gary oldman'ın psikopat kötü adam rolüne dönüş yaptığı fena olmayan post apokaliptik film. inancın insanların kontrolü üzerindeki etkisini göstermektedir, zira bu bağlamda sağlam ve oldukça ilginç bir hikayeye sahiptir.
sinemaya gidip verdiğiniz 10 papele üzülmenize neden olabilecek, dinî motiflerin inceden inceye ömer baba tadında verildiği bir köroğlu masalı.
--spoiler--
elemanımız blade gibi doğruyor zaman zaman aksiyondan aksiyona atlıyor. sonunda bir bakıyoruz ki o aslında bir stalker değil iman kulluk bilinci vs aşılayan bir kör hafızmış...
sade görünücem diye , kaşlarını bıyıklarını almayıp pislik yapan kızlar gibi bu film.. aman konu mühim , senaryo oyunculuk mühim , ekşını sıpeşıl efektleri sallayalım hacı derseniz olacağı budur işte..
gary oldman'ın psikopatlığından bi şi kaybetmediğini görmek güzeldi.. onun dışında "aman insanlık, kurtuluş incil'de, unutmayın" mesajı vermek için bu kadar paranın neden harcandığını anlayamıyorum.
filmin aktarmaya çalıştığı en doğru mesaj şu: "din, her zaman toplumları kontrol altına alıp yönetmede bir araç olmuştur." filmde gary oldman'ın kitabın peşinde koşmasının tek sebebi budur. bir sahnede gary oldman'ın bu kitabın peşinden bu derece koşmasından rahatsız olan bir adamına "o sadece bir kitap değil, o bir silah." diyerek karşılık veriyor. o kitabı* alacak ve yokluk sefalet içindeki dünyada kendine muhtaç insanları ayetler okuyarak kendi kölesi yapacak.
filmdeki diğer nokta ise açık açık incil'in üstünlüğünün vurgulanması. tamam önceki paragrafta yöneticiler dinleri bir araç olarak görüyor ve kullanmaya çalışıyor dedim ancak filmde danzel washington'ın sürekli incil'den ayetler okuması, dünyanın tekrar medeniyete kavuşmasının incil'e bağlı olması biraz fazla abartılmış.
yapımcılar da bunu biliyorlar elbet; diğer din mensubu ülkelerde de filmi satmak, boykota uğramamak ve bir bakıma diğer dinlere de hoşgörü gösteriyor olmak adına filmin son sahnelerinde einstein kılıklı adam holly bible*'ı kitaplığa yerleştirirken hemen yanında holly quran* isimli kitap duruyor*.
çağrı filminin hristiyanlık versiyonu tadında ama konunun gayet iyi işlendiği bolca da aksiyonla harmanlandığı güzel film. özellikle insan eti yiyen amca ve teyzenin ellerinin titremesi etkileyici. kör abla da fena değil. anasına bak kızını al.
2010 amerika yapımı Denzel Washington, Gary Oldman, mila kulis gibi oyuncuların başrollerde oynadığı, Aksiyon, Macera, Dram, Bilim-Kurgu, Gerilim, Western gibi 6 tane türü bulunan vasat üstü bir film.
--spoiler--
nükleer savaş sonrası kıyamet kopuyor ve dünya büyük ölçüde yok oluyor. insanların çoğu kör oluyor. hayvan nüfusu da yok oluyor. etrafta geriye kalan insanların çoğu yağmacı, tecavüzcü ve yamyam. ama bunların içerisinde bir tane adam vardır ; eli. kendisi bir kitap taşımaktadır yanında. incili taşımaktadır ve bu incili içinden gelen sese dayanarak sürekli batıya götürmektedir. bu arada bir kasabaya uğrar. burada ismi carnic diye okunan bir adam vardır ve eli'Deki kitabı istemektedr. bunu kullanarak insanları emri altında toplayıp bir kasabadan çok daha fazlasına hükmetmek istemektedir. bundan sonrası eli le kasabada annesi ile beraber bir nevi karnicin kölesi gibi tutulan solara ile karnic arasında geçecek olan mücadele vuku bulur. bu Carnegie kitabı almayı başarır ama solara ile eli elinden kurtulur. eli kitabı 30 senedir her gece okuduğundan aklına yazmıştır ve batıya gidip alcatraz adasındaki bir yerde bulunan diğer insanlara hatim indirerek söyler incil'De yazanları. bu arada eli'nin de kör olduğun anlarız. kendisi ölür ve yerine solara geçer. bir amazon gibi kuşanıp eli'nin yerini alıp dış dünyaya açılır ve filmimiz biter.
film'de en hoşuma giden şeyler mila kulis'in eşsiz güzelliği, aksiyon sahnelerinin filmi canlı tutması, film'in görüntü olarak üst düzey (gerçekten de görüntü olarak çok iyiydi) başarısı, başroldeki erkek ve kadın oyuncunun yiyişmesi klişesinin kullanılmaması, ve son sahne'De yeralan incille kuranın yanyana konulmasıydı.
film aslında mad max, I am legend, children of men ve the road gibi filmlerin bir benzeri. film'De hristyanlık propangadası yapılıyor ama bu çok da şaşırtıcı değil. aslıda şaşırtıcı olan kuran'ı göstermeleri ve bu ince bir düşünce. adamlar amerikan bayrağı bile göstermiyorlar fimde. buna da şükür yani.
filmi en çok ayakta tutan şey mila kulis'in güzelliği ve denzel'ın karizması. bunun dışında belki bir de görüntü kalitesinden söz edebiliriz. başka da çok ilgi çekici bir şey yok.
--spoiler--
bence çok da fena bir film değil. sinema'da değil ama evimizde (ailecek değil) rahatça izlenebilecek bir film.
başrolde denzel washington'un oynadığı karakterin isminin ilaay diye okunduğu film. bolca aksiyon,macera,azıcık mistizm barındırmaktadır. filmi kabaca hristiyanlık propagandası yapıyor diye tanımlayabiliriz, yanlış olmaz. ama yine de filmden mesaj filan çıkarmak gerekir, dökülen paralara ayıp olmasın.
hayran kaldığım film. bana ilginç gelen yanı dünyanın en sonunda karşı karşıya kalacağını düşündüğüm iğrençliklerden kesitler sunması.ayrıca gary oldman ve denzel washington çok başarılı. cool kör din adamı canlandırmak kolay olmasa gerek.
dikkatli ve düşünen izleyicinin güzel bulacağı film. bu kısımdan sonrası filmden kesitlerle karışık gideceği için izlemeyenler, izledikten sonra okusunlar derim. (bkz: spoiler gibi terimleri kullanmama isteği)
bana göre aslında verilmek istenen mesajlardan biri "dinin insanları yönetme aracı olması" değil, "güç ve yönetme hırsına sahip insanların dini buna alet etmiş olması"dır. eli ise bu alet oluşa tekrar izin vermemek adına, dinin özündeki doğruluğu korumak adına, teklif edilen onca imkâna rağmen sırf içinden gelen ses nedeniyle savaşıyor. din olmadığında insanlığın ne hale düştüğünü göstermek isteyen bir misyoner filmi olduğu su götürmez gerçek.
şu repliği ise gayet hoştu:
insanlık nükleer savaş sonrası suyu ve yiyeceği bile zorla bulur, hatta insanlar adeta yamyamlaşmıştır. böyle bir ortamda geçen diyalog:
solora: nasıl olduğunu hatırlıyor musun? yani savaştan önceki dünyanın...
eli: evet
solora: nasıldı?
eli: insanlar ihtiyaç duyduklarından çok daha fazlasına sahiptiler. neyin gerçekten değerli, neyin değersiz olduğu hakkında en ufak bir fikrimiz yoktu. insanların şu an uğruna birbirlerini öldürdükleri şeyleri, o zamanlar fırlatıp atardık.
solora: gerçekten mi?
eli: evet...
ve şu klasiği de es geçmemişlerdir:
zalim kişi tanrı'nın sözlerini kullanıp güç sahibi olacağına inandığı an, vurduğu eli hakkında şöyle der:
-söyledim size,o da sadece sizin benim gibi bir insan! gördünüz mü?
ve eli'ya döner:
-şimdi koruyucun nerede? benim için de dua et olur mu? ciddiyim...
ve sonunda korunan eli, yok olansa carnegie yani kötü adam olur.
o neydi lan!! iğrenç olum. bu ne. yaparken utanmadınız mı lan. bu kadar mı klişe olur olum. kim bu filmin senaristi. olum bırakın artık iyi adam-kötü adam filmlerini lan. sene 2010 olum. uyanın.