howard hawks yönemindeki '46 senesi filmdir. bence coen denilen fargosuyla maruf ve pek fazla muteber yahudi kardeşlerin, bir çok filminde sonraları kullanacağı klişeler bu filmde mevcuttur. lauran bacall mı ne oynardı dünyanın en tuhaf gözlerine sahip bir hatun bogart abini yanında. bu arada bogart amcanın kısa boyuyla dalga geçildiği nadir filmlerden biridir. bunu izleyen bunu da izler orası ayrı:
fıstık gibi hatunların başından sonuna adeta resmi geçit yaptığı polisiye-macera bir amerikan filmidir. ne var ki güzelliğiyle en çok başrolde humphrey bogart'a eşlik eden lauren bacall göz doldurmaktadır. alengiri bol bir filmdir. bu nedenle, bazen kafa bulandıracak düzeye ulaşsa da; gizem, heyecan ve aksiyon pek aşağı düşmemektedir. e. mars rolündeki abi de oldukça karizmatiktir.
Ölüm döşeğindeki yaşlı milyoner General Sternwood’un başı, kayıp bir kaçakçıyla evli kumarbaz büyük kızı ve ölçüsüz deneyimleri nedeniyle şantaja uğrayan küçük kızı yüzünden sürekli derde girer. General ölmeden önce bu meselelerden kurtulabilmek için özel dedektif Philip Marlowe’u tutar. Marlowe sadece para için yapılan basit bir şantajı çözmeye çalıştığını sanırken kendisini kaçırılma vakaları, istismar, pornografi ve kanlı cinayetlerin ortasında bulur.
Okurunu uzun yıllar boyunca Marlowe’un peşinde türlü maceralara sürükleyen Raymond Chandler’in Büyük Uyku’su baştan çıkarıcı, incelikli ve son derece sürükleyici bir ilk roman.
“Büyük Uyku’yu okumak o kadar eğlenceli ki büyük ihtimalle yazarının ne kadar zeki olduğunu fark etmeyeceksiniz.
Chandler nüktedanlığın kralı olmaya devam ediyor.”
–Ian Rankin
“Polisiye roman ustası Raymond Chandler’ın ‘şehirli, eksiksiz özel dedektif’ Philip Marlowe’u tanıttığı ilk ikonik romanı.”
–Los Angeles Times.