the curious case of benjamin button

entry323 galeri9
    48.
  1. çok harika bir film eğer sizi etkiyen filmlerden hoşlanırsanız kesinlikle gidin derim.bendede forrest gump gibi bir duygu
    cümbüşü yarattı.
    1 ...
  2. 47.
  3. türkiye'de henüz vizyona girmeden Dvd'si piyasada olan bir baş yapıttır.
    1 ...
  4. 46.
  5. 45.
  6. forrest gump ile benzerlik gösterdiğini farkettiğim ve bunu da aşağıdaki video ile pekiştirdiğim film. ayrıca bu iki filmin benzerliğinin altında eric roth'un parmağınında büyük rol oynadığını düşündüren sinema eseri.

    http://www.todaysbigthing.com/2009/01/19
    1 ...
  7. 44.
  8. "ben doğarken ölmüşüm" ile "yaş bitmiş iş bitmemiş" arasında bir yerlere kolaylıkla yerleştirilebilen, doğumla ölümün yer değiştirdiği, "bebeklik, çocukluk, gençlik, yaşlılık" sıralamasının alaşağı edildiği, kendine has üslübuyla sinema tarihinde kendine önemli bir yer bulan film. *
    2 ...
  9. 43.
  10. zodiac gibi berbat bir film çekerek ben de itibarını zedeleyen david fincher'ın itibarını geri aldığı film olmuştur. insanda garip bir hüzün bırakıyor bu film gözlerimin dolmasına engel olamadım resmen. slumdog millionaire filmini izlemedim bilmiyorum ancak benjamin button kesinlikle oskarı hakediyor.
    1 ...
  11. 42.
  12. 41.
  13. Filmin Forrest Gump ile arasında benzerlikler kurulabilir. Benjamin' in de Forrest' ın da gerek olayları kendi seslerinden aktarmaları, gerek sevdikleri kadına duydukları bağlılıklar, gerekse annelerine olan bağlılıkları ve annelerinin öğütleri falan...hatta bir kaç replik de birbirine benziyor olabilir. Senaristin çakma bir Forrest Gump üretmekten ziyade ondan etkilendiğini söyleyebiliriz. iki filmin yönetmeni de başarılı David Fincher' ın bir başka yapımı tekrarlamak üzere bu işe giriştiğini zannetmiyorum. Senarist Eric Roth ise zaten Forrest Gump ile oscar heykelciğine kavuşmuş. Neden kendini yinelemek için çaba sarfetsin? Dediğim gibi benzerlikler ve anımsamalar oluyor filmi izlerken. Ancak ortada başka bir gerçek var. ilk olarak Benjamin Button' un bambaşka bir hikayesi var. Ayrıca bu film bir uyarlama senaryo ve 1920'lerde F. Scott Fitzgerald tarafından yazılmış. Filmi yalnızca Forrest Gump ile karşılaştıranlara haksız olmadıklarını ancak bardağın biraz da dolu tarafından bakmalarını tavsiye ediyorum. Böyle sıra dışı bir hikayenin, içine girip bize olaylar gerçekmiş gibi hissettirmesi bile başarı. Tabii böyle hissetmeyenler de olabilir. Yine de bu filmi Forrest Gump gerçeğine rağmen beğenenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoğunlukta. Neyse Benjamin' i Forrest' a kırdıracak değilim. Çünkü Forrest Gump' ın yeri apayrı ve söylemek istediğim şey kesinlikle Benjamin, Forrest' ı döver tarzı birşey değil. Sadece başarılı bir filmi Forrest Gump' ın gölgesine itip filmin içinde başka hiçbir şey yok tarzı bir ifade bana "curious" geldi o kadar.

    edit: bu arada görüşlerim şu adresten izlediğim benzerlikler kumkuması videoya rağmen aynı. evet..

    http://www.collegehumor.com/video:1897317
    1 ...
  14. 40.
  15. kuşkusuz son zamanlarda izlediğim en iyi film. başından sonuna dek resmen ekrana bağlamıiştır.
    2 ...
  16. 39.
  17. forrest gump efsanesini evirip çevirip önüzüme sundukları film. çok fazla esinlenme olmuş. başka bir filmi bu kadar çok sefer hatırlaacaksa bu filmin çekilmesinini anlamı yok. elde forrest gump gibi bir malzeme varken bu film oskar alırsa hiçbişey demiyorum.

    film, öyle bir etkilemiş ki izleyicileri, servet-i fünun edebiyatından seçmeler okur gibi okudum yorumları. ağlayanlar, zırlayanlar, masal dünyasında kaybolanlar, ayılanlar, bayılanlar. abartmayın bu kadar kardeşim. nesine ağladınız anlamıyorum? fincher ve brad pitt sayesinde kurtarılmuş bir film.

    --spoiler--
    koskoca aşk hikayesini ve bradd pitt i al ana kucağındaki bebek haline getir. fantastik diye saçmalamışlar .ne bileyim o ters işleyen saate yıldırım falan çarpsaydı da böyle bir sonla bitmeseydi. filmin masalsı bir anlatımı da yok ayrıca.
    --spoiler--

    heykel alacaktır ama en iyi film kesinlikle slumdog millionaire e verilmelidir. en iyi makyaj ise tartışmasız benjamin button'un.
    2 ...
  18. 38.
  19. bu entryde Benjamin ile Forest biraz! karşılaştırılmıştır.
    --spoiler--
    the curious case of benjamin button'un konusunun forest gumpa benzeyeceği daha gösterime girmeden belliydi (bir tarih kesitini işleyeceğinden). ancak izleyince gördük ki pek çok yönüyle, özellikle de aşk hikayesiyle forest gump'ı bize hatırlatıyor. forest'ı tanımasaydık muhteşem bir film diyebilirdik. ancak değil.

    pek çok arkadaşın yazdığı gibi film bizi hep forest gumpa götürdü. bunun bir sebebi de benjamın'le bir duygusal bağı oturtamıyor olmamız. Aklımıza hep forest geliyor. Forest'ı izlerken onun yalın iç dünyasını rahatlıkla kavrıyorduk. bir yandan da yakın amerika tarihini gözlemliyorduk. Benjamin'in hayatında ise zamanda çok hızlı atlamalar var. sanki asıl amaç amerika tarihini anlatmak. benjamin'i tanımasakta olur gibi. oysa forest az biraz salaktı. onu tanıtırken az birşeyden bahsetmek normal karşılanabilirdi. ancak benjamin forest'a göre cin gibi adam. daha çocukluğundan yekişkin bir çevrenin içinde olması da önemli. yani hissettikleri biraz daha açılmalıydı. Adam hindistan'a bile gitti. Hiç mi dünya ile ilgili bir şey hissetmez, bir yorumu olmaz. Forest ona göre süper bilge bir karakterdi. Nasıl anlamalıyız biz bu durumu? gençleştikçe unuttu yaşadıklarını mı diyelim? (Öyle olmadığını Benjamin, Daisy ile son karşılaşmalarında söylüyor.) Bir hayattan geriye benjamin'in söylediği: bazısı dans eder, bazısı düğme yapar, bazısı annedir... belki de bize bu yorumsuzluğun acısı bırakılmış.

    her iki filmde de kaderin bir yerden bir yere sürüklediği karakterler söz konusu. iki filmde de hissettiğimiz acılar birbirini çağrıştırıyor. ancak benjamin'de daisy ile daha çok acıyı hissediyoruz. yine de onunla olan bağımız hayli kopuk.

    özetle benjamin'in izleyici ile olan iletişimi ve duygusal bağı forest gump a göre çok daha zayıf. tabii benjamin'i biraz daha derin bir karakter haline getirecek olsak film 5 saat'i bulurdu. olamayacağına göre böyle kabul edilmeli (etmek istemesemde).
    --spoiler--

    benjamin pek çok oscar heykelciği alacaktır. Ama ben bunun amerikan duygusallığı (çünkü baş rolde kendi tarihi kesitleri ve yaşamlarındaki değişim var) ile olacağını düşünüyorum.
    5 ...
  20. 37.
  21. 36.
  22. gidin izleyin ama kendinizi fazla kaptırmayın filmi. fantastik bi a$k hikayesi, Cate Blanchett'in iyi oyunculuğu ile tadından yenmez hale gelebilir. Brad pitt ise o kadar abartılacak bi konumda değil bence bu filmde. Gidilip izlenilmesi mutlak filmler arasında.

    ayrıca; yıldırımcı ihtiyar için tekrar izlenebilir bu film.*
    3 ...
  23. 35.
  24. 6 şubatta vizyona girecek david fincher filmi. hikayesi can yücel'in hayatı tersten yaşamakını hatırlatır.
    2 ...
  25. 34.
  26. beyazperde'ye baktım da ülkemizde gösterim tarihi olarak 6 şubat deniyor, ama zibil gibi tüm sitelerde var, her yerden izleniyor online olarak çözemedim lan bu işi çözen var mı ..

    artı fırsat buldugumda izleyeceğim film
    1 ...
  27. 33.
  28. en son into the wild filminde bünyem bu kadar zorlanmıştı. gerçekten bir başyapıt olmuş bu. izleyin ve görün demek düşmüş bize sadece, adamın ağzına sıçıyor orası ayrı.
    2 ...
  29. 32.
  30. "hayatı tersten yaşamak diye buna denir" dedirten can yücel'i anmama vesile olan güzel bir film.
    1 ...
  31. 31.
  32. insanın başına gelen her şeyin aslında bir sebebi olduğunu, çocukların ne kadar acımasız, yaşlıların ne kadar saf ve önyargısız olduğunu bambaşka bir dille anlatan, çok acayip, insanı çok düşündüren, yorucu ve duygu dolu film. * *
    tam bir David Fincher filmi
    1 ...
  33. 30.
  34. iyi film,güzel film; ama pek uzun yapmışlar.oyuncu kadrosu da çok geniş. hayattan çok şey var içinde, hem masalsı hem gerçek. yedi kez yıldırım çarpan bi adam yine de huzur evinde ölüyor örneğin. beni hüzne boğdu bu film ama hayatıma biraz daha değer kattı,her izleyişimde ilk defa seyrediyor olmayı isteyeceğim bir film. brad hala çok yakışıklı, ne şanslı kadınlar var yarabbim.
    2 ...
  35. 29.
  36. salya sümük ağlatan filmdir. aslında yaşlılıkla yapılan mücadelenin ne kadar anlamsız olduğunu gösteren bir filmdir. ya gençleşseydik ve en güzel anlarımızda hayat bitseydi?
    2 ...
  37. 28.
  38. slumdog millionaire gibi tribünlere oynamamış, zor ve fantastik bir hikayeyi çok değişkenli zaman ve mekanlarda sadece tek sabitle başarıyla seyirciye sunmuştur. 3 saate yaklaşan süresi ve çekimlerden önce hergün 5 saat makyaj yapılması ne kadar ciddiyetle çalışıldığının ufak bir kanıtı olabilir. bir de David Fincher faktörü var. yine onun filmi Fight Club'tan sonra brad pitt'in en iyi performansını göstermesini sağlamıştır.
    1 ...
  39. 27.
  40. 13 dalda oscar'a aday olmuş film. 10 dalda aday olan slumdog millionaire ile çekişecek ve yüksek ihtimalle büyük ödülleri bu filme kaptıracaktır.
    2 ...
  41. 26.
  42. bu film hakkında tek bir şey söylemek istiyorum:

    gidin ve izleyin !
    2 ...
  43. 25.
  44. bittiğinde ekrana dakikalarca mal gibi baktıran, altta geçen sürenin 2 saat 43 dakka olduğunu görünce nasıl yani ifadesi ekleten suratına sonra da uykuya götüren masaldır. naifliği huzur vericidir. söylenecek çok da söz yoktur aslında. seyretmek yeterlidir çünkü.
    3 ...
  45. 24.
  46. david fincher abinin zaman, kader, kaçırılan fırsatlar ve yaşlanmak ile ilgili güzel mesajlar verdiği, ayakları yere basan, sürükleyici, güzel filmi.( tabi ki o da yaşlandı ve tabi ki de artık ergen geyik muhabbetlerinin ötesine geçebilecek filmler yapmak istiyor. anlayışla karşılıyor ve bu güzel filmi önünde saygıyla eğiliyorum. )

    --spoiler--
    özellikle esas kızın geçirdiği trafik kazasının ihtimal hesapları dahilinde anlatıldığı yerler allak bullak edici.
    --spoiler--
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük