Taksim'de Ağa Camii sokakta bulunan çok güzel zamanlar geçirilebilecek, istediğiniz şarkıları istediğiniz anda çaldırabileceğiniz, en son bıraktığımda Avni adında bir kaniş köpeği bulunduran güzel kafe
The Beatles Cafe ile tanışmamız heralde 2009-2010 senelerindeydi. Ah burada alkol de satılsa derdik, sonra satılmaya başladı. Bizim için artık tadından yenmez bir yer haline gelmişti. Hayır öncesinde de çok severdik ama bu pek güzel olmuştu. Antika eşyalarla dolu duvarları, hatta antika sayılabilecek masaları, alt kattaki rahat koltukları, ucuzluğu ve tabiki müzikleri, hepsi bizi mest ediyordu. Gündüzleri gelip, bir iki fincan çay içip sohbet ederdik, akşamları eşimizle, dostumuzla, sevgilimizle mutluluğumuzu paylaşırdık. Bir süre sonra buraya bir işletmeci geldi. sahibi zaten çok etliye sütlüye karışmaz oğlu ve birkaç kişi daha döndürürdü burayı ancak o işletmeci geldikten sonra her şey ufak ufak değişmeye başladı. Mekan ufak çaplı tadilata girdi, antika masaları değiştirildi falan. Sonra birden alt kat kapandı. Giderek o eski büyülü güzelliğini yitiriyordu ancak anılarımızdan mıdır, bıraktığı o naif duygudan mıdır hep uğradığım bir mekandı. taa ki geçen güne kadar. Cumartesi gecesi kız arkadaşımla gittik, yarım saat oturup sohbet edecektik. Ancak müzik her zamankinden farklı bir şekilde inanılmaz yüksek çalıyordu. Kısmalarını rica ettik, kısamayız dediler. Hani kulağımızı gerçekten tırmalamasa kısılmasını istemezdik. Neyse bir bira ve sade soda söyledik. Ancak ilk defa bir an önce kalkmak istedim oradan. Çünkü ne ben onun ne o benim dediğimi duyabiliyordu. Bu arada cumartesi gecesi olmasına rağmen sadece 3-4 masa vardı. Sigara içilmeyen kısımda ise biz vardık sadece. 15 dakika oturduk ve sonra hesabı ödemeye gittik. Bir soda ve bir bira tam 13 lira aldılar ve ben bir daha gitmemeye yemin ettim. Ne keyifle müzik dinlenebiliyor ne o eski havası kaldı ne de ucuz. Açıkçası bu yazıyı yazmamın sebebi ise benim gibi beatles cafe sevdalısı olanlar, bu kötü tabloyla karşılaşıp sevdikleri mekana sövmesinler.
gün geçtikçe rezilleşmeye başlayan yerdir. o eski tat bir tek müziklerinde kaldı, şeklini değiştire değiştire mahvettiler güzelim mekanı. zaten çok fazla yer yok adam akıllı takılabileceğin, bir de tatların içine ediyorlar.. ne asmaaltı ne matrock.. bir leman kültür var o da gidici...
edit-e istinaden: kashmir'i oryantal mix çalmak de ne kardeşim.. oldu olacak dj koyun mekana!
biraların şişeyle verilmesi nedendir bilinmez ortamın samimiyetini artırır, çalınan müzikler müthiş huzur vericidir. kendinizi sanki bir arkadaşınızın evinde gibi hissedersiniz, çalışanları çok sıcak kanlıdır. hayatımda bir kere gittim, ama en kısa zamanda tekrar gidicem.
sanırım hayatımda ilk defa "o cafeye bir daha gidicem" diyorum bir cafe için. evet evet ilk defa.
sevgiliyle gidilecek harika bir mekan.bu pazar yine ordayiz her ne kadar girisi urkutsede cok samimi ve sicak bir ortam.antik esyalar ve loş ısiklar ve tabi ki secilmis muzikleriyle beni buyuleyen mekan.mudavimi olabilirim.