the devil s advocate

    20.
  1. john milton yani al pacino yani şeytan, bir tirad atar.. kendi şirketinin genel müdürü hakkında..

    tirad bittiğinde adam çıktığı sağlıklı yaşam koşusunun orta yerin de evsizler tarafından kafasına odunlarla vurularak öldürülecektir..

    Eddie Barzoon abi bir şeylerin cisimleşmiş halidir..

    ...
    Eddie Barzoon, Eddie Barzoon.

    iki boşanma, bir kokain rehabilitasyonu
    ve hamile bir resepsiyonist.

    Bütün bu olaylarda onunla ben ilgilendim.

    Tanrı'nın kulu, değil mi?

    Yoksa Tanrı'nın özel kulu mu demeli?

    Onu uyarmıştım, Kevin.

    Onu attığı her adımda uyardım.

    Ben onu korurken, sağa sola saldırdı.
    Av hayvanı gibi.

    Topaç gibi.

    100 kiloluk...

    ...hep bana hep bana diyen
    açgözlüler gibi.

    Gelecek bin yıla artık bir şey kalmadı.

    Eddie Barzoon...

    ...ona iyi bak, çünkü o...

    ...gelecek bin yılın alâmeti farikası.

    Bu insanların...

    ...nereden geldiği sır değil.

    insan iştahını öyle bir körüklersin ki...

    ...arzusuyla atomları parçalayabilir
    hale gelir.

    Katedral boyutunda egolar inşa edersin.

    Dünyayı fiber optik kablolarla
    her hevesli dürtüye bağlarsın.

    En bayağı hayalleri bile, bu dolar yeşili...

    ...altın süslemeli fantezilerle cilalarsın, tâ ki
    her insan, gözü yükseklerde bir imparator...

    ...kendi kendisinin tanrısı olana dek.
    Oradan nereye gidebilirsin ki?

    Biz bir işten diğerine...

    ...koşturup dururken...

    ...gezegene kim göz kulak olur?

    Hava bulanıp sular ekşidikçe...

    ...arıların balı bile,
    radyoaktivitenin metalik tadını aldıkça...

    Düşünmeye, hazırlanmaya fırsat yok.

    Gelecekler alınıyor, gelecekler satılıyor.

    Halbuki gelecek falan yok ortada.

    Bunlar, zincirini koparanlar sürüsü, evlat.

    Tümü de geleceğe doğru koşmakta olan
    bir milyar Eddie Barzoon'umuz var.

    Hepsi de, çalışma saatlerini hesaplamak
    üzere, bozulmadan kalmış...

    ...sibernetik klavyelere uzanırken...

    ...Tanrı'nın eski gezegenini parmaklayıp...

    ...parmaklarını yalayıp...

    ...parsayı toplamaya hazırlanıyor.

    Ancak sonra kafana dank ediyor.

    Bedelini ödemen gerek, Eddie.

    Oyunu kazanmak için artık çok geç.

    Göbeğin tıka basa dolu...

    ...aletin sızılar içinde...

    ...gözlerin kan çanağı ve sen,
    birileri yardıma gelsin diye bağırırsın.

    Ama bil bakalım, ne olur?

    Kimsecikler gelmez!

    Tek başınasın, Eddie.

    Sen Tanrı'nın özel, zavallı kulusun.
    23 ...
  2. 43.
  3. + peki ya aşk?
    - aşk mı?
    + evet?
    - aşk fazla abartılıyor. biyokimyasal olarak fazla miktarda çikolata yemekten farkı yok.

    (bkz: helal olsun)
    (bkz: öpücem)
    20 ...
  4. 22.
  5. an itibariyle trt1 de yayınlanan etkileyici film. al pacinonun oynadığı miller karakterinin filmin sonlarına doğru şeytanlığını iyice yüzeye çıkaran, tanrı hakkındaki konuşması;

    --spoiler--
    tanri?
    sana söyliyim...
    tanri hakkinda sana içerden biri olarak biseyler söyliyeyim...
    tanri izlemeyi sever.
    sakalasir...
    sunu düsün.
    o insanlara...
    içgüdüleri verir.
    o bu fevkalade hediyeyi verir ve sonra ne yapar?
    yemin ederim kendini eglendirmek için...
    kendi özel zevki için...
    düzensizlik yaratarak...
    tam ziddi kurallar koyar.
    her zaman dalga geçer.
    bak , ama dokunma.
    dokun , ama tatma.
    tat, ama yutma.
    sen bu kurallarin birinden ötekine atlarken o ne yapar?
    sana gülmekten yerlere yatar!
    alaycidir!
    bir sadist!
    o olmayan bir ev sahibi!
    ona tapmak mi?
    asla!
    --spoiler--
    15 ...
  6. 26.
  7. bana şu fıkrayı hatırlatan film:

    mühendisin biri ölmüş ve yanlışlıkla cehenneme atmışlar. cehennemin konforundan rahatsız olan mühendis burayı değiştirmek istemiş ve cehenneme klimalı odalar , otomatik cola makineleri ,derin dondurucular, otomatik tuvaletler gibi şeyler yapmaya başlamış.
    hata anlaşılınca meleğin biri şeytanı aramış:
    -bir mühendis yanlışlıkla cehenneme gönderildi onu buraya göndermen gerek.
    şeytan sinirlenmiş:
    -göndermeyeceğim burda onu çok seviyoruz.
    melek kendinden emin bir şekilde:
    -seni dava ederim.
    şeytan katıla katıla gülmüş ve şunları söylemiş:
    - yok ya nasıl yapacaksın bütün avukatlar bizim tarafta.
    10 ...
  8. 15.
  9. --spoiler--
    film aslında bize şeytanın yaptırım gücü olmadığını, sadece bize seçimleri sunduğunu ve o seçimleri seçenlerin yine kişinin kendi öz iradesi olduğunu gösterir. doğrunun ve yanlışın insanın önünde iki seçenek olarak durduğu bir durumda bile şeytan sadece seçeneğin arkasında gizlidir, rahmetli cenk koray'ın kutuyu açtığı zaman arkasından çıkan hediye misali. al pacino'nun özellikle filmin sonunda keanu reeves'e aslında seçimlerinin hiç birinde ona etkide bulunmadığını ve hep iyiye yöneltmeye çalıştığını anlatması da ayrı bir ince noktadır bize mesaj veren.
    --spoiler--
    9 ...
  10. 82.
  11. ne zaman izlesem, al pacino nun şeytan performansından tırsıyorum. adam tüylerimi diken diken ediyor hala, çok etkileyici filmdi. keanu reeves bir başka güzeldi, saf bir kötü ve yakışıklı masum bir yüz. sonunu izlerken, al pacino abi gibi bağırasım geliyor, her izlendiğinde aynı etkiyi yaratabilmek oldukça zordur ama bu film onu başarıyor.

    charlize theron kısa siyah saçları ile çok güzel görünüyor
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/817521/+

    bana göre keanu nun kendini aştığı iki performansından birincisidir, ikincisi constantine filmidir.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/817527/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/817530/+

    replikleri harikadır
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/817532/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/817533/+

    aşk mı?
    abartı .. biyokimyasal olarak yüksek miktarda çikolata yemekten hiçbir farkı yok.
    10 ...
  12. 51.
  13. al pacino'ya filmde verilen isim de ilgi çekicidir. şeytana john milton ismi bence filmin atmosferi ve havasıyla bire bir örtüşmüştür. john milton ismi ise "kaybedilmiş cennet" adlı manzum eseriyle tanınan ingiliz yazara göndermedir.

    eğer al pacino bizim bakış açımızla salt bir şeytanı oynasaydı filmdeki adının cehenneme övgü kitabını yazdığından gündüz vassaf olması gerekirdi sanırım. ve arada "totaliter dünyaya hoş geldiniz" diye bağırarak meşhur kahkhasını atmalıydı al pacino.
    9 ...
  14. 19.
  15. al pacino, kenau reeves, charlize theron başrollerdedir. taylor hackford un yönettiği filmin konusu; "kanlı para" yani müslümanların inancındaki karşılığıyla "haram para ve günah" üzerine kuruludur.
    al pacino ve kenau reeves son sahnelerde yüzleşme yaşarlar ve al pacino nun buradaki hızlı hızlı söylediği cümleler sindirilerek her bir cümlesi dinlenmeli, anlaşılmalıdır. modern dünya ve modern insan diye gördüklerimizin iç yüzü ve tüm illüzyonun ardındaki çirkinlik bu cümlelerin içinde gizlidir.
    film şu sözle biter;
    "şüphe yok ki kibir şeytanın en sevdiği günahtır"
    bu söz incil de geçer.

    edit: hele bir de "ben bir kuklacı değilim kevın, sadece sahneyi hazırlarım" sözü vardır ki şeytanın kesinlikle "şeytana uydum" diyenlere kapak niteliği taşır.
    8 ...
  16. 17.
  17. vanilla sky'ı çekerken esinlendiklerini düşündüğüm film. efektçiler falan ortaksa şaşmam hatta.
    benzerlik sevişme sahnesindeydi özellikle. hatta şeytanilik de vardı.

    velhasılı, şeytan al paçino'ysa bırakalım da işini yapsın. adam karizmatik bir kere.

    (bkz: free will)
    8 ...
  18. 6.
  19. en akilda kalan repligi "kibir en sevdigim gunahtir" olan hos film..
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük