the birth of a nation

entry9 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. 3.
  3. 4.
  4. çok ama çok ilginç bir filmdir. zira sinema eleştirmenlerini birbirine düşüren böyle bir film, bir daha gelmemiştir. bir tarafta filmin üstün sinema teknikleri ve anlatımını öven eleştirmenler varken, öte yanda "ırkçı mesajlar yayacaksa batsın öyle sinema anlayışı" diyenler bulunmaktadır. benzer bir vak'a için:

    (bkz: triumph des willens)

    film inanılmaz bayıktır. amerikan iç savaşı'na ilgi duyan bendenizi bile bir hayli yormuştur. kuzeyli stoneman ve güneyli cameron ailelerinin gözünden iç savaşın öncesine ve sonrasına ışık tutar. amerika'nın kuzey eyaletleri stoneman ailesi ile, güney eyaletleri cameron ailesi ile temsil edilmiştir. şu tip sakat bir mesaj verir: "biz ne güzel kardeş kardeş yaşayacak bir toplumken, hep bu zenciler yüzünden biribirimizin boğazına sarıldık. birbirimize düştük." filmde savaş sonrası yeniden yapılanma döneminde* güney carolina'da zencilerin zulmüne(!) maruz kalan zavallı beyazların yürek burkan dramına da değinerek, ku klux klan'ın ne kadar da meşru(!) bir oluşum olarak doğduğunu gösterir.

    kendi dönemi için çok büyük bir yapıt olan ve sinema tarihinin mihenk taşlarından biri kabul edilen bir film olmasına rağmen çok iğrenç bir dezenformasyon yapıtıdır.

    filmin çıkışının ku klux klan terör örgütünün ikinci kez ayağa kalktığı döneme denk gelmesi ise düşündürücüdür.
    3 ...
  5. 5.
  6. filmde tam iki tane zenci iyidir. yani, tüm zenciler şerefiz sorospu çocuğu diye bir mesaj yok. zenciler ayakkabı boyası ile cilalanmış beyaz adamlardır. dönem filmidir, tarihi bir boyutu vardır, bir takım söylenmeye cesaret edilmeyen şeyleri söylüyordur ve bu missisipi yanıyor veya amerikan history x deki dandik acitasyonlardan daha zor bir şeydir. sinema tarihinde mihenk taşıdır ve kesinlikle sıkıcı bir filmdir.

    ayrıca kral bir propaganda filmidir. nitekim ku klux klan, o şirin ve sempatik kukuletalılar, abd devletinin baskısı ile marijinal bir örgüte dönüşmüş bir durumda iken bu filmle yeniden canlanmıştır.

    aynı örgüt yeniden marijinal durumda. belki bir film daha çekmek gerekiyor.
    1 ...
  7. 6.
  8. dönemi için teknik açıdan başarılı olmakla birlikte pespaye ırkçılığın dibine vuran 1915 yapımı bir amerikan filmi.
    siyahileri mücessem kötülük formatında sunan filmde sadece iki "iyi" zenci tiplemesi yer almıştır ki onlar da ırkçı beyazlara "sadık kalan" ve onlar uğruna hemcinslerine saldıran tiplemelerdir, özellikle biri de tonton bir teyzedir.

    --spoiler--
    bunun dışında film ku klux klancıların ellerinde silahla seçim yaptırmalarının normal ve haklı gösterilmesi, zencileri katlettikten ve kalanları silahsızlandırdıktan sonra kentte resmi geçit yapmaları, zencilerin süslü giysiler giyip balo salonunda içki içmesinin -beyazların aksine- gayet sakil bir şey olarak gösterilmesi, suçu gayet sabit bir zencinin mahkemeye götürülmek yerine ku klux klancılarca linç edilmesi ve devlet binasının merdivenlerine atılması, meşum zencilere karşı kuzeyli gazi beyazların ırkçı hemcinslerine destek çıkması vs vs "ilginç" sahneler içermektedir. öte yandan, biraz muzipçe yorumlamak gerekirse, filmin bir sübliminal mesajının siyahi cinsel organından duyulan korku olduğu da düşünülebilir. nitekim filmde bir melezin bir beyaz kadına evlilik için talip olması korkunç ve imkansız bir şey olarak gösterilmekte , beyaz kadınlar zencilerden devamlı kaçırılmaya çalışılmakta ve en sonunda beyaz jön elemanlarla başgöz edilip balayına çıkarılmalarıyla da mutlu sona(!) ulaşılmaktadır.
    --spoiler--

    öte yandan filmin çok kötü yaratıklar olarak gösterdiği siyahilerin abd'ye nasıl geldiği ve orada ne aradıkları konusunda hiçbir merakı ve yorum kaygısı yoktur.
    0 ...
  9. 7.
  10. gerçek anlamda ilk sinema filmi karakteri taşıyan benim de rutin aralıklarla baştan sonra değil ama parça parça izlediğim griffith şaheseri. güneyin zenci korkusu, esasen kuzeylilerle kardeş olunduğu ama kölelerin sayısının artmasıyla ortaya çıkan problemin beyaz püriten hristiyanlık esası üzerine kurulmuş amerika ülküsüne zarar verdiği ana fikrine dayanır. çekim tarihinin 1915 olduğunu göz önüne aldığımızda bilhassa savaş sahneleri inanılmaz etkileyici. söylendiği gibi tüm zencileri yüzü siyaha boyanmış beyazlar oynamıyor. yarı yarıya zenci olduğu net bir şekilde açık figüranlar da var. zenciler ahmak, tutkulu, köylü kurnazı, güvenilmez, komik mimiklere sahip, hırslı yaratıklar olarak hicvediliyor. sonunda beyaz adamın kinini,dininin ve namusunun bekçisi olan ku klux klan ortaya çıkarak beyaz kızları ve bembeyaz medeniyeti, zencileşme ve melezleşme tehlikesinden kurtarıyor. gelecek seçimlerde oy vermek için evlerinden çıkmaya yeltenen kara derililer,karşılarında ak kukuletalı atlı klan üyelerini görüp, tırıs tırıs içeri giriyorlar. isa'nın krallığında yeryüzü cennetinde sonsuza kadar mutlu yaşanıyor. amen.
    1 ...
  11. 8.
  12. Konusunu okuyunca direkt oscara oynamışlar dedim.konu olarak izinden gitmişler ama 12 years a slave başarısı bence kesinlikle Yok. Bir kaç sahne dışında çektikleri acılar zaten yansıtılamamış. Her şeye rağmen kötü bir filmdi diyemem ama yine de eksikti.yönetmenin Bir taciz tecavüz davası olmasa konusu sebebiyle oscar alırdı ama şuan zor gibi duruyor. Bir puan verecek olsam 10/7 olurdu.
    1 ...
  13. 9.
  14. blackkklansman filminin bir sahnesinde yaşlı bir siyahi amcanın geçmişte yaşadığı acı olayları anlatımı esnasında refere edilen ırkçı film. amca 1916 yılında bu filmi seyredip gaza gelen ırkçılarca bir arkadaşının feci şekilde linç edilişini o acıyı adeta yeniden yaşayarak gençlere anlatmaktaydı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük