yeni, cok yeni bir film. 23 kasim'da gosterime giren yonetmenligini Wes Anderson diye bilmedigim bir houston'lunun yaptigi, basrollerde owen wilson, adrien Brody, jason schwartzman'in oynadigi hem komik, hem de felsefi manalarla dolu bir film.
filmin basindaki, pariste'ki bir otelde cekildigini sonradan ogrendigimiz kisim sacma ama bir o kadar da guzel. uc erkek kardesin hindistan'da ciktiklari bir tren yolculugu sirasinda kendileriyle, birbirleriyle, iliskileri ve hayatlariyla yuzlesmeleri diye ozetleyebiliriz konusunu.
bazi semboller var uzerlerine cok manalar yuklenmis bunlardan en muhimi bavullar mesela. yasayip gider iken insan hayatta agirliklar biriktirir. nereye gitseniz suruklemek zorunda oldugunuz bavullar, cantalar, valizler dolusu esyalar. zamanla sizin hareket kabiliyetinizin canina okur bu agirliklar. hepsinin de cesitli boyutlarda ve miktarlarda tasidiklari ve en son baska bir trenle donus yolunda kaldirip, attiklari bavullar aslinda ayni markanin cesitleriydi. yolculugun sonunda hafiflemisler miydi sanki biraz?
klasik owen wilson filmlerinden çok uzakta bir yapım. Yer yer komedi unsurlarıyla birlikte insanı düşünmeye sevk eden felsefi unsurlar da vardır hatta çoğunluktadır. Zaman geçirmek için izlenecek bir film değildir. Yoksa çok sıkılırsınız.
yazar kadrosunda küçük kardeşi oynayan jason schwartzman'in da bulunduğu filmdir. çok başarılı bir durum komedisi, diyaloglar da çok başarılı. Çok güldüm! bayıldım!
sadece hintli kondüktör için bile izlenilebilecek wes anderson filmidir.müzikler,mekanlar,insanlar görülesidir.kişiye göre bir buçuk saat keyifli geçebilir. http://www.imdb.com/title/tt0838221/
sıkıcı bir zaman dilimini keyiflendirme amacıyla açılmasına karşın, daha beter sıkılınıp kapatılan film. durum komedisi olarak gayet keyifli, çekim harika. filmdeki karakterler asla özel değil, normal, yanından geçip gittiğimiz bir çok insandan biri.
görüntüleri renkli, içeriği gri olan film. tebessüm bile ettiremedi. kötü film yoktur az votka vardır. neyse tren filmi demişken üstüne tanımam : silver streak
wes anderson filmidir. bol hindistanlı, bol kardeşli, bol felsefik, bol simetrik, az komedi, iyi drama ve sağlam yol filmidir. sakın klasik hollywood filmleri gibi yaklaşmayın; bu ne biçim film diyebilirsiniz. filmin en önemli yanı ise kahramanların hiçbiri olağanüstü kişilikler değil; senin benim gibi normal ademoğlu. ama wes anderson'ın başarısı da burada normal insanların bile hikayesi olduğunu hissettirebilmesi olmuş.
uzun lafın kısası, sinema sever biriyseniz izleyin. yoksa "ben bol aksiyonlu bol kahramanlı hollivud filmi arıyodum bu da ne böyle?" derseniz yanlış kapıya geldiniz.
Owen wilson'ın var olması nedeniyle komedi sanılan fakat bir heves açtıktan sonra sıkılmaktan kalbimin durayazdığı film. En son ne zaman bu kadar sıkıldığımı hatırlamıyorum. Nedense her bir insanı babasıyla derin sorunlara sahip batılıların oryantalist bakış açısıyla gerçek kirliliğinden uzak, cilalı ve parlak bir hindistan dekoru önünde ölmüş babalarının anısı üzerinden kardeşlik bağlarını güçlendiriyorlar.
Kısacası, bunu izleyeceğinize yatın uyuyun. Daha fazla eğlenirsiniz.