j. k. rowling'in yeni yazmakta olduğu yetişkin kitabıdır. 27 eylül ingiltere ve amerika yayın tarihi olarak belirlenmiş. şu an çok üşendiğimden kitabın konusunu türkçe'ye çevirmiyorum. boş kaldığım bir ara onu da yapacağım. kitabın ilk detaylarına aşağıdaki linkten ulaşılabiir.
beklendiği gibi kitap ilk haftasında hp7'nın kimselere kaptırmadığı "ilk hafta satış rekorunu" kıramadı. kitap ilk haftasında 125 bin adet sattı. 2009'dan beri en çok satan kitap oldu ayrıca.
uludağ sözlükte sadece 2 entry girilmiş olmasına şaşırdığım,son derece etkileyici ve güzel bir kitap.jo karakter analizinin anasını ağlatmış diyebilirim.
kitap olay kurgusu,karakterlerin gerçekçiliği açısından 10 numara 5 yıldız.zaten kitabın ne kadar usta bir yazar tarafından yazıldığı, böyle sıradan bir konudan 590 sayfalık akıcı bir kitabın ortaya çıkmış olmasından belli.yada ben j.k rowling'in üslubunu 7 kitabı toplamda 20-30 kez okumuş olduğumdan çok benimsemiş,kanıksamış olduğum için bana öyle gelmiş olabilir.ama sanmıyorum ki bir j.k rowling kitabını ilk kez okuyan biri çıkıp "ne lan bu" desin.taş gibi kitap,allahı var şimdi.
beni üzen konu ise kitabın tamamında jo'nun hp serisini yazan kişi olduğunu haykıra haykıra saklamaya çalışması "ya bakın aslında benim farklı bir üslubum da var,tasvirler falan.ben baya baya yetişkinlere yönelik kitaplar da yazabiliyorum" demesi olmuştur. ya j.k rowling ablacım,canımdan çok seviyorum seni ama sen niye böyle bir inatlaşma içine girdin kendinle. üslubun zaten inanılmaz derecede akıcıdır hep senin,niye kendini sıktın bu kadar. 7 kitapta toplamda bi 3000 sayfa olduğunu düşün,sen 3000 sayfada sadece 2 (iki) küfür kullanmışken
(ki ikisi de son kitapta; biri ron malfoy'u kurtarırken "ve bu da bu akşam canını ikinci kez kurtarışımız seni iki yüzlü piç!" demesi diğeri de malum,molly weasley'in haykırışında geçiyordu.. "kızımı bırak,seni kaltak!" )
"aa ama yetişkin kitabında daha çok küfür olmalı" kaygısına düşüp,sayfa başına 2 küfür,birkaç tane de cinsel,argo tabirler yerleştirme amacını güttün ki.size çocukça gelecek ama,jo'nun kullandığı her küfürde,her cinsel imada ben utandım,başımı çevirip muhafazakar bir cık cık cık yaptım. valla orası iyi olmamış usta.
ha geç bunları,kitaba gel.10 numara.boş zamanım olduğunda bir kez daha okurum,sonra bir kez daha okurum büyük ihtimalle.. ulan karının kitapları uyuşturucu gibi,bağımlılık mı yapıyor,kitaplarının sayfalarında özel bi koku falan mı vardır nedir bir kitabını defalarca okumadan iflah olmayacakmışım gibi bir his var.
d&r sayesinde ciltli halini 10tl'ye aldığım kitaptır. harry potter serisi ile hiçbir alakası olmadığı akıllara sokularak okunmalıdır. ne büyücü, ne cadı, ne sihir bunların hiçbiri yok. eğer bu kitabı biraz daha potter yüklemesi yapmak için aldıysanız gidip iade edin hemen. neokur.com vb. sitelerde okuyucular pek beğenmemesine rağmen başarılı bulduğum roman. sadece diğer yazar arkadaşın da belirttiği gibi biraz fazla argo var sanki biraz yadırgadım o yüzden. eğer kaliteli kitaplardan hoşlanıyorsanız alın okuyun derim.
kitap ve yazarımız hakkında değinmek istediğim birçok konu var, neyi hangi sıralamayla ele alacağımı şaşırmış olarak ilk önce hatırlatmak istediğim bir şey var ki zaten ta o zamandan beri yazılıp çizilmesi akıllara zarar bir şeydi; yıl 2014 sözümün arkasındayım. twilight serilerinden son kitabın ya da eclipse'ın arka kapak yazısında "kenara çekil potter" yazar. işte akıllara zarar olan budur. meyer'ın edebi yönüne hiç girmiyorum, süslü betimlemeleri ve akılları bir yerlerinde ergen kitle olmasa dikkate alınacak bir yanı olur muydu, muamma. yine de meyer kendi çapında büyük başarı yakalamıştır. diğer yandan son dönem edebiyatında gözle görülür elle tutulur "bakın, günlük hayatımızda argo, küfür dili diye bir şey var, e varsa hadi bunu kullanalım" mantığı güden ve edebi dilden olabildiğince uzak kitapların popülerleştirilip -ki bunda elbette kâr amacı güden yayınevlerinin ve çerez niyetine kitap okuyup, kitap okuduğunu zanneden bir kitlenin arz-talep ilişkisi baş etkendir- insanlara itelenmesi kaynaklı bir rekabet var. bunların yanısıra +18 adı altında yine edebiyattan son derece uzak yetişkin kurgu türedi, bu türün bu kadar popülerleştirilip diğer türlere oranla daha çok reklamının yapılması da yine aynı arz-taleptir.
rowling'in 7 kitaplık fantastik serisi her ne kadar çocuk ve gençlere yönelik yazılmış gibi görünse de tüm yaş gruplarına hitap eder. son derece muazzam bir dili, son derece büyülü bir dünyası vardır. kitapların içine girdiğinizde her bir karakteri özümser, onları tanır, duygularını paylaşırsınız. kurgu güzel, karakter profilleri başarılı, anlatım boyunca bir tane bile argo yok. -demek ki argo olmadan efsane yaratılabiliyormuş- halen tüm kitapçılarda kitap fiyatları el yakar ve satar. bu açıklamaları da şerh düştük mü, şimdi gelelim eleştrimize:
1. kitabı okumaya başladığımda sanki bir rowling eseri değil de bestseller'a oynayan kitaplardan birini okuyormuşum izlenimine kapıldım.
2. rowling, ya sanki potter serisinde de bu dili kullanmak istemişti ve editörü karşı çıkarak kullanmasına müsade etmemişti ya da yukarıda yazdığım arz-talep ilişkisi nedeniyle bir kaygıya düştü ve böyle pespaye bir dille karşımıza çıktı.
3. konunun sürükleyiciliğinin, kurgunun şahaneliğinin, karakter profillerinin ne denli başarılı olduğunu bir kenara ittirecek kadar basit ve yanlış betimlemelerle dolu.
4. hp serisinin fiyatı halen el yakıp tırmanışını sürdürürken bu kitabın fiyatında yüzde ellinin üzerinde bir indirime gidiliyor, buna tek açıklama olarak saydığım nedenleri gösteriyorum. keşke rowling o popülerlik kaygısı içinde hiç kalemi eline almamış olsaydı. harper lee'ye bir kez daha saygı duyuyorum. çünkü bu kitap rowling'e olan derun saygımı yerle yeksan etti.
5. e.l james'ten sonra ingiliz düşünce yapısına bu kitap bir bakış açısı getirir mi merak ediyorum. bir tek iyi yanını bulmak istiyorum kitabın, hala rowling'e olan saygı ve sevgimin devam edebilmesi için bir tek neden arıyorum, lakin yok arkadaşlar. benim için çok büyük hayal kırıklığı oldu bu kitap.
6. dilinin pespaye olmasından bahsetmiştim 2. maddede ve bu neden, kullandığı argo ve müstehcenlikle alakalı değil, rowling okur ve severleri oklarını daha fazla üzerimize çevirmeden nedenini açıklayayım. yazın dilinde 'ama'lı, 'sonra'lı, 'parantez içine alarak konu anlatımlı, bol 'de'li, bol 'ki'li yazılar acemiliğin işaretidir. bu bakımdan sanki rowling daha önce hiç kitap yazmamış, sanki bu ilk kitabıymış gibi son derece basit bir dille çıkmıştır karşımıza. okurken sıkılmamak elde değil. kırkıncı sayfada dumura uğrarken ellinci sayfada kitabı fırlatıp atasım geldi. sanki elimde usta kalemden çıkmış bir kitap değil, romans serisi yazan yeni yetme bir yazarın kitabı varmış gibi ruhum daraldı. afakan bastı. of bak, eleştri yazarken düşünmek bile aynı halet-i ruhiyeye sokuyor.
yine de okumak isteyen, almak isteyen varsa alsın okusun. belki ben haksız çıkarım, belki çok seversiniz. hazır gözleri parlatacak bir fiyata inmişken...
bir yerküre maketi alın ve döndürün. sonra aniden küreyi ve zamanı durdurun. daha sonra elinizde bir büyüteçle ingiltere'de küçük bir kasabaya yanaşın.
yolda, sokakta, okulda, gündelik hayatı içinde yaşayıp giden insanlara ve mekanlara tek tek tutun bu büyüteci. insanları analiz edin, ilişkileri çözün, iç dünyalara gidin.
bende bıraktığı etki bu oldu kitabın. tabii ki bu denli durağan değil, olay ve zaman akıp gidiyor ancak sadece olay değil, ilişkiler de değişiyor, bazıları çözülürken bazıları güçleniyor. ve sonunda olaylar, olaylar.