çıktığı günden beri oblivionu iç bırakmadım. her bitirişimde tekrar tekrar oynadım. açıkçası o dönem microsoft ve cisco sertifikasyonlarına hazırlandığım bir dönem olduğu için 3 yıl kadar sadece oblivion oynadım başka hiç bir oyun da oynamadım.
şimdi bu çıktı. önce oynamam gereken bazı oyunlar var diyerek oyalanıyordum. dün hepsini bitirdim. o ve ben kaldık başbaşa. acaba bir sertifikasyon bulup ona mı çalışsam diye erteliyorum yine sürekli. belki acrevelations oynarım yine başlamadan bilemedim.
--spoiler--
tam bir okul katili oyun. bak şu saate kadar oynadım, şimdi ders çalışacağım biraz (güya). Muhtemelen yarım saat sonra aklıma bir şey gelecek tekrar açacağım laneti. o değil de, level biraz yükselince daha deli ejderhalar çıkıyor, onlarla kapışması pek bir keyifli... ha ejder yere inene kadar ok atmak falan biraz moral bozucu, çünkü elinde deli büyülü silahları olan bir nord olarak, yavşak elfler gibi ok atmak onuruma dokunuyor ama ejderha direkt inse de saçma olurdu.
o değil de ejderha ile kapışmalar başlamadan önceki girizgah pek bir şiirsel. önce bir çığlık geliyor, sonra bir gölgenin uçtuğunu görüyorsunuz... göğe baktığınızda ejderhayı tam görmüşken efsane müzik yükseliyor... dovakin dovakin. hemen ok çıkıyor gözler gökte ateş saçan canavarı yakalamaya çalışıyorsunuz. böyle bir gaz veren oyun tecrübesi çok nadir bulunur.
bir anımı anlatayım, daha 3. ejderha geldiğinde bir bandit kampına dalmaktaydım. banditlerde benim levele göre biraz güçlüydüler teker teker almaya çalışıyorum, neyse ejderha geldi ortalık karıştı amına koyim. sonra ejderha yandaki mamutlara da daldı, inmiyor da havadan. mamutlar ile giant dellendi daldılar kampa. görünürde haydut falan kalmadı, ama bana da hallendiler çıktım yükseğe hemen. ejderha bu sefer bana odaklandı... bir yandan ona ok yetiştirirken meğersem bir-iki bandit hala hayatta bende iksir bitti bu arada, elmaları yiyorum artık. neyse indim haydutlar ile mamutlar girdi birbirine yine, bende o arada yere konan ejderhayı doğradım. kaldı geriye 4 mamut, bir giant. işte orda işler boka sardı. ok falan kalmamıştı, nerdeyse 20 dakika kah büyü kah vur kaç ile onlarla uğraştım. size önerim, ejderha ile kapışacaksanız mamutlardan kaçının. hatta en güzeli şehirde savaşmak, kolluk kuvetleri de ok atışlarıyla size destek oluyorlar bir yandan.
son olarak, dağlarda geze geze köroğlu gibi oldum lan, benden selam olsun soltide beyine çıkıp şu dağlara seslenmelidir. aha bak, şimdi oyuna dönüp isyancılara katılma arzusu geldi. skyrim nord'ların, kılıç kuşananındır!
--spoiler--
bethesda nın yaptığı en iyi oyun. en önemlisi insan resmen kendisini oyunun içine katabiliyor.
lydia ile aramda geçen muhabbet pek bir hoş. bu kızcağız followerımız biliyorsunuz. kendisi bir deri bir kemik, gariban bir kızcağız. o tepedeki soğuk şatoda kalıyor koğuş gibi yerlerde. bir de sadık anlatamam ''long life you thane.'' lafı ağzından eksik olmuyor nur yüzlümün. kıyamadım, ''böyle olmaz! sana ev alacağım!'' dedim hemen. donuma kadar satıp, eşten dostan da bir miktar borç alıp* 5000 altına 2 oda 1 salon ev aldım peşin. daha benim odamda örümcek ağları varken hemen lydiacığımın odasına çanaklar, çömlekler, kuzu çevirmeler, 30 yıllık şaraplar dizdim. beraber katliamlar yaratıyoruz, ama nasıl bir mutluluk var yüzünde anlatamam garibimin. her şey harika giderken warewolf olduğumun sabahı bir uyandım lydia yok. koştum gittim ilk eve odasına baktım orada da yok, yardırdım yukarı şatoya, siyah cübbeli büyücüye sordum ''yok ben bilmem, bana dragonstone getir hede hödö.'' dedi. companionslara baktım orada da yok. nasıl üzgünüm. dedim biraz uyuyayım belki uyanınca sürpriz yapar kereta, odaya çıkınca bir baktım köşeye sinmiş, sandalyeye oturmuş elde yarım ekmek bana bakıyor* ''kuzum nerelerdeydin, senin için ne dancınlara daldım panikten, ne canlar aldım.'' dedim. üzüldü, hemen başladı ''long life to you thane, honor to you thane, beni ne zaman istemeye gelcen thane.'' demeye. bağrıma bastım, ''sana yeni kasketle kılıç aldım.'' dedim çok mutlu oldu. sonra dragon avına çıktık.*
babalar, ben bu oyunu call of duty hesabı sadece silahımı görerek değil de, assasin's creed gibi karakterimi komple görerek oynamak istiyorum. youtube'da birkaç video izledim, bu şekilde oynayanlar var ama hangi tuşla yaptıklarını anlatmamışlar tabi. anlatabilmişimdir umarım, yardımlara açığım.
efsanevi oyun. can alıcı soundrtrack'i sons of skyrim insanı kendinden geçirecek derecede gaza getiriyor. her şeyiyle mükemmel bir oyun. the elder scrolls'tan sonra rpg oyun çıkaracak olanlar ebesinin donuna yazsın ne diyim.
vay anasını diye haykırdım evde az önce. ismini unuttum haritanın sol üstlerinde çokta üst değil. içinde sadece yarı cıbıldak avratların olduğu bir kale var. atımla huzurlu sakin bir yürüyüş yapıyorduk ki kevaşeler yolumuzu kesti. ben daha attan indim öndeki ikisinin boynunu kıracam bir baktım atımı öldürdüler.
siz misiniz atımı öldüren? yaktım o yarı cıbıldak vücudunuzu. bir gaz bir sinir hepsini kesiyorum. acımadan çat çut çat çut. tam modtayım yani. mükemmelim o dakika. neyse kestim fahişelerin hepsini tam o sırada derinden çalmaya başladı o efsanevi dovahkiin müziği. kafayı bir kaldırdım ejderha. o mükemmel müzik eşliğinde bir de ejderhanın hesabını kestim. size yemin ediyorum Dragon Age'in finalinde boşalmışımdır. ama bu oyunun böyle sıradan bir yerinde kendimden geçip sağı solu dağıtasım annemin kafasına kumanda fırlatasım geldi ya bana o gazı o heyecanı yaşattın ya sen çok yaşa bethesda.
--spoiler--
gelmiş geçmiş en efsanevi oyunlar listesine girebilecek bir oyundur. başıma gelen olayı anlatacağım size;
oyuna ilk başladığınızda bir kasabaya gidiyorsunuz ya. ha işte orda bir meyhane var, elimde avucumda bir şey olmadığı için çaktırmadan rafları boşaltıyordum. yakalandım kaçtım. neyse aradan zaman geçti kasabaya geri dönüyorum. bir adam girişte beni kenara çekti "gel seninle bir şey konuşacağız" dedi. sonra baktım çevremi sarmışlar, çektim kılıcımı onlar da daldı bana hemen. hem de öylesine bandit değil ağır silahlı donanımlı ipneler. neyse işte yığdıktan sonra adamları, anlamaya çalıştım dertleri neydi diye, üstlerini arayınca bir not buldum. meğer ki meyhane sahibi bu adamları tutmuş, beni dövdürtmek için... işte o an nirvanaya erir gibi oldum.
bunun yanında dark brotherhood kankalığından bir adam açıkta bana yaklaşıyordu, dağ tepe gezerken. dedim herhalde beni davete geliyor... ama iki kılıçla birden atladı üstüme. binbir dertle indirdim bunu, aradım üstünü yine bir not. birisi beni temizlemek için suikastçi tutmuş. ama meyhane sahibi değil, kim çözemedim ama görev için gerekli olsa da sıçızlayacağım ağzına.
özet: sizi sevmeyenlerin, parayla adam tutup üstüne yollayabildiği oyun.
--spoiler--
az önce whiterun'da bannered mare'nin güzel içkilerinden içmiş o güzel müziğinden dinlemiş olarak geldim buraya.
ciddi olarak yaşıyorum oyunu. sessiz sakin yolculuk ederken kafanızın üstünde bir çığlık bir kükreme duyarsanız havaya bakmayın. sadece yere bakın. hızlıca akıp giden bir gölge gördüyseniz herhangi bir ejderha sizi bulmuştur. birazdan mükemmel bir aksiyon yaşayacaksınız.
hakikaten çok güzel olmuş oyun. elder scrolls'u bethesda'yı defalarca tebrik etmek lazım. çıkardığı her yeni oyunda oyun dünyasına çağ atlatan başka bir isim yok çünkü. gözüm seğirmeye başladı, başım ağrıyor en iyisi hana gidip biraz kafa dinleyeyim.
bir baldurs gate değil.
hala yapayalnız mağara eşelemekten öte bir durumumuz yok.
ha tabi en iyi elder scrolls olduğunu da söylemek lazım. artık dövüşme animasyonları çok daha güzel. hala biraz kütüğümsü durumlar var tabi ama oblivion taş devri ise bu modern çağdır. evet en iyi elder scrolss olmasının diğer nedeni ise önceki elder lerin beş para etmez kusmuk yığınından başka birşey olmamasıdır.
en beğendiğim şey ise kılıca bulaşan kan damlaları oldu. hoş kılıcı nasıl kullanırsak kullanalım sanki kesme vuruşu yapmış gibi yatay damlacıklar kalıyor üzerinde.
şöyle söyleyeyim klıcı sokup çıkarttığımızda o kılıcın kana bulanması gerekir. ama bulanmıyor...
yinede dediğim gibi oblivion a kıyasla 4-5 çağ birden atlamış.
oyun hayatını oblivion'dan önce ve oblivion'dan sonra diye ikiye bölmüş bir kullanıcı olarak yazıyorum. bethesda özellikle sana seslenicem iyi oku.
olum ne yaptınız lan siz!! sizde hiç allah kitap yok mu? sizin insan evriminden modern çağdan falan haberiniz yok mu? illuminati misiniz bizi ekran başında tutup donumuza kadar soymak mı lan amacınız.. açık konuşun bak basarım kılıcı!
mükemmel.. beklediğimden de mükemmel. alın lan, satın alın bu oyunu.. uğruna kurban derisi toplayalım, camide cemaate el açalım, abilerden yardım isteyelim..
arkadaşlar ben iyi değilim, oyuna dönüyorum. sen de çek elini levelini bil!! (bkz: thuum)
razor versiyonu ayrıca usenet'te de vardır ve 7,2 mb ile de inebilmektedir. (15 dakikada tamamı iner) hani diyorum var ise usenetiniz o zaman 20 gb usenet kotanızı harcamak için muhteşem bir yer.