the elder scrolls v skyrim

    1.
  1. 30.
  2. vay anasını diye haykırdım evde az önce. ismini unuttum haritanın sol üstlerinde çokta üst değil. içinde sadece yarı cıbıldak avratların olduğu bir kale var. atımla huzurlu sakin bir yürüyüş yapıyorduk ki kevaşeler yolumuzu kesti. ben daha attan indim öndeki ikisinin boynunu kıracam bir baktım atımı öldürdüler.
    siz misiniz atımı öldüren? yaktım o yarı cıbıldak vücudunuzu. bir gaz bir sinir hepsini kesiyorum. acımadan çat çut çat çut. tam modtayım yani. mükemmelim o dakika. neyse kestim fahişelerin hepsini tam o sırada derinden çalmaya başladı o efsanevi dovahkiin müziği. kafayı bir kaldırdım ejderha. o mükemmel müzik eşliğinde bir de ejderhanın hesabını kestim. size yemin ediyorum Dragon Age'in finalinde boşalmışımdır. ama bu oyunun böyle sıradan bir yerinde kendimden geçip sağı solu dağıtasım annemin kafasına kumanda fırlatasım geldi ya bana o gazı o heyecanı yaşattın ya sen çok yaşa bethesda.
    10 ...
  3. 34.
  4. bethesda nın yaptığı en iyi oyun. en önemlisi insan resmen kendisini oyunun içine katabiliyor.

    lydia ile aramda geçen muhabbet pek bir hoş. bu kızcağız followerımız biliyorsunuz. kendisi bir deri bir kemik, gariban bir kızcağız. o tepedeki soğuk şatoda kalıyor koğuş gibi yerlerde. bir de sadık anlatamam ''long life you thane.'' lafı ağzından eksik olmuyor nur yüzlümün. kıyamadım, ''böyle olmaz! sana ev alacağım!'' dedim hemen. donuma kadar satıp, eşten dostan da bir miktar borç alıp* 5000 altına 2 oda 1 salon ev aldım peşin. daha benim odamda örümcek ağları varken hemen lydiacığımın odasına çanaklar, çömlekler, kuzu çevirmeler, 30 yıllık şaraplar dizdim. beraber katliamlar yaratıyoruz, ama nasıl bir mutluluk var yüzünde anlatamam garibimin. her şey harika giderken warewolf olduğumun sabahı bir uyandım lydia yok. koştum gittim ilk eve odasına baktım orada da yok, yardırdım yukarı şatoya, siyah cübbeli büyücüye sordum ''yok ben bilmem, bana dragonstone getir hede hödö.'' dedi. companionslara baktım orada da yok. nasıl üzgünüm. dedim biraz uyuyayım belki uyanınca sürpriz yapar kereta, odaya çıkınca bir baktım köşeye sinmiş, sandalyeye oturmuş elde yarım ekmek bana bakıyor* ''kuzum nerelerdeydin, senin için ne dancınlara daldım panikten, ne canlar aldım.'' dedim. üzüldü, hemen başladı ''long life to you thane, honor to you thane, beni ne zaman istemeye gelcen thane.'' demeye. bağrıma bastım, ''sana yeni kasketle kılıç aldım.'' dedim çok mutlu oldu. sonra dragon avına çıktık.*
    10 ...
  5. 22.
  6. oyun hayatını oblivion'dan önce ve oblivion'dan sonra diye ikiye bölmüş bir kullanıcı olarak yazıyorum. bethesda özellikle sana seslenicem iyi oku.

    olum ne yaptınız lan siz!! sizde hiç allah kitap yok mu? sizin insan evriminden modern çağdan falan haberiniz yok mu? illuminati misiniz bizi ekran başında tutup donumuza kadar soymak mı lan amacınız.. açık konuşun bak basarım kılıcı!

    (bkz: tamam sakinim)

    mükemmel.. beklediğimden de mükemmel. alın lan, satın alın bu oyunu.. uğruna kurban derisi toplayalım, camide cemaate el açalım, abilerden yardım isteyelim..

    arkadaşlar ben iyi değilim, oyuna dönüyorum. sen de çek elini levelini bil!! (bkz: thuum)
    9 ...
  7. 92.
  8. sabahın kör bir vaktinde uyurken aniden odama giren anneme saldırmama sebep olan ve bu olaydan sonra sildiğim oyun.

    iyi oyun hoş oyun da adamı hasta ediyor. ruh hastası... psikolojin falan bozuluyor yani o derece. günde 4-5 saatimi ayırıyordum bu oyuna zamanında... derken bir gün bir göreve denk geldim, ana görev falan da değil öylesine... neyse girdim bir köye, görevim köyden bir kişinin evine gizlice girip, değerli bir eşyayı görevi aldığım kişiye götürmekti. verdiği altın da altın hani, o zamanın altınıyla ev alırdın ev...

    gittim köye, eve girdim bir baktım evde uyanık bir herif var. ayıktı bu hemen tabi hiç bir şey demeden saldırdı üstüme. dövdüm onu öldüresiye dövdüm. öldürdüm de. aldım nevaleyi, kapıdan çıktım. çıkmaz olaydım... köy ahalisinden ileri gelen dalyan gibi gençler, kadınlar, çocuklar toplanmışlar, ellerinde meş'aleler, kılıçlar beni bekliyorlar... "ulan bunların ne ara haberi oldu" diye düşünürken ben, bir hışımla bana saldırmasınlar mı... aynen eve geri döndüm. kapattım kapıyı da, duruyorum öyle. dışarı çıkamıyorum, hala dışarıdalar biliyorum. bekledim bekledim, ne yapsam diye düşündüm derken saate baktım, hayli geç olmuş. oyunu kaydedip uyudum.

    kaç saat uyudum hatırlamıyorum ama kapının açılmasıyla uyanmam bir oldu. hemen yatağımdan kalktım ve elime geçirdiğim bir şeyle -ki telefondu bu şey- kapıdan içeri giren anneme saldırdım. kadını yere yatırdım, "oğlum dur napıyosun, lan öküz dursana benim" diye bağırdığında anladım olayı... annemi köylülerden biri, gerçek hayatı da skyrim ile karıştırmıştım...

    hemen bilgisayarı açıp oyunu sildim tabi. artık annem ben ve telefonum mutlu mesut yaşıyoruz. ama annem bir daha odama kapıyı çalmadan girmedi... iyi tarafı da varmış lan oyunun, silmese miydim?...
    9 ...
  9. 255.
  10. o değilde güçlü bir karaktere sahipken, yolda bıçakla sana saldıran hırsızların olması saçma.ejderha öldüren adamım, elimde balyoz,üstümde robot gibi zırh var.adam haraç kesiyor benden.
    7 ...
  11. 48.
  12. --spoiler--
    lan, azğını yüzünü sikicem klavyenin de mouseun da. bu orospu çocuğu frost troll neymiş arkadaş. levelini siktiklerim. maymun ediyorlar. bu akşam odaya kapanıcam sadece cola ve ruffles. hanımı da yolladım anasına git orda doğurursun diye. sikicem götüne fireball sokucam soylarını tüketicem, skyrim de frost troll bırakmıycam. diyar diyar gezip hepsini kesicem. amcıklar ya.
    --spoiler--
    8 ...
  13. 255.
  14. 29.
  15. --spoiler--
    gelmiş geçmiş en efsanevi oyunlar listesine girebilecek bir oyundur. başıma gelen olayı anlatacağım size;
    oyuna ilk başladığınızda bir kasabaya gidiyorsunuz ya. ha işte orda bir meyhane var, elimde avucumda bir şey olmadığı için çaktırmadan rafları boşaltıyordum. yakalandım kaçtım. neyse aradan zaman geçti kasabaya geri dönüyorum. bir adam girişte beni kenara çekti "gel seninle bir şey konuşacağız" dedi. sonra baktım çevremi sarmışlar, çektim kılıcımı onlar da daldı bana hemen. hem de öylesine bandit değil ağır silahlı donanımlı ipneler. neyse işte yığdıktan sonra adamları, anlamaya çalıştım dertleri neydi diye, üstlerini arayınca bir not buldum. meğer ki meyhane sahibi bu adamları tutmuş, beni dövdürtmek için... işte o an nirvanaya erir gibi oldum.

    bunun yanında dark brotherhood kankalığından bir adam açıkta bana yaklaşıyordu, dağ tepe gezerken. dedim herhalde beni davete geliyor... ama iki kılıçla birden atladı üstüme. binbir dertle indirdim bunu, aradım üstünü yine bir not. birisi beni temizlemek için suikastçi tutmuş. ama meyhane sahibi değil, kim çözemedim ama görev için gerekli olsa da sıçızlayacağım ağzına.

    özet: sizi sevmeyenlerin, parayla adam tutup üstüne yollayabildiği oyun.
    --spoiler--
    6 ...
  16. 103.
  17. yeni bilgisayarıma yüklediğim oyun.

    olum bu nasıl oyun lan. yükledikten sonra açtım hiç ellemiyim önüme ne gelirse önce adam gibi bir izleyim dedim. neyse başladı at arabasında gidiyorlar falan. bekliyorum bişey olacak diye hala gidiyorlar...tam "bu nasıl video böyle" derken bir de baktım oyunun ta kendisiymiş lan. o nasıl grafik... film izler gibi, hayret ettim valla. teknoloji çok gelişmiş hacı. 70 liraya satmış olduğum bilgisayarımda diablo oynuyodum, bünyem sarsıldı aq.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük