala; bu uzaylılar ne iş yapar, ne yer ne içer, özellikleri nelerdir, amaçları nedir, kimdirler, nerden gelirler, patron kim ? kadın mı telefondaki herif mi, bir grup daha mı var dışarıda... ulan birini yanıtlayın bari. neyseki "ulan bunlar hapisten niye kaçmıyor, uçağı yok edebiliyorlar da" olayına ucundan değindiler değinmesine de. bil bakalım başkan ve ekibi biliyor mu bu sorunun yanıtını ? bok biliyor.
--s01e04 spoiler--
1x04 le beraber anlamış bulunuyoruz sean walker değme ajanlara taş çıkarıyor. aşk adama neler de yaptırıyormuş öle. çocuk bir iki bilgisayar hareketiyle tak buluyo o nerde bu nerde. gerçi bulsun yani, kavuşsunlar, mutlu olsunlar.
spoiler
ya madem kızın kaçmasını daha doğrusu sean'ı aramasını istiodunuz niye bin bir güçlüğe girip işler karıştırıyosunuz ya. yanlışlıkla bi telefon düşürüverin leila arardı ordan sean'ını. ama ben biliyorum neden öle yaptığınızı. bizim yüzümüzden biz izleyip de şaşıralım 'aaaaaaaa meğersem bölemiş buuuu ne zekiler' dememizi istediniz ama yemezler. zaten kaç senedir biz alıştık böyle harekeretlere aman diyim yapmayın böle şeyler olmuyo.
bölümün hemen başında, bir devriye arabası inle cinin top koşturduğu bir yolu kesmiştir. esas oğlanı tutuklayan federaller, o yoldan devam edemeyeceklerini anlamışlardır. sonra arkadan koca bi karavan gelip, durmakta olan arabaya hayvan gibi çarpar... olacsk iş mi bu peki??? bomboş yolda sen nası görmezsin yolun ortasında duran aracı da yavaşlamazsın?!! o kısmı yemedik yaani. ama onun dışında gene heyecan verici bir bölüm olmuştur. sürüklemiştir, alıp götürmüştür.
Bundan sonra çıkacak her dizinin, önceki tutan dizilere benzer yönlerini tespit ettirmesi olayı ortaklığına giren başka bir yeni dizidir.
O çekilmesiydi..., ilk bu çıksaydı... gibi sözleri söyleteceği ama malesef geç çıktığından tekrar, klişe, taklitçi gibi sınıflandırılacak dizidir.
dizi, Tek karakter üzerine gibi kurulsada gündemde tutulmak isteyen bir çok karakter söz konusudur. Henüz önceki fenomen dizileri izlemediyseniz beğeniyle takip edebileceğiniz süper kurgulu dizi olabilir.
dizi 3. bölüm itibari ile de iyi gitmekte. heyecanı ve merak duygusunu canlı tutmayı başarabilmektedir. bunu sürdürebildikleri sürece her şey yolunda. olaylar çok hızlı gelişmiyor, bu da bence iyi bi yönü dizinin. uzun bi maratonun ilk metreleri bunlar henüz.
--spoiler--
3. bölümü itibariyle hala dünya dışı varlıklarının amacını öğrenemediğimiz dizi. yaklaştık ancak asya kırması kız yüzünden yine olmadı. klişe de hazır, başkana gerçekleri açıklayacak hüseyin tipli eleman komünitenin hanımağasının emriyle kendi ırkından sevgilisi kız tarafından öldürülür, dışarı bilgi sızma geciktirilir.
not: bu arada hanımağaya iyi kapak oldu. "biz biriz, ben konuşmazsam kimse konuşmaz" falan derken hüseyin tipli eleman saniyesinde "ben anlatırım ki her şeyi" diye taleplerini sıralamaya başladı.
not 2: başkan çok bi tipsiz. siyahi karizması yok. nerede 24 ün siyahi başkanı, nerede bu arkadaş.
not 3: hızlanın artık, 120 dakikada 1-2 yerde dizinin beklenti yaratacak sahnesini görebildik.
--spoiler--
edit: asya kırması dediğim Clea DuVall mış. oha. n'aptın sen abla yav.
--spoiler--
flash manyağı yapan dizi, bir süre daha yapmaya da devam edecek gibi duruyor. bir ileri bir geri ilerlese de senaryo çok karmaşık, anlaşılmayacak bir yapıda değil. şimdilik alternate universe yok, insan görünümlü çeşitli yeteneklere sahip uzaylı varlıklar ve bunları hasır altı etmiş hükümet senaryosu. şimdilik üstü kapalı olan bu uzaylı ırkının ne diye 60 küsür yıldır hapis yaşantısı sürmeyi kabul ettiği. uçağı a dan b ye taşıyan oradan da kurtulur herhalde. planlarını ileriki bölümlerde göreceğiz sanırım.
--spoiler--
ilk iki bölümünü izledikten sonra hiç de fena olmayan bir başlangıç yaptıklarını söyleyebilirim. yalnız ekşi'de bi yorum okudum, fena sıçmışlar.
--spoiler--
vicky denizde çırpınıyor ya, erkek arkadaşı ayağı kaydı düştü dedi dikkat ederseniz. bizimki denizi denk get,rebilmek için bütün gücüyle atladı da öyle denk getirebildi. yani ayağın kayarsa denize düşene kadar kayalıklara çarpar ölürsün. neyse... diyelim bunu kandırmaca olduğu için yaptılar. peki sonra kızımız o suda boğuluyordu di mi? batıp batıp çıkıyordu. yani yüzme bilmiyor gibi değil miydi? e bizim mal oğlan ertesi günü şnorkelle bu kızla gezmedi mi? bu kadar mı mal bu çocuk bigün önce hayatını kurtardun denizde, şimdi senden benden iyi yüzüyo suda? hı???
ha bu arada ilk tahminler: uzaylılara bağlayacaklar mevzuyu. V dizisi gibi.
--spoiler--
bi de ilk bölümde flashback'ler yordu biraz.
