Garth Ennis ile Derick Robertson tarafından kaleme alınan ve supernatural'dan tanıdığımız prodüktör eric kripke imzasını taşıyan, ilk sezonu 8 bölümlük dizi.
bundan sonrası spoiler içerir.
--spoiler--
hafta sonu bitirdim.
7 kişilik takımımız şunlar. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1907226/+
solda sağa: starlight, the deep, Queen Maeve, the homelander, black noirt, a-train ve translucent.
olayın basitçe örgüsü şu: bu takım, Madelyn Stillwell adlı karakterin başkanlığını yaptığı dev bir şirketin aslında çalışanları. bu firmanın amacı; bu kahramanları(!) bir şekilde amerikan ordusuna sokabilmek ve bu arkadaşları silah olarak kullanabilmek. ama bunun için her yolu mübah olarak görüp çıkarları için farklı kişi ve kurumlara zarar veriyorlar. tv ekranları karşısında kahraman olarak görünen bu tipler aslında kirli bir amaca ve şirkete hizmet eden suçlular. sadece bir tanesi bunlardan ayrılıyor, o da gruba sonradan katılan köylü kızı starlight. izlerken keyif aldım, 8 bölüm de su gibi akıp gitti. 8,5/10 puan verdim.
--spoiler--
Süper kahraman filmlerine mesafeli olan bir insan olarak benim ilgimi çeken dizidir.
Güç savaşları için dönen dolaplara farklı bir bakış açısı ile bakıyor. kapitalizm eleştirisini çok dozunda veriyor. "American dream"e yer yer nifak sokuyor.
ilk sezondayım, henüz 5. Bölümü bitirdim. Şimdilik tavsiye edebilirim.
Ayrıca, gözüm üzerinde homelander.
Amazon Prime a üye olmak için tek başına gerekçe olan olağanüstü* dizi. Her karakteri güzel, düşünülmüş ve uğraşılmış. Duyduğuma göre çizgi-romanı varmış ( okumamış olsam da) ama yazar ikinci kitap fikirlerini de dizide harcadığı için sekteye uğrayabilirmiş.
Olmasın öyle şey, dinimiz, âmin.
ikinci sezon 4. bölümde homelander üstünden tüm izleyici trolleyen dizi... tam beklediğim hareketi yaptı ama yönetmen bizimle maytap geçmiş meğer...
diziyi izlemeyenler için kısaca özetleyecek olursam, dc'nin süpermen'inin egoist bir puşt olduğunu düşünün...işte homelander... bu diziyi izleyin... süper kahraman olgusu ile 10 numara dalga geçiyor...
1. sezon 4. bölüm sonu 11 eylül saldırısna bir gönderme olmuş. bush'un, yıkıtıları ziyaret edip itfaiyecilere, enkazda çalışanlara seslenmesi sahnesinin hemen hemen benzeri çekilmiş. kalabalık "usa usa" diye tazahürat ediyordu, yanlış hatırlamıyorsam. neyse, saldırılar sonrasında abd, bm'ye baskı yaparak ırak ve afganistan'a asker yollamıştı.
beyler bayanlar, günümüz popüler kültür, sosyal medya ve tüketim ilişkilerini bu kadar ince göndermeler ile hicveden bu kafar yaratıcı bir yapım varsa, söyleyin, onu da izleyeyim. bir arakdaş tavsiyesi ile başladım, nasıl haberim olmamış şaşırdım.
diziyi sadece süper kahramanlar olayına indirgeyerek izlemeyin. güç, şan ve şöhret insanlara neler yapar, siyasetin veya herhangi bir oluşumun en üst kademesinde insanlara neler olur, çok güzel anlatıyor. biliyorsunuz abd sinema sektöründe taciz muhabbetleri de dönüyordu bir aralar. ona da ince göndermeler var.
Sağ yumruğunu ve sol dizini yere vurmayan süper kahramanlar: The Boys
Daha ilk bölümün 5. dakikası ‘bildiğiniz süper kahraman dizi/filmleri unutun’ dercesine bir giriş yapan; Eric Kripke, Evan Goldberg ve Seth Rogen’ın elinden çıkan dizi. Evet haklısınız, bu isimleri Preacher’dan hatırlamak mümkün. Süper kahramanlar gerçekten yaşasaydı nasıl bir şey olurdu sorusunu kara komedi ve toplumsal olarak gayet başarılı işleyen dizinin bölümleri 55-60 dakika arasında değişiyor. Dizide Vought International şirketine bağlı çalışan The Seven adlı süper kahraman topluluğu ile şöhret ve güçlerini kötüye kullanan kahramanlarla mücadele eden insan topluluğu arasındaki çatışmayı izleyeceğiz.
Süperkahramanların kötü karakterli olup iyilik meleği gibi kendini gösterdiği bir dünyada, onlardan zarar gören insanların intikam alma çabasını izlediğimiz şahane bir dizi. Kısmen ve yer yer uzatılmış olsa da sıkmıyor ve merak unsuru bir an olsun dinmiyor. Oyuncu seçiminde Antikahraman karakterleri ne kadar iyi seçilmişse, kahraman karakterleri ise o kadar kötü seçilmiş.
Aga bu nedir!?
The Boys için ulu'da girilen entry sayısı 15!!!
Nerede o eski sözlük...
Neyse... Diziye gelecek olursak: süper kahraman olgusuyla dalga geçmek değil de, gerçekten var olsalardı nasıl insanlar olurlardı sorusuna gerçekçi bir cevap vermeye çalışan bir yapımdır. spoiler
O kadar büyük güçlere sahip olan insanların toplumun normal fertlerini mutfakta gördüğü sineği ezer gibi ezip öldürdüklerini göstermesi bunu kanıtlıyor. Homelander karakterinin birisinin kafasını ezip beynini duvara yapıştırdıktan sonra elleri kanlıyken liberty'le sevişmesi tam da insanoğluna yakışacak bir davranış. spoiler
Keyifle izlenecek bir dizi.
4. Sezonunun çekimlerini o da değilse en azından senaryosunu son israil-fliistin olayından önce yazmışlar anlaşılan. Sik kafalı demokrat pr.ı bu sezonda da alenen pompalandığına göre öyle olmalı. Yakın zamanda yahudi lobisinin şu ana kadar yaptıklarının tam aksine sağ ideolojiye yöneldiğini göreceğiz. Kendileri için çok hayati bi durum bu, çünkü batıya solcular eliyle doldurulan müslümanların lobisi hiç fena degil. Dünyanın en zeki insanın zenci bi kadın olması da iyi ironiydi. Koca burunlu hınzır seni, hehe.
