jim morrison un mükemmel sözleri ve efsane sesiyle hepimizi büyülemiş bir grup.the doors döneminde bir gazete başlığında "rolling stones uçmak isteyenler için, doors ise çoktan uçmuş olanlar için" diye yazı çıkmıştır ve efsane olmuştur.
sarhoş olduktan sonra dinlenilecek grup. insanı bir yandan karanlığa çekerken bir yandan huzur veriyor. grupta herkes beyfendi görümünde olmasına rağmen jim morrison yabanidir.
jim morrison,kurt cobain ve jimi hendrix gibi unutulmaz rock yıldızlarının arasında yerini almıştır.kurt cobain 27 jimi hendrix 26 jim morrison 27 yaşında ölmüştür.bilim adamları unutulmaz rock starı olmak için bu yaşlarda mı ölmek gerekiyor gibi bir araştırma dahi yapmışlardır.
belgesellerinde jim morrison ın ne denli değişik bir adam olduğunu gördüğümüz grup. yani eğer aynı şekilde vuku bulduysa her şey cidden morrison bambaşka bir adammış.
Müzik kalitesi açısından tartışılmaz gruptur.
Grup elemanlarının her biri kendi enstrümanında üstad' dır.
" We want the world and we want it now !! " diye bağıran devrimci vokalistinin ismi Jim morrison' dur.
şu yaşadığımız tuhaf ve acıklı dünyanın en acıklı şiirleri ve şarkılarıyla ve o kutsal ruhu ve kutsal sesiyle ve müthiş karizması ve yakışıklılığıyla, güzel yürüyüşü ile şaman dansları ile karşımıza çıkan olağanüstü bir adamın efsanevi grubu.
the doors, masallar diyarına açılan bir kapıdır. bu kapıdan geçtiğinizde, içine giren herkesi büyüleyen bir hayal ve masal ülkesinde bulursunuz kendinizi, alice gibi. hiç kuşkusuz, bu hikayedeki tuhaf giyimli tavşan da jim morrison'dur.
morrison'nun kırkıncı ölüm yıl dönümünde(03.07.2011) radikal'de çok güzel bir yazı kaleme alınmış, adı: "40 yıldır 'kapı' hâlâ açık"
mükemmel olarak nitelelendirmenin bile belkide az kalacağı efsanevi grup. ayrıca bir de filmleri vardır ki geçenlerde izlediğim '91 yılında çekilen beni daha da bağlamıştır the doors'a.
daha filmin girişinde giren şarkı riders on the storm çok güzel anlatmış sahneyi ve en çok savediğim diğer sahnelerden biri de love me two times şarkısının çalmaya başladığı sahne gerçekten çok iyi olmuş.
birde aklıma gelmişken the end şarkısını ilk söyledikten sonra bardan atıldıklarınla ''this is art'' diyerek gönlümde ayrı bir yeri olmuştur.
milliyet sanat ocak sayısında ''hayatı kısa müziği uzun'' olarak betimlenmiş ve kapak olmuş gruptur. fena sayılmayacak bir metin ve bülent ortaçgil 'den doğu yücel 'e ordan hakan günday 'a grup hakkında minimal düşünceler mevcut.
ha bu arada yazmazsam olmaz.
(bkz: the end)
teorime göre türkiyedeki düğün kültürü yüzünden iyi müzik dinliyim diyen insanlar orglu şarkılardan uzak dururlar. işte the doors bunu kırıyor. az albümünün hepsi best of gibidir.