the curious case of benjamin button

entry323 galeri9
    246.
  1. film fantastiktir her şeyden önce. tabiki bu nedenle fazla sorgulanmamalı. mantık aramaya çıkan gitsin tübitak denetleme kuruluna katılsın zaten. yani bebek ebatında doğup yine bebek ebatında ölme sahnesi çok irdelenmemeli. yaşlar arası geçiş sahnelerine bakın mesela; muhteşem. yaşlıların halet-i ruhuyesini bundan daha iyi analiz eden başka film izlemedim. filmdeki en can alıcı sahne ise dünyaya geldiği gün ihtiyar suratlı doğduğu için huzurevinin önüne terk edilen bebeğin yıllar sonra tekrar babasıyla karşılaşması ve babanın artık hastayım, beni affet, düğme fabrikamı sana bırakacağım demesine benjamin'in ''al düğme fabrikanı götüne sok bakışları'' dır. yani konuşsa ve sövse bu kadar tesir bırakırdı ancak. ama bebekken, yani savunmasızken terkeden o babasını, son nefesinde sırtına alıp verandaya uzatması, güneşin batışını izlemesi enfes bir sahnedir. yumruk gibi iner seyircinin midesine. yaş dönemleri makyajları süperötesi zaten. eleştireceğim tek nokta yaşlılık günleri gereğinden fazla uzun tutulmuş, bölüştürülebilirdi. bu nedenle oscarı alamadı zaten diye düşünüyorum. yoksa film aman aman uzun değil. yani tabiki çocukluk günleri uzun işlenmemeliydi ama ne bileyim orta yaşların geçtiği kareler uzun tutulabilirdi. bu arada akademi her savaş filmine (ikinci dünya harbi, vietnam vs.) değinene bir oscar veriyoruz geleneğini de bu filmle sona erdirdi. bir de sürekli şu ''bana daha önce yedi kez yıldırım çarptığını söylemiş miydim?'' diyen amca yok mu? öldürdü beni ya...

    edit: güneşin batışı değil doğuşuymuş. bu önemli bilgi için hasss bin'e teşekkürler :)
    1 ...
  2. 245.
  3. 244.
  4. arada sıksada oscar ı en iyi film dalında neden alamadığını anlayamadığım, sonunda sinemada ki çoğu insanı anlayamadığım sebepten güldürüp,beni salya sümük ağlatan film.
    1 ...
  5. 243.
  6. Çocuk boyutlarında doğdu çocuk boyutlarında öldü. ben oysaki sonunu bi yetişkine ait bebeksi bi tende beklemiştim.
    1 ...
  7. 242.
  8. zaman zaman bazı sahneler bunaltıcı olsa da sonuç itibarı ile güzel kurgulanmış film. tanrının brad pitt'i yaratırken ne kadar cömert davrandığını gözlerimizle şahit olduğumuz yapım ayrıca. filmin sonunda aklımda iki şey kaldı sözlük biri bu adam, diğeri de 7 kez yıldırım çarpan adam. baba ne yıldırımmış insan değil bas istasyonu mübarek paso yıldırım çekiyor herifi.
    1 ...
  9. 241.
  10. slumdog millionaire filminin duygu sömürüsüne kurban gitmiş filmdir.en iyi film oscarını fazlasıyla hak etmişti bence.
    1 ...
  11. 240.
  12. hayatı tersten yaşamanın da acı verici olduğunu anlatan film. giderek yaşlanmak da kötü, giderek gençleşmek de.
    2 ...
  13. 239.
  14. konusu son derece çekici olmakla beraber fazla bunaltıcı işlenmiş bir film. sonlara doğru artık bitse dedirtiyor.
    Başarılı oyuncular, ilginç bir konu, yeterli bütçe gibi olağanüstü bir film olabilmesi için gerekli parametrelerden birkaçına sahip olmasına rağmen, temposu o kadar düşük ki, konu arada yuvarlanıp gitmiş.
    0 ...
  15. 238.
  16. benim için tüm filmi özetleyen cümle..

    --spoiler--

    i've been struck by lightning seven times.

    --spoiler--

    daha uzun bir yazıyı kesinlikle hakediyor tabii ki film ama, bu cümle fazlasıyla yeterli.

    mükemmel bir film.
    1 ...
  17. 237.
  18. oldukça kaliteli bir yapım. uzun olabilir ancak senaryonun orjinal oluşundan ötürü izleyiciyi sıkan bir durum söz konusu değil. hikayenin defterden okunması ve ölümü bekleyen yaşlı kadın unsurları ile bana harika bir film olan the notebook u çokça hatırlattı.

    slumdog millionaire ile karşılaştırılması ise bana şaka gibi geldi. slumdog resmen bir balondur, city of god ı bilenler bilir, onu izlemiş adamlar için zaten bu filmi beğenmek pek zordur.

    david fincher yine ustalığını konuşturmuş. ancak tabi ki bu onun en iyi filmi değil.
    1 ...
  19. 236.
  20. izlerken neredeyse istifra etmeme neden olan filmdir. hele başları. o kataraklı benjamin.*
    0 ...
  21. 235.
  22. 234.
  23. 233.
  24. izledim, gözlerim doldu sonunda.

    Demir maskeli adam'ın sonunda ağlamıştım. Esaretin bedelini her izlediğimde ağlarım, Hele ki Çile* onu her izlediğimde hungur hungur ağlarım.

    Sulugöz biriyim evet. Hele ki film izleyip o duyguları daha şiddetli yaşamayı sevdiğim için filmlerin sonu benim için hep ağlanacak zaman olmuştur.

    Hokkabaz da bile ağladım o derece. *
    bu ağlatmadı. gözlerim doldu sadece.
    Ağlamak için izlememiştim zaten, filmden istediğimi fazlasıyla aldım.

    Oyunculuk çok iyi.
    Ses çok iyi.
    senaryo harika.

    yönetmene de özel olarak teşekkür edilebilecek bir film.
    2009 un en iyi filmi işte.

    izlenesi bir film.
    1 ...
  25. 232.
  26. 231.
  27. (bkz:yüzümde kırışıklar olduğundada beni sevecek misin?
    peki sen beni ergenlik sivilcelerim çıktığında sevecek misin?)
    3 ...
  28. 230.
  29. finalinde;

    --spoiler--
    some people were born to sit by a river, some people swim, some are mothers,.... some dance.
    --spoiler--

    brad pitt'in sesinden gerçekten etkileyici ve bir o kadar da duygusal. eğer bu filmin etkisini inkar ediyorsan, ya eyyamcısın ya da basit.*
    2 ...
  30. 229.
  31. oyunculuk açısından laf edilemez bu filme ve ayrıca etkisine de hiçbirşey denemez son derece muhteşem bir film. sadece ne kadar kurgu olursa olsun filmlerde hep hafiften hissedilmesi gereken ufak bir parça gerçek veya mantıklı hayal unsuru eksik olduğu için biraz eksik yanı var gibi bu filmin. fakat filmin kendisi ve işlediği konu hepsini önemsiz kılıyor. her ne kadar bir eksik var gibi gözükse de hissettirmiyor.

    david fincher' ı bir kez daha tebrik ediyorum.
    1 ...
  32. 228.
  33. (bkz: hayat tersine yaşanmalıydı)
    yaşansaydı tersine hayat, böyle bir ayrıcalığınız olsaydı velev ki?
    masal tadında ağlatan bir film evet.
    4 ...
  34. 227.
  35. filmi izlerken, en soununda ağaçta asılı duran bir portakal sahnesi hayal etmiştim ama malesef film öyle bitmiyor. david fincher o kadar da yaratıcı değilmiş anlaşılan.

    (bkz: portakalda vitamin olmak)
    2 ...
  36. 226.
  37. zırnık yorum okumadım hakkında değişiklik olsun, bir defa da sözlükte okumadan izleyeyim diye.

    izledim de. güzel film hoş film.

    --spoiler--

    forrest gump & amelie & pushing daisies* birleşmiş, benjamin çıkmış ortaya gibi.

    bir de düşünmeden edemedim. şöyle brad pitt'in yerine johnny depp'i koyun, david fincher'ı da kaldırın o sandalyeden tim burton'ı yerleştirin, cate balanchett yerine kalabilir. verin aynı senaryoyu görün nasıl bir film çıkarıyor tim usta. fincher da güzel yapmış ellerine sağlık tabi hakkını yemeyelim.

    başlarda ciddi anlamda korktum ben de bebeği görmekten.

    --spoiler--
    3 ...
  38. 225.
  39. brad pitt ve cate blanchett'in oyunculuklarının doruğa ulaşmış olduğu film. emek harcanmış ve buna saygı duymak gerekir. konusu bakımından önce önyargıyla yaklaşmış olsamda izledikten sonra tüm düşüncelerimi yıkması itibariyle beni mutlu etmiştir aynı zamanda.. olay örgüsü birbirine güzel bağlanmış ve anlatılmak istenilenin ötesine geçmiştir kanaatindeyim.. dram kokulu bir mum misali..

    izleyin, pişman olmazsınız..
    1 ...
  40. 224.
  41. verdiği anafikir filmin ötesine geçmiş yapıttır.

    son zamanlarda üzerinde emeğin en fazla yoğunlaştığı filmlerden biridir kanımca.

    yalnız üzerinde biraz daha düşünülüp sahneler daha etkileyici olsa; ya da senaryoya daha ilgi çekici şeyler eklenseymiş o monotonluktan kurtulup bir adım daha öteye geçebilirmiş film..
    2 ...
  42. 223.
  43. sonunu çok beğendiğim film... ama cümleleri tam olarak hatırlayamadığım film.

    bazı insanlar annedir.
    bazıları shakespeare bilir. vb...
    1 ...
  44. 222.
  45. güzel bir fikir bulunduğunda, orijinal bir film yapıldığında çok mutlu olan bir insan olarak bu filmin beni ziyadesiyle mutlu ettiğini söylemek sanırım boynumun borcudur. filmin başındaki asker ve saatçi babasının hikayesi çok duygusal bir hikayeydi. filmin temelinin böyle bir hikayeye bağlanması hoş olmuş.

    filmde mantıksal bazı hatalar bulmak elbette mümkün. yaşlı doğup bebek ölen birini anlatan bir hikaye de elbette kurgunun sallandığı, mantığın eksik bulduğu şeyler olacak.

    brad pitt'in film boyunca son derece iyi bir oyunculuk çıkarmış olduğunu söyleyebilirim. cate blanchett'e ise adeta aşık oldum. bir kadın bu kadar mı güzel sweetheart der.

    filmin tek eksisi çok aşırı derecede uzun olması. öyle uzun ki insan filmin sonuna gelindiğinde filmin başını yıllar önce yaşadığı anılarmış gibi hatırlıyor.

    sonuç olarak izlenmeye değer bir film.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük