brian clough'un derby county'i ikinci ligden alıp şampiyon yapmasının ardından kulüple yaşadığı tatsızlıklar sonrası istifa etmesi, 3. lig takımı brighton hove & albion'la anlaşıp orada hiç çalışmadanleeds united'a teknik adam olup leeds'te yaşadığı 44 günlük başarısız süreci anlatan tom hooper filmi. başrolde michael sheen var. sürekli futbol maçlarından görüntülerin olduğu değil, başarısızlığa doğru giden bir hocanın arkasından çevirilen dolapların yer bulduğu ve izlenmesi her futbolsever için şart olan film.
leeds united'la brian clough'un uyuşmamasının anlatan filmdir. 1972'de derby county'yi şampiyon yapan clough, 1973-74'te 3. lig takımı brighton hove & albion'la 1 sezon çalışmışsa da 19. bitirerek zar zor kümede kalmış, kişisel rekabet içine girdiği gerçek adı donald george devie olan don devie'in ingiltere milli takımın başına geçmesinden sonra başına geçtiği leeds united'ta tutunamamasını konu edinir. don devie defans mevkiinde sırasıyla leicester city (1944-1949), hull city (1949-1951), manchester city (1951-1956), sunderland (1956-1958) ve leeds united'ta (1958-1962) oynamış, hocayken leeds united'la 1964'te 2. lig şampiyonluğu, 1969 ve 1974'te 1. lig şampiyonluğu, 1968 ve 1971'de bugünkü adı avrupa ligi olan fuar şehirleri kupası, 1972'de fa cup'ı, 1969'da lig kupasını, 1969'da charity sheald'ı, futbolcuyken 1956'da manchester city'le fa cup kazanmış bir antrenördü. ancak don devie, ingiltere'nin 1976 avrupa şampiyonası elemelerinde o kupayı kazanacak çekoslovakya'ya geçilmesinden sonra kariyeri düşüş içine girmiştir ve brian clough leeds united'tan sonra başına geçeceği nottingham forest'te efsaneleşecektir.
leeds united'in don revie yönetiminde kazandığı bütün kupaları haksız bir şekilde kazandığını düşünen brain clough'un leeds'in başında çıktığı ilk antremanda futbolculara şu cümleleri söylemiştir;
--spoiler--
well, i might as well tell you now. you lot may all be internationals and have won all the domestic honours there are to win under don revie. but as far as i'm concerned, the first thing you can do for me is to chuck all your medals and all your caps and all your pots and all your pans into the biggest fucking dustbin you can find, because you've never won any of them fairly. you've done it all by bloody cheating.
--spoiler--
futbola, özelikle de ingiliz futboluna ilgisi olan insanların seyretmesini tavsiye edeceğim film. brian clough un hırsının kişisel bir hırs mı yoksa kafasındaki futbol anlayışını gerçekleştimeye yönelik bir hırs mı diye bir soruyu getirmişti benim aklıma.
2009 filmde Michael Sheen, Colm Meaney, Jim Broadbent ve Timothy Spall başrolde oynuyor. ingiltere nin gelmiş geçmiş en büyük teknik adamı olan Brian Clough un hayatından kesitlerin anlatıldığı bir BBC yapımı. 1974 yılında Leeds United ın teknik direktörü olan Don Revie nin ingiltere milli takımın başına geçmesiyle boşta kalan Leeds in başına Derby County de çok büyük başarılar elde eden Brian Clough ın getirilmesiyle başlıyor film. Brian Clough un tek amacı ise aslında haketmediği bir başarı elde ettiğini düşündüğü Don Revie yi geçmek. Asıl önemli olan ise bu noktaya nasıl gelindiği.
Brian Clough ın zorlu menejerlik kariyerini anlatan film. brain clough hakkında anlatılan bir çok hikaye okumuştum ama film süper olmuş.
Peter Taylor inanılmaz scoutluğu ve yardımcı antrenörlüğü kayda değer bir performans olmuş..
hani film hakkında anlatabilecek fazlaca bir halt yok. açın nottingham forest tarihini okuyun derim. daha etkileyici sahneler bulabilirsiniz.
filmin akabinde ve detayında cm açtım efendim. o alayımızın yaşamak istediği anları, brain clough olmayı istedim. adam cm yi gerçekte yaşamış efendim. hemde en tepede en zirvede. şl şampiyonluğu, lig kupası, lig şampiyonluğu, süper kupa , f.a cup filan alayını almış.
cm açalım cm oynayalım güzelleşelim en iyisi. cm oynayan herkes bu filmi mutlaka seyretsin derim.
ve son söz;
keşke zamandan alıntı yapabilsek ve brain clough ile jose mourinho yu bir tv programında karşılaştırabilsek. ikisininde lanet olası dillerini beraber izleyebilseydik.
brian clough ve peter taylor ikilisinin teknik direktörlük kariyerini,haklarında hiç bir bilgisi olmayan bana bile süper şekilde aktardı.derby country ve leeds united kluplerinin o devirdeki işleyişleri ve rekabeti oldukça ilgi çekici.
izlediğim en iyi futbol filmi diyebilirim.
anladığım kadarı ile kenarda köşede kalmış pek kimsenin bilmediği bir film, muhakkak izlemek için zaman ayırın.
morinho nun bir üst versiyonu olan ve ondan daha iyi olan bir teknik direktörün hayatını anlatan film..
hayatının yanlızca 6 senesini anlatan filmde adam 2. ligde küme düşmemeye oynayan takımı alıp önce 2. lig şampiyonu ardından 1. lig şampiyonu yapar ve avrupa kupalarında yarı finale çıkar..
eski cm ciler bilir, hepimiz aynı yoldan geçmişizdir..
mesela cm01 02 de çorluspor u 2. ligden alıp şampiyon yapmışlığım var süper ligde.. şampiyonlar liginde çeyrek final görmüşlüğüm var.. gibi....
futbolu seven ve futbolun güzellikleri ile pisliğini görmek isteyen her bireyin izlemesi gereken film.
edşt: 1974 ün sonuna doğru filmde iki ezeli teknik hoca tv programındadır ve esas hoca 5 sene sonra bakalım nerelerde olacağız der..
ardında 1979 ve 1980 de zamanın şampiyonlar ligi kupasını kazanır esas hoca.. diğeri ise futboldan uzaklaştırılır.
normalde sporla ilgili filmler başarı öykülerini anlatır ya, ahanda bu film öyle degil. sadece futbolla ilgili bir film de degil gerci. kitaptan uyarlama olmasına ragmen olmus filmdir, tamam kitabı okumadım ama film olmuş işte..
2009'da çekilmesine rağmen futbol filmleri arasında kült mertebesine ulaşmış bir yapım The Damned United.Film efsanevi ingiliz menajer Brian Clough'un sadece 44 gün süren Leeds United macerasını konu alıyor.Evet Brian Clough deyince akıllara hemen başında üst üste 2 kez Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandığı,ingiltere'de tozu dumana kattığı Nottingham Forest geliyor,ama filmin uyarlandığı aynı isimli romanın yazarı David Peace alelade,başarı sosuna batırılmış tatlı bir öykü yerine Clough'un menajerlikteki karanlık dönemine ışık tutmayı yeğlemiş.Film Clough'un ikinci Lig'in dibine demir atmış Derby County menajeriyken bir kupa maçında ingiltere'nin o dönemdeki en iyi takımı olan Leeds United ile karşılaşması ve maç öncesine kadar hayranlık besleyip kendisine idol olarak gördüğü Don Revie'ye nefret duyması sonucu gerçekleşenleri anlatıyor.Apaçık bir şekilde film kutsal bir Clough yerine insani yönünü incelediği,hatta sık sık hastalıklı düşüncelere ve hislere sahip bir Clough portresi çiziyor.
Futbolun henüz endüstriyelleşmediği 70'li yıllar oldukça gerçekçi maç sahneleri ve sahici oyunculuklarla izleyenleri memnun ediyor.Clough ve yoldaşı Peter Taylor arasındaki kardeş ilişkisi,oyuncuların benimsemedikleri bir menajerin ayağını nasıl kaydırabileceği ve daha birçok ilgi çekici detay filme ustaca yerleştirilmiş.
Clough'u canlandıran Michael Sheen gönüllerin Oscarlarını silip süpürüyor ancak dediğim gibi,bütün oyuncular harika bir iş çıkartmış durumda.
futbol hakkında ve futbolu bu kadar az içeren bir film daha yapılamazdı. michael sheen gibi bir aktörü barındırması başlı başına heyecanlandırıcı, sadece futbol sevenler değil, herkes için güzel bir zaman dilimi olarak kalacaktır bu film.
benzer film tavsiyesi isteyenler için; (bkz: the other final)
bana göre gelmiş geçmiş en iyi futbol temalı filmdir. filmin içindeki flashback'lerin mükemmmel bir şekilde kurgulanması ve müthiş cast seçimi filmi etkileyici kılan etkenler. ayrıca bu film türkiye'de sinemalarda gösterilmedi, belki bu yüzden bizim ülkede fazla bilinmiyor.
başkanlık, otorite, elemanlık kavramları arasında sıkışıp kalan fatih terim ünal aysal ilişkisini özet geçen bir 5 dakika da bulunur bu filmde. clough'ın derby'den kovulmadan önce başkanla konuştuğu son 5 dakika tam bir özetidir bizim de fatih terim'i nasıl kaybettiğimizin.
onun dışında clough'un kesinlikle fatih terim'le falan bir alakası yok. onu söylemek lazım.
film ve clough'un hikayesi hakkında söylenecek çok şey var ama nott forest günleri hakkında bilgi sahibi olmadan pek de teferruattan bahsetmemek lazım.
unutmadan... bu filmde leeds'in kaptanı var, bremner diye. izlerken hep paraya muhtaç, kısa boylu, asabi takılan, çirkef bi piçi hatırlatıyor hep nedense.
leeds'te oynadığı takımı tabi.
izlerken insan iyi ki koymuşuz orospu çocuklarına diyor.