biraz önce izlemeyi bitirdiğim ilginç bir gerilim bilim-kurgu filmi. konusu zaten üstte kısaca yazılmış. film gayet hoş. film bana biraz karmaşık geldi. daha doğrusu açık bırakılmış noktalar mevcut. sonuçlar böyle böyle diyor ama neredeyse hiçbir nedenden bahsetmiyor.
---spoiler---
darko ve norma çifti ellerine geçen bu kutu sebebiyle kararsız kalırlar. ya kutudaki düğmeye basacaklar ve 1 milyon dolar alıp tanımadıkları bir kişinin ölümüne yol açacaklar ya da hayatlarına devam edeceklerdir. aslında kutuyu açtıklarında bunun tahta bir kutu olduğunu görürler. bu kutu olayının gerçek olup olmadığından da emin olamazlar. kadın nasıl olsa tahta boş bir kutu diye düğmeye basar. ama basıldıktan sonra düğme yukarı doğru hareket eder ve gizemli adam steward gelip 1 milyon doları verir ve bunlar da bu olayın kesn olduğunu anlarlar. parayı geri vermeye kalkarlar ama nafile. adam düğmeye bastınız der ve gider. çift paraya evde saklar. sonra çift kısa araştırmalar yapmaya kalkar. ama adam bağlantılarım! çok güçlü diyerek bunları yapmamaları konusunda kendilerini uyarır.
gel zaman git zaman bu adamın bir elçi (ki bu adam bir astronottur ve kendisine yıldırım çarpmıştır. birçok yetenekler kazanmıştır. başka insanların beyinlerini de kontrol edebilmektedir. cıa, fbı, nasa gibi bir çok kurumu da kontrolü altına almıştır) olduğunu ve darko ile norma gibi pek çok çifte bu kutuyu götürüp seçim yapmalarını istediğini ve bunu da yüce bir varlık adına yaptığını anlarız. tabi bu varlığın ne olduğu hiç açıklanmaz. uzaylılarmıdır? yoksa tanrımıdır? ya da başka bir şeymidir? bilemeyiz. bu seçimi yapmalarını istemelerinin sebebi ise insanların (insan neslinin) buna nasıl tepki verecekleri yani hangi ahlaki seçimi yapacaklarını öğrenmektir. yani bu insanlar için bir testtir. böyle bir testi geniş perspektifte hangi amaçla yaptıkları yani yüce varlığın asıl amacını söylemiyor film. söylediyse de ben anlamadım!
neyse işte! böle böle derkene filmin sonuna geliriz. en sonunda bu aileye seçim hakkı tanınır. ya çocukları duyularından yoksun kalacaktır ya da koca darko düğmeye basan eşini yani normayı öldürecektir ve çocuklarının duyuları geri gelecektir. bu seçim bütün deneklerde böyledir ki bu seçim sahnesinde başka bir aile de kutuyu açmış bassak mı basmasak mı diye düşünmektedirler ve düğmeye basarlar. darko ve norma çifti de oğullarının duyularını geri kazanmasını tercih ederler ve ağlaya sızlaya darko normayı vurur. çocukları düzelir. darko polislerce tutuklanır (gerçi bu stewardın adamları da darkoyu polislerden teslim alır.) filmde bu şekilde kötü bir sonla biter.
bence gayet güzel bir film. konu çok marjinal (gerçi sanırım bu konu eskiden orijinal olarak alacakaranlık kuşağı adlı dizide button adlı bölümde işlenmiş. tabi o bölüm 20 dakikalıkmış.) ben daha çok gerilim filmi bekliyordum ama bu film bilim-kurguya kaydı gittikçe. yani uzaylılara kadar falan götüreceklerini beklemiyordum. ayrıca birçok bilinmeyen şey vardı filmde. mesela mars olayları, büyük gücün kim olduğu gibi şeyler. bunlara rağmen izlenmelik bir film. cameron diaz da filmi izlenmelik kılan diğer bir etken.
---spoiler---
son olarak da ilgimi çeken başka bir şey var. mesela bu düğmeye basanlar sürekli olarak kadınlar oluyor. neden böyle olmuş senaryo? ilginç!
donnie darko'dan sonra çektiği kıyamet öyküleri ile yergiyi ve övügüyü aynı bünyede toplayan Richard Kelly'nin üçüncü film serüveni. başrolde cameron diaz ve james marsden var.
filmde bir kutu satın alan evli çiftin hikayesi anlatılıyor. satın aldıkları kutunun üzerindeki düğmeye basmaları karşılığında yüklü miktarda para ödenecek fakat düğmeye bastıklarında dünyanın herhangi bir yerinde hiç tanımadıkları insanların ölümüne sebep olacaklar.
kelly'nin öyküsü ile ilgi çeken filminin ne zaman gösterime gireceği ise her zamanki gibi muamma. 2008 diye yazmış imbd. ayrıca imdb'deki board kısmında kıyamet öyküleri'nden daha iyi bir film izlemeyi umuyorum şeklinde geyiklerin döndüğü filmdir.
2009 yapımı 115 dakikalık dram/fantastik/gizem filmi, 5.6 imdb ve 6 ödüle sahip filmin senaristi/yönetmeni richard kelly'dir. 16 milyonluk bütçe ile çıktıkları yolda, 15 milyon hasılat elde etmişler. cameron diaz her filmde olduğu gibi, bunda da etkisiz olmayı başarmıştır. Rol kabiliyeti sıfır, sadece görüntü var yetenek yok.
donnie darko nun yönetmeni richard kelly den mükemmel bir film! bilim-kurgu severler bu filmi kaçırmamalı.
----spoiler----
ilk kısım biraz can sıkıcı olsa da kesinlikle filmin ikinci kısmına zemin hazırlıyor. yavaş yavaş işlenen kurgu filmin sonlarına doğru çözüldükçe insanı hayran bırakıyor. filmde küçük çocuğun performansı ve siyah saçlı gotik ergenin surat ifadesi aklınızda kalacak.
filmde tek kötü şey ise cameron diaz olmuş, mimiklerine hiç gitmeyen bir rolde oynamış, oynayamamış, yakışmamış.
----spoiler---
Taksim'de bulunan Batu Mutlugil'e ait mekandır. Harleyci abilerin sağlam rockçıların uğrak yeri olmakla birlikte popüler isimlerinde arzı endam eylediği rock bardır. ist Cafe'nin yanındaki Zambak sokakta AKSANAT'ın hemen yanında bulunur. Özellikle cuma geceleri ve haftasonları keyifli saatlerin geçirildiği mekandır.
cameron diazın yapmacık durduğu film olmuş. konusu, kurgusu senaryosu filan idare eder, boş vaktiniz varsa izleyin. filmde uzun saçlı bi lise öğrencisi var ki çok güzel rol yapmış hacıto. pis pis sırıtışına on puan virdim.