öyle bir müzikal harikadır ki*, yıllarca hiç ya da çok çok nadir dinleseniz bile* yerini hep ayrı, apayrı tutarsınız. çünkü gerçekten eşsizdir, bir sevildi mi, vazgeçilmezdir, unutulmazdır.
not: bu arada belirtmek lazımdır: dinlenilmeye, keşfedilmeye layık namütenahi sayıda müzik var. koy beatles'ını merkeze; keşfe başla diğerlerini.
herhangi bir şarkılarının ilk notasının duyulduğu anda bile işi gücü bıraktıran, naifliği samimiyetiyle insanın içini ısıtan sevgi pıtırcığı moduna girmeye sebebiyet veren müthiş grup.
özellikle trafikteyken şiddetle tavsiye ederim, şarkılar seri seri geçerken bakmışsınız yol bitmiş.
Paulo coelho'nun "zahir" isimli romanında şöyle bir cümle geçer:"...beatles'i ilk kez dinleyinceye kadar bir işçi sınıfı kahramanı gibi hissediyordum kendimi." bu cümle çok etkilemişti beni ve şunu düşünmeme sebeb olmuştu: özelde beatles, genelde ise müzik/sanat, insanın düşlerini bağımsız kılar.
üzerinden yıllar geçse de, etkisi sürecek olan efsanevi grup. sayamayacağım kadar çok sevdiğim şarkısı vardır. bayılırım o gruba. kopartır beni başka dünyalara sürükler. strawberry fields forever şarkısının benim için ayrı bir yeri vardır. candır o şarkı. let it be de bir çok insan için çok şey ifade eder eminim.
across the universe diye bir film var. filmin içinde öyle bi hikaye var ki beatles'ın tüm şarkılarına bağlı sözleriyle. çok cana yakın jim sturgess'in jude karakterini oynadığı film ki şahsen ben bu oyuncuyu çok severim. filmin özetini buraya yazıp konuyu uzatmak istemem. ama beatles hayranıysanız ve izlememişseniz bu filmi mutlaka izleyin kaçırmayın derim.
bir de beyoğlu taraflarında taş plaklarını satan yerler vardır ki eskiliğin güzelliği diye adlandırabileceğim bir yerdir orası. tavsiye ederim.
her parçası bir hite dönüşmüş, gelmiş geçmiş en büyük ingiliz müzik grubu. elvis presley'den esinlendikleri parçalarıyla, elvis'e rakip olmak onları da hayri onare etmiştir.