ikinci filmdeki enfield dehşeti en çok kanıt toplanan vaka olsa da bence konusu yeterince işlenememiş yani haç gösterip ruh kovuyor adam. ruh da haç görünce kayboluyor ortalıktan. ilk filmde perron ailesinin çiftlik evinde geçen olaylar çok daha iyi işlenmişti. Zaten hangi film serisi olursa olsun ilk filmden sonra sıçıp sıvıyorlar.
dün gece izleme fırsatı bulduğum, serinin ilk filmi.
imbd puanı ve sinemalar.com yorumlarına bakarak yüksek beklenti içerisinde başlayıp hayal kırıklığına uğradım. 2 saat boyunca sadece birkaç küçük sahne ve oyunculuklar dışında, şişirilmiş bir balon.
ciddi ciddi tırstım arkadaş.. en iyi korku filmi sıralamasında başı çeker net.. film dediğin işte böyle olur.. ilkler hep daha güzel olur denir çok doğru ilk film 2. sinden kat kat daha güzel kat kat daha korkunç kat kat daha fazla gerilim dolu.. yani muhteşem bir film..
bir türk filmlerine bak, bir de bu filme bak hey yavrum hey.
izleyen yazarları bir eleştirmene ya da film gurmesine çeviren film. neymiş klişelerle doluymuşmuş. neymiş hristiyanlık propagandasıymışmış. çoğu sahnesi bok gibiymişmiş. zaten insanları gördüğü şeylerle kolay kolay korkutamazsınız. bu yüzden yeryüzünde görülmeyen varlıkları kullanarak korkutular. e burada da en sık kullanılan konu cinler periler. şahsi sorunum devam filmleini bok gibi bulmam. acaba 2. si nasıl?
Filmden sinemadan anlamayan insanların beğenmediği, çamur attığı film.
Bu james wan iyi ki var ya, çok seviyorum kendisini, buradan ona ilan-ı aşk ediyorum. *
Filme gelirsek; filmde bir çok klişe kullanılmış fakat klişelerin hiçbiri beklendiği gibi sonlanmıyor.
insanı adeta o atmosferin içine sokuyor. Özellikle (bkz: vera farmiga) insanı oyunculuğuyla etkiliyor ve öyle gerçekçi ki bazı sahnelerinde kendimi ağlamamak için zor tuttum. Gerilimi gayet yüksek ve çok hoş.
Özetle: izleyin, izlettirin. Tadından yenmiyor.
ikincisi şuan sinemalarda fakat sanırım tek başıma izlemeye gideceğim. Olsundu, ben tek de olsa gider izlerimdi.
"based on a true story" ya da "bakın bu korkunçlu karı gerçekten de evde terör estirdi ha, ona göre izleyin" uyarısıyla izleyicilerini aptal yerine koyan film. yapmayın işte bunu, çok gülünç oluyor. o uyarı olmasaydı en azından 6-7/10'luk bir korku filmi olarak kalacaktı. senaryonun klişeliğinden bahsetmiyorum bile. hadi çarpan kapıları, yerlerde sürüklenen insanları geçtim (onlar olmazsa olmaz artık); ulan illa kutsal su döküp incil okuyarak mı alt edilmesi gerek bunların? biri de alt edilemesin ya, bütün oyuncu kadrosunu sıradan geçirip öldürsün. ya da alt edilecekse de bedenini ele geçirdiği kurbanını da yanında götürsün. vıcık vıcık mutlu sonla bitmesin.
filme bayağı bok attım, farkındayım. elbette beğendiğim tarafları da yok değil. paranormalci karı-kocanın ve perron ailesinin tamamının (kızlar dahil) oyunculukları muhteşem. bir de evde terör estiren cadının dolabın üstünden evin kızlarından birinin üstüne atladığı sahnede ben bile zıpladım yerimden. aynı korku hissini carolyn'in ağzına kan kusulduğu sahnede de az buçuk hissettim.
fasa fiso bir filmdir. pompalamışlar hristiyanlığı, cin, hayalet diye bir şeyleri de dayamışlar; al sana korku filmi. her sahne bir başka filmden tanıdık.
korku filmlerinde korkmadığınız için izlemiyorsanız: hele bunu hiç izlemeyin.
Gerçek bir hikayeden uyarlanmış dese de hepsi kurmacadır. Bizden de bir yönetmen gerçek cin görüntüleri falan diyordu noldu mesela o iş? Fos!
Sonuç olarak güzel filmdi ama gerçek olaylardan uyarlanma demiyorlar mı? Kıl oluyorum! Nerden biliyon la orda mıydın bunlar olurken! Yaşadın mı! Kanıtın mı var! Dingiller sizi.
Güzel ve sürükleyici izlenebilecek bir gerilim filmi. Bir de hristiyanlıkta şeytan çıkartmak için Vatikan'dan belge mi alınması gerekiyor amk ? ilginç.
yönetmenliği saw serisi ve insidious serisi ile korku filmleri konusundaki rüştünü kanıtlamış olan james wan üstlenmiştir. başrolde ise yine insidious serilerinde karşımıza çıkan patrick wilson oynamıştır. kendini şeytan avına adamış bir karı-kocanın gerçek hikayesidir.
korku filmi severler için izlenebilir filmler arasına konabilir. hem konu bütünlüğü, hem sahnelerdeki yaratıcılık ve inandırıcılık sağlanmıştır. elbette çoğu korku filminde tanık olunan klişeler burda da karşınıza çıkacaktır ancak bazı sahneler cidden korkutacaktır. eğer boş vaktim var ve biraz adrenalin istiyorum diyorsanız tercih edebilirsiniz.
carolyn'in bodrumdaki sahneleri takdire değer,
edd karakteri yeterince cool, lorraine karakteri de aşık olunasıdır.
edit: ben çok korkmadım ama belki siz korkarsınız. * ha bir de soundtrackler'i muhakkak dinleyiniz.
korku filmi seyrederken 'siktir lan bundan mı korkacağım'' şeklinde davranan benim hayatımda ilk defa yorgana sarılarak film seyretmemi sağlayan filmdir.
Konu klasik ama gerilim konusunda çok başarılı. gece yarısı ışıkları kapatıp seyredilirse 3,5 attırması garantidir.
klasik içe şeytan kaçması hikayesi. bu konu üzerine yaklaşık 19237817625213 tane film çekilmiştir. hala korkan varsa dabbe 9 filmini hak etmiş demektir.