the dark knight

entry388 galeri35
    175.
  1. altın heykelciğe gerek duymayan film kanımca. elde ettiği hasılat muhtemelen bu yılki tüm heykelcikleri satın alacak kadar büyük. godfather ve star wars'a yapılanların aynısı da şu an batman serisine yapılıyor. burdan ister istemez insanlar ''oscar'ı reklama ihtiyaç duyan fimlere veriyorlar.'' diyorlar, ki haklılar bence de.
    ayrıca gelmiş geçmiş'le başlayacak kadar büyük bir övgüyü kesinlikle hakediyor...

    edit: 8 tane adaylığı var filmin fakat elle tutulur tek adaylık en iyi yardımcı erkek oyuncu* ödülü.
    2 ...
  2. 176.
  3. Heath Ledger'in müthiş performansıyla yapımı başyapıt kıvamına soktuğu film. film konu itibariyle olmasa da, vurgu bakımından v for vandetta'yı anımsatmakta. bir insan ne kadar kötü olursa olsun iyilik yapabülü, bir insan ne kadar iyi olursa olsun kötülük yapabülü.
    4 ...
  4. 177.
  5. en başta şunu yazayım harika bir film.
    Batman, spiderman, iron man, süperman gibi çizgi roman uyarlamalarından süperman hariç diğerlerini hiç sevmemişimdir. Süperman'i çocukken izlediğimden onu bir çocukluk kahramanı haline getirmiştim. ilkokulda çizdiğim resimlerde gökyüzüne illa ki kırmızı pelerinli bir adam kondururdum. sanırım onu sevme nedenim de sadece bu. Tam bir tim burton hayranı olmama rağmen tim burton'ın çektiği batman'i bile izlememiştim. Bu kadar da önyargılıyım yani bu konuda.

    Bu filmle ilgili sayısız övgü duydum, okudum. imdb'de aldığı 9 puan ise abartı geldi hep gözüme; ki filmi izledikten sonra da bu fikrim değişmedi. iki yönden bakmak gerek. Yani şöyle; bu film 10 üzerinden 9 alabilir ama yine de tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi 4. filmi olduğunu söylemek abartı ama notum en az 8 olur bu filme. yani ya bu filme verdiğimiz not yüksek ya da diğer filmlere verdiklerimiz düşük. daha anlaşılır olması için şöyle diyeyim; Schindler's List filmi bu filmle kıyaslanmayacak kadar büyük bir film ama aldıkları puanlar aynı.

    Filmi süper kahramanlık hikayesi olarak düşünmüyorum. Zaten öyle bir film yapılmış olsa bu kadar sevilmezdi. Yani bol görsel efekt, sonunun ne olduğu baştan belli olan abartılı kovalamaca sahneleri, kahramanın önce yükselişi sonra düşüşü ve filmin sonunda tekrar kahramanlığını ilan edişi. Benim klişe olarak adlandırdığım bu şeylerden bu filmde de bolca var aslında. Ama bu filmin bir farkı var. en başta da dediğim gibi bir kahramanlık hikayesinden çok daha fazlası var bu filmde. harika bir kurgu, harika bir senaryo var. Oldukça karışık, zor bir film var ortada ki bu, bu tarz filmlerde görmeye alışık olmadığımız bir şey. Zaten christopher nolan böyle karışık senaryoları kurgulamaktaki ustalığını daha önce de birkaç kez göstermişti.**
    Filmin temposu hiç düşmüyor ve bunu sağlayan şey aksiyon sahnelerinden ziyade zekice yazılmış senaryosu. Genelde bu tarz filmleri ikinci kez izleme nedeni efektlerdir. Bu filmi ise ikinci hatta üçüncü kez izlettirebilecek şey senaryo. Hatta öyle ki filmin kahramanı, batman'den daha çok jokerin zekice planları gibi geldi bana. Yani film boyunca 'hadi batman gelsin de kurtarsın şehri' demedim hiç. Film boyunca hep 'joker acaba şimdi ne yapacak?' dedim Ve sağ olsun joker de her seferinde cevabı yapıştırdı.

    Joker demişken heath ledger'i anmamak olmaz. inanılmaz bir performans ortaya koymuş. Bir röportajında jack nicholson'un yarattığı joker karakterine hayran olduğunu ama kendisinin onu taklit etmekten ziyade apayrı bir joker yarattığını söylemişti. Ben filmi izlemediğimden o joker'i bilmiyorum. Ama bu joker yani heath ledger'ın karakteri zaten taklitle olabilecek bir şey değil; çok orijinal, çok karmaşık ve cidden çok kötü. Heath ledger eğer bu role kendisine fazla kaptırmışsa -ki bence kaptırmış- bu durumla ölümü arasında bağlantı kurmaya çalışmak çok da abartı olmaz sanki.

    Ben hala süper kahraman filmlerine önyargılıyım, batman'i(kahraman olarak) de sevmedim. Ama filmi çok beğendim. Çünkü bu bir süper kahraman filmi değil. Harika bir gerilim-aksiyon filmi. Christopher nolan'a zaten hayrandım. Ona hayran olmam için bir sebeb daha sundu bana bu filmle. Mutlaka izleyin pişman olmazsınız. Herkese hitap eden bir film çünkü. Aksiyon var, kurgu var, oyunculuk var, harika sahneler var ve efektler de harika.
    6 ...
  6. 178.
  7. +abi ben bu filmi hiç beğenmedim.
    -erdoğan, kafandan kıvılcım çıkartmak istiyorum.
    adam tıra takla attıryor filmde, sen hala kaz gibi bakıyorsun.
    3 ...
  8. 179.
  9. kötünün iyiyi gölgede bıraktığı nadir filmlerden birisi.
    4 ...
  10. 180.
  11. "filmin adı neden batman değil?" diye sormuştum ilk duyduğumda.son sahnesine kadar da "bu batman filmi değil" diyordum. ama o sahneden sonra gerçek bir batman filmi izlediğimi anladım. süper kahraman elindeki güçlerle kendisine ve sevdiklerine saldıranları yok eden midir? yoksa düşmanların halk içinde yükselmesini engellemek için toplum önündeki ismine karakterine, kişiliğine veda eden savaşçı mıdır?

    the dark knight süper kahramanlar konusuna yepyeni bir açılım getirmiş deyim yerindeyse çığır açmıştır.konu, orijinal batman filmi olup olmadığı değildir, zaten böyle bir iddia da yoktur.

    bize düşense, saygı duymak ve keyfini çıkarmaktır.
    5 ...
  12. 181.
  13. hakettiği kadar oscar kazanamamış olduğuna inandığım filmdir.
    4 ...
  14. 182.
  15. The Dark Knight...
    Tam adı Christopher Johnathan James Nolan olan ingiliz yönetmeni Christopher Nolan'a bir yakından bakalım... Yıl itibariyle 39 yaşında... Peki çektiği kalite ve güzel filmler? Following (1998), Memento (2000), Insomnia (2002), Batman Begins (2005), The Prestige (2006), The Dark Knight (2008). Bu şu demek: adam boş film, laf olsun diye film çekmiyor! Ve eğer burda sıraladığım filmlerinin en az ikisini izlediyseniz şu anda "ooooooo" çekiyor olmanız lazım...

    Filmin görüntü kalitesine, olaylar silsilesine, bunların ifade ediliş şekli ve montajına yani kısacası görsel kısmına tam not vermemek ayıptır. evet gerçekten ayıptır, çünkü laf edilemeyecek kadar uğraş verilmiş ve kaliteli...

    Asıl önemlisi, filmde karakterlere mükemmel bir gerçek kimlik verilmiş. bu çizgi romanlarda okuduğunuz karakterleri gerçek hayatta kimse ile bir tutamazdınız. onlar başka dünyanın adamlarıydı; superman, batman, spiderman, the joker, two-face vs... işte bu usta, bu süper kafalar bu adamlara gerçek kimliklerini vermiş ve bunu iyi oyuncularla sahneletmişlerdir! Batman karakteri her zaman iyi gelmiştir gözümüze, ama her zaman... hani büyüyünce artık tom ve jerry'de artık tom'u tutmaya, coyote ve road runner'da da coyote'yi tutmaya başlarsınız ya. batman'de bu olmadı. batman her zaman doğru adamdı. işte bu tabuyu yıkmış ve batman'in aslında kötü taraflarının da olabileceğini, the joker ve two-face'in ise haklı taraflarının olduğunu ve beğenilmesi gereken karakterler olduğunu bizlere göstermişlerdir.

    Film görsel bir şölenin yanı sıra bu kadar kaliteli ve dolu da olunca; hatta bu kadar üzerinde çalışılmış olduğunu görünce insan çok etkileniyor.

    ayrıca oscar ödüllerinde en iyi filme aday gösterilmemiş. şimdi gel de akademi ödüllerine itimat et...*
    en iyi kurgu, en iyi yönetmen ve en iyi film ödülünü de almalıydı!
    7 ...
  16. 183.
  17. insan en çok kaderinden kaçar. elhak doğrudur. ama kaçış da beyhudedir sevgili kardeşim.

    en iyiler de düşebilir.

    kahramanların handikapı, aynada sıradan bir insan görmeleridir.

    bir kahraman, kötüye evrilmeden ölmesini bilmelidir.
    6 ...
  18. 184.
  19. aylar önce izlediğim halde ancak hakkında bir şey karalamaya vakit bulduğum bir film kara şövalye. yıl boyunca dünya çapında 996+ milyon dolar hasılat elde eden, muhafazakar "baba" ve "esaretin bedeli" hayranları tarafından dördüncülüğe indirilene kadar imdb top 250'de uzun süre birinci kalan bir film. çizgi romanın karanlık yönünün onurunu kurtaran yedinci sanatın yüz aklarından, yılın en iyilerinden ve muhtemelen akademinin drama kafalı jürisinin hakkını yiyeceği, hatta ben yazıyı sözlüğe aktarırken jürinin çoktan hakkını yediği bir film.

    --spoiler--
    filmimiz palyaço maskeli adamların banka soygunuyla başlıyor. joker'in kim olduğunu kendileri bile bilmiyorlar daha, dedikodu şeklinde birbirlerine yayıyorlar jokerin sanını. yüzüne neden boya sürdüğünü rivayet zamanda açıklıyorlar, düşmanlarını korkutmak için diye. mavi ve siyah tonlara bulanmış bir suç filminde olduğunu hala anlamadıysanız, bunu palyaço maskeli heriflerin jokerin kahkahalı planı doğrultusunda
    sırf kârdan daha fazla almak için birbirlerini öldürmeye başlamalarıyla anlıyorsunuz. banka soyma sahnesinin en güzel yerleri jokeri tanımamızı sağlayan yerler. birincisi: otobüs sürücüsünü öylesine taradığı sahne ve prison breakin bağımlı polisi -en son izlediğimde öyleydi- ile olan diyaloğu. seni öldürmeyen şey, seni ancak yabancı kılar. ve sonrasında adamın ağzına tıktığı bomba görünümlü başka bir şeyin jokerin mor ceketinin liflerine bağlı piminin çekilmesi... joker otobüsle okuldan dönen diğer otobüslerin arasına karışırken bomba görünümlü şeyin duman çıkararak durulması ve fitchner'in yüzündeki korku dolu ifade. joker'in karakterini özetleyen ve tüm film boyunca neler yapabileceğini/yapacağını gösterir bu korku dolu ifade.

    bu filmde yeni nesil betmenimizin yeni düşmanları var. ilk filmden kalma scarecrow filmin başlarında şöyle bir arz ı endam ederken kısa sürede arkham asylum'a yani betmen'in düşmanlarının uğrak mekanına bizzat betmen tarafından gönderilir. ve yeni düşmanlardan bazılarını scarecrow betmen tarafından alaşağı edilmeden önce görürüz. taklit betmenler ve köpekler! evet koca betmen karanlığın adamı betmen filmin sonunda kara şövalye ilan edilecek olan betmen ve "betmen" diyerek karizmasını sirk palyaçosuna indirgediğim betmen içten içe köpeklerden korkarak günlerini geçiriyor ve çözümü lucius fox buluyor yine. yeni bir zırh, hem de kedilere karşı bile sağlam bir yapısı var!

    betmen ne "mahallenizin örümcek adamı" diyaloglarından ne de "bu bir kuş mu? hayır hayır, yoksa bir uçak mı?" geyiklerinden tamamen uzak bir kahraman, bruce wayne ise aynı taşıdığı kostüm gibi renksiz bir tip. wayne'i gotham'ın varsıllarından ayıran tek özelliği ise geceleri partilerde değil de sokaklarda takılmayı tercih etmesi. betmen başlıyor'da düşmüş bir karakterin yükselişine tanık olurken, bu filmde yükselmiş ve artık kostümüyle bir olmuş bir karakterin düşüşüne tanıklık ediyoruz. christian bale bu çıkış-inişi ve bruce wayne'in görünüşte dolu yaşamını ve maskenin ardındaki renksiz yalnızlığını gayet iyi yansıtıyor bizlere -betmenkenki ses tonunu amerikan sapığı kıvamında değiştirmesini tek eksi yönü sayabiliriz-

    yarasa adamı diğer süper kahramanlardan ayıran yegane özelliği hiç de süper olmaması. betmen düşmanını pataklarken aynı normal insanlar gibi yumruk-tekme ikilisini kullanır. vücudunun herhangi bir deliğinden ya da uzvundan mutasyona bağlı garip gürüp şeyler çıkmaz. diğer kahramanların/süper kahramanların akine kasları el emeğidir, beleşe kazanılmamıştır. düşmanımın üzerinden atlayayım, altından geçip üstünden çıkayım ya da düşmanımla gökyüzünde saniyelerle sınırlı bir kavgaya tutuşayım atraksiyonlarında bulunmaz. betmen'in ayakları yere basar. betmen pataklar. hasımlarıyla dalga da geçmez/geçemez betmen, haddini bilir, insan olduğunu unutmaz, bir iki şov yapayım da insanlar beni unutmasın gibisinden fikirlere kapılmaz. ciddi adamdır, ketumdur. kostümü itibariyle yarasaya benzer, bir çıkar bir kaybolur,ışığı sevmez ama ay ışığı altında çatılarda oturmayı sever, pelerinini hışırdatarak kaybolmaya, betmobille otoyollarda turlamaya bayılır.

    en nihayetinde betmen de insandır, en çılgın kahraman kostümlerinden birini giyiyor olsa bile vücuduna sonradan ekleme herhangi bir özelliği olmadığı için her zaman diken üzerindedir ve bu seyirciyi de onun ölmesi olasılığına alıştırır. sınırlı hareketleri ise -tekme-yumruk ikilisi- nedeniyle vereceğiniz eşeğinkine su kaçırdın ama tepkileri pek fazla değildir. lakin betmeni zıvanadan çıkarak çıkaracak, gotham'ın köküne kibrit suyu dökmeye istek duyan biri, yaralarının tarihçesi hakkında çelişkiler yaşayan bir sosyopat çıkıyor ortaya.

    filmin 152 dakikalık süresini görünce hem seviniyor hem de christopher nolan delirmiş olmalı diye düşünüyorsunuz. hayır, o delirmemişti ama senaryoya müthiş bir performans sergileyen bir joker enjekte ederek filmi delirtmişti. betmen'i, harvey dent'i ve seyirciyi...

    en baştaki banka soygunu sahnesinden başka sahnelere ve başka karakterlere atlayarak incelememize devam edelim. teğmen gordon:gary oldman betmen'le iş birliği yapmakta ve suçluları bir bir içeri tıkmaktadır ve geçen yılların ardından hala bıyıklıdır. aaron eckhart harvey dent rolünde gotham'ın beyaz şövalyesi olarak ve maggie gyllenhaal da önceki filmde katie holmes'un oynadığı rachel dawes rolünde karşımıza çıkıyorlar. heath ledger ise son yılların en şahane "kahraman düşmanı" portresini çiziyor. izlenmeli, izletilmeli, çizgi roman uyarlaması tırt olur tabusu yıkılmalı
    --spoiler--
    3 ...
  20. 185.
  21. filmdeki diyalogları ve felsefi arka planı bırakıp sadece aksiyon filmi olarak izlenecek olsa vasat bir film olurdu. ancak joker ve batman'in sadece güce değil akla da dayanan mücadelesi filmi izlenir etmiş hatta tadından yenmez olmuş. kuralsız bir "kötü" adamla kuralı olan bir kahramanın mücadelesi ilgi çekici. joker rolünde heath ledger çok başarılı bir iş çıkarmış gerçekten.
    7 ...
  22. 186.
  23. başarılı bir çalışma kuşkusuz. lakin benim söyleyeceğim bu değil. bu film geçen hafta pazar günü bir televizyonda yayınlandı. malum türk televizyonlarının sıkıcılığının üzerine ben de tekrardan oturdum izledim. amanın o da ne! gece rüyamda joker; herkese silahla saldırıyor. sanırsın ben filmin içindeyim. allah'tan bir de harvey dent'in o yarı yanık yüzlü halini görmedim. kafayı yemeye başladım anlaşılan.
    1 ...
  24. 187.
  25. en başarılı batman filmi olup, başarının ana kaynağı joker rolüdür.
    2 ...
  26. 188.
  27. öncelikle önyargı ve büyük bir kendini beğenmişlikle yaklaştığım filmdir. bu önyargının birinci sebebi tabii ki "the joker" dır. çünkü tim burton'ın joker'ı ile hayata gözlerini açmış biri olarak jack nicholson'ın "the joker" için, "the joker"in ise jack nicholson için yaratıldığını tez bellemiş, bunu "değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek bir madde" gibi özümsemişimdir*. kendi hayal dünyamda da jack abimiz olmazsa bunu ancak haluk bilginer oynar, ona da oynatmazlar diye düşünmüşümdür, neyse.

    "the joker" in heath ledger olduğnu duyduğumda da "cık" demiştim. yani tamam "10 things i hate about you"daki "can't take my eyes off of you" performansı etkileyici, "the patriot" ile "i'm not there"de de iyi, tamam "brokeback mountain"de de çok iyi ama "the joker" farklı bişey diye düşünmüştüm. fragmanlardaki gülme sesi hoşuma gittiyse de daha fazlası olmaz demiştim. ve benden önce filmi izleyen arkadaşlarımın "the joker" i övmesi, öve öve bitirememesi bende öyle bir antipati uyandırmıştı ki bu muhteşem filmi sinemada izlemeyip, kişisel protestomla jack nicholson milliyetçiliği yapmıştım.

    ancak bir gün izlemeyen bir arkadaşın baskısıyla hasbel kader filmi gördüm ve hayatımın en büyük göt oluşunu yaşadım. yaklaşık iki buçuk saat boyunca heath ledger beni satır satır, hece hece göt etti. dünyadaki tüm hayal güçlerinin ötesinde bir "the joker" i ete kemiğe büründürüp karşımıza getirdi. ilk yarım saat geride kaldığında kendime "ulan sen kimsin filmi protesto edip de izlemiyorsun?" diyerekten kendime sövdüm.

    yürüyüşündeki aksaklık, sesindeki delilikle deha arasında gidip gelen tınılar, siyah iki boşluk hissi veren gözlerinin sanki karşısındakinin aklını okuyormuşçasına karşısındakinin yüzüne bakması, sürekli dudaklarını yalaması, saçlarını olağandışı/olağanüstü kullanması ve dillendirilemeyecek lakin izlerken yakalanabilecek onlarca detay da özenle yaratılmış "the joker" metni eklenince ortaya iyi/kötü ekseninin üstüne çıkmış bir "şey" ortaya çıkıyor. ve bu "şey" kesinlikle bir başyapıt.

    şimdi kendime rahatlıkla söyleyebiliyorum ki "the dark knight" en iyi "batman" filmidir. "the joker"in adeta sırtladığı ve her kahramanın karakterini parmağında oynattığı bir baş yapıttır. hollywood sonu "batman, kahraman üstü bir şeydir" dese de "the joker", "batman"i sikertmiştir. çünkü the joker'in dediği gibi: "madness is like gravity. all it takes is a little push!"

    why so serious!

    dipnot: ulan heath ledger ölmese olasılıklar geliyor gözümün önüne... hüzünleniyorum.
    5 ...
  28. 189.
  29. heath ledger'in the joker performansıyla destan yazdığı, christopher nolan'ın usta işi yönetmenlik yaptığı, çevrilmiş olan en iyi batman filmidir.
    3 ...
  30. 190.
  31. heath ledger'ın olağandışı performansı sayesinde 2 oscar alan film. heath ledger, bu filmde rol almamış resmen rolünü yaşamıştır. sanırsınız ki gerçek the joker bu herif. jack nicholson'nın joker performansını bile gölgede bırakacak derecede yaşayarak oynamıştır bu filmde. zaten ölümünün sebebleri arasında bu rolü çok fazla benimsemesi de gösterilir. bunun yanısıra film imdb'de ilk 10'a girmiş ve şimdiden kült filmler arasına girmiştir. heath ledger'ın yanısıra christian bale, morgan freeman, gary oldman gibi usta oyuncuları biraraya getirebilmiş sayılı filmden bir tanesidir. bu oyuncuların başına bir de bu heath ledger denilen aktörlüğün ne demek olduğunu bu son filmiyle herkese gösteren, psikopat oyuncuyu koyun... koydunuz mu? o zaman nasıl bir film olduğunu az çok kestirmişsinizdir (izlemeyenler için).

    edit: filmdeki en akılda kalıcı repliklerin joker'den çıkıyor olması da, ayrı bir nottur.

    (bkz: why so serious)
    3 ...
  32. 191.
  33. Heath Ledger'in sosyopat bir karakter olan Joker'i gerçekçi canlandırmak için psikolojisinin bozulduğu ve bu nedenden ötürü uyku hapları sayesinde yaşamını yitirdiği filmdir. Kariyerinin en büyük filmi olucaktı ama nasip değilmiş...
    1 ...
  34. 192.
  35. sinema dergisinin 15. yıl kutlamaları çerçevesinde yapılan "son 15 yılın en kötü filmleri listesinde" sondan 6. olmuştur. şaka lan şaka... neyse efendim en iyiler listesinde 6. sırada ucuz romanla yüzzzükk gardaşlığı arasında kendine yer bulmuştur... 5-6 kere izleyin... böle cdnin üzeri çizilsin o derece psikopata bağlıyın.heath ruhuna el fatiha. sen olmasan buralara gelemezdim ben. sevemezdim bu filmi...anlamazdım dilinden.
    1 ...
  36. 193.
  37. heath ledger in joker in gülüşünden yürüyüşüne kadar belki aylarca uğraşarak oynadığı ve seslendirdiği bu karakterin orjinal sesini duymak için taa istanbula kadar gitmeme sebep olan filmdir. ne yazık ki tüm türkiyede bir çok salonda türkçe dublajlı oynamıştır.
    3 ...
  38. 194.
  39. bazı filmler kesinlikle orjinal dilinde izlenmelidir. the dark knight gibi efendime söyliyim the fall gibi.

    (bkz: örnekler çoğaltılabilir)
    3 ...
  40. 195.
  41. joker ve batman in karakolda, evet karakolda batman i görmemizi sağlayan o ışık yandığı anda joker in gözlerini batman daha kafasını masaya vurmadan kapatması ile gözümdedüşen filmdir. heath ledger in böyle bir amatörlük yapacağı hadi onu geçtim o kadar elemanın buna dikkat etmemsi beni çok üzmüştür.

    ne lan o öyle kafanı tutup masaya vuracağını bildiğini belli ediosun. kızdım çok.
    1 ...
  42. 196.
  43. geç de olsa yeni izlediğim film. filmi izlerken anlamak biraz zor, iki kere izlemek gerek tam anlayabilmek için. batman'dan söz etmeye gerek yok. jokerden bahsedecek olursak, jokeri canlandıran aktörün en azından ben izlerken hayatta olmaması karekteri gözümde daha da ölümsüz kıldı. filmin sonunda batman'in yaptığı fedakarlık gerçekten izlenmeye değer. an itibariyle imdb'de on da on puan verdiğim sayılı filmler arasına girmiştir.
    1 ...
  44. 197.
  45. christian bale in batman a yeniden hayat verdiği film.

    imdb de 426,139 oy ve 8,8 rating le 10. sıradadır.

    http://www.imdb.com/title/tt0468569/
    1 ...
  46. 198.
  47. batmani sittir et, bu film joker filmi. suç planını kendini yakalatma üzerine kurgulayacak kadar şeytani düşünebilen bir joker filmi hemde. kuralsızca, sadece suç işlemek için suç işleyen bir kötü adamın, süper kahramanları nasıl parmaklarının ucunda oynatabildiğini izlediğimiz şahane bir yapım. tabi gece on iki olduğunda, sosyal deneyinin başarısız olması sonucu yüzündeki döt olmuşluk ifadesi ise paha biçilmezdir. senaryoda, gecenin en karanlık anı şafak vaktidir gibi klişe sözler de olmasına karşın genel olarak, arkaplanında işlediği kim kötü ve nereye kadar iyi sorunsalı gerçekten çok iyi. kapanış sahnesinde verilen mesaj ise batmani yeniden tanımlıyor adeta...

    --spoiler--
    Because he's the hero Gotham deserves, but not the one it needs right now. So we'll hunt him because he can take it. Because he's not our hero. He's a silent guardian a watchful protector. A dark knight.
    --spoiler--
    1 ...
  48. 199.
  49. --spoiler--
    you either die a hero, or live long enough to see yourself become the villain...
    --spoiler--
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük