Taksim'de Ağa Camii sokakta bulunan çok güzel zamanlar geçirilebilecek, istediğiniz şarkıları istediğiniz anda çaldırabileceğiniz, en son bıraktığımda Avni adında bir kaniş köpeği bulunduran güzel kafe
iki katlı hard-rock, blues ve azda olsa jazz çalan müziklerle huzurunuzu temin eden cafe.
birinci kattaki köşedeki gramfon,pikap ve benzeri müzik çalarlarlar ve duvarlardaki syd barret, pink floyd, led zeppelin posterleriyle ahşap koltukların oluşturduğu ev gibi huzurlu bir ortamda, dekorun bir parçası sayacağınız küçük davul tarzı tanımlayamadığım enstürmanın cuma ve cumartesileri canlanıp insanların kulaklarını gıdıklayarak suratınızda huzurun ifadesi gülücükler oluşturacaktır.
ikinci kat ise daha çok genç çiflerin rahatça oturup öpücüklerini birbileriyle paylaştıkları ortam olarak alt kat kadar şaşaası olmasa da güzeldir.canlı müzik buralara kadar gelemez.hayatın iki farklı yüzü her yerde olduğu gibi burada da yüzünü göstermiştir.üvey evlattır ikinci kat açıkçası birinci kat dururken.
ama bu hayattır beatles farklı kılan.
çalisanlarinin kesinlikle para karsiligi o isi yapmayacaklarini düsündügüm, bu düsüncemin de etkisiyle çalisanlarinin sevabina can hiras çalistiklarini sonucuna vardigim hayallerimin cafe' si.her gencin kurdugu gibi bende bir gün cafe isletme hayalimi gerçeklestirirsem çok ilham alacagim, müzikleri tamamen benim zevkimle uyustugu için de her gittigimde(ki fazla sansim olmuyor.) çok zevk aldigim herseyiyle güzel yer.
ultra sakin, naif muhteşem mekan. her ne kadar emolar da takılsa, seviyoruz. 2. katta ki freddie posterini hep araklamak istemişimdir. ayrıca hesap ödenen ilk katta ki o daracık kısım bana hep amerikan filmlerindeki karavan kafeleri hatırlatır. bir de yetkililere sesleniyoruz klimayı yenileyin, kendini soğutamıyor.
bir zamanlar unisex, erkek kadın karışık, tuvaleti olan yer idi, hala öyle mi bilmiyorum. hippiliği özendiren bir havası vardı. kaçıp giderdik falan, hey gidi. kötü yanı içki olmamasıdır. en azından içki içmek istemiyorsanız* gidip tost most yiyebilirsiniz. o değil de biri bana tost yapsa şimdi öff...
hemen hemen istiklal e her gittiğimde gitmeden edemediğim loş ortamı pink floydbeatles gibi isimlerin parçalarını sıklıkta dinleyebileceğiniz birbirinden farklı koltuk ve oturgaçlara sahip ki bu özelliğiyle bile beni fazlasıyla etkileyen kişide sanki herkes arkadaşmış hissi uyandıran en çok ilk katında oturunca haz aldığım alkol satılmayan duvarlarında müthiş insanların posterleri resimleri olan bazı günler canlı müzik dinleyebileceğiniz (ki kesin dinleyin hayran kalacaksınız) son gittiğimde fiyatlarda büyümelerin yaşanmış olduğu taksim in en güzel yeridir!(bu kadarda iddaalıyım yani!)
biraların şişeyle verilmesi nedendir bilinmez ortamın samimiyetini artırır, çalınan müzikler müthiş huzur vericidir. kendinizi sanki bir arkadaşınızın evinde gibi hissedersiniz, çalışanları çok sıcak kanlıdır. hayatımda bir kere gittim, ama en kısa zamanda tekrar gidicem.
sanırım hayatımda ilk defa "o cafeye bir daha gidicem" diyorum bir cafe için. evet evet ilk defa.
ağa caminin sokağında sapıp bir kaç metre ilersinde sol tarafta bulunan minicik ufacık tefecik giriş kapısı olan kafe. hatta göremeyip tarlabaşına kadar gidilip, burda değil yeaa diye dönerken görürsünüz aniden.
gün geçtikçe rezilleşmeye başlayan yerdir. o eski tat bir tek müziklerinde kaldı, şeklini değiştire değiştire mahvettiler güzelim mekanı. zaten çok fazla yer yok adam akıllı takılabileceğin, bir de tatların içine ediyorlar.. ne asmaaltı ne matrock.. bir leman kültür var o da gidici...
edit-e istinaden: kashmir'i oryantal mix çalmak de ne kardeşim.. oldu olacak dj koyun mekana!
"eskisi gibi değil" diyebilecek kadar müdavimlerinden değilim lakin yiyişmeye gelen liseliler, yiyişecek kimsesi olmayıp birini bulma ümidiyle gelen niyetibozuklar sebebiyle tatsızlaşmış mekan. adında the beatles geçmese saçmasapan ara sokak cafelerinden/barlarından farkı kalmaz.
biralarin siseyle gelmesi, shotlarin gercekten cok saglam olmasi ve mekanin isik duzeyinin cok az olmasi mekanin samimiyetini arttiran etkenlerdir. bir de servisi muazzam derecede hizlidir, varolun efem.
The Beatles Cafe ile tanışmamız heralde 2009-2010 senelerindeydi. Ah burada alkol de satılsa derdik, sonra satılmaya başladı. Bizim için artık tadından yenmez bir yer haline gelmişti. Hayır öncesinde de çok severdik ama bu pek güzel olmuştu. Antika eşyalarla dolu duvarları, hatta antika sayılabilecek masaları, alt kattaki rahat koltukları, ucuzluğu ve tabiki müzikleri, hepsi bizi mest ediyordu. Gündüzleri gelip, bir iki fincan çay içip sohbet ederdik, akşamları eşimizle, dostumuzla, sevgilimizle mutluluğumuzu paylaşırdık. Bir süre sonra buraya bir işletmeci geldi. sahibi zaten çok etliye sütlüye karışmaz oğlu ve birkaç kişi daha döndürürdü burayı ancak o işletmeci geldikten sonra her şey ufak ufak değişmeye başladı. Mekan ufak çaplı tadilata girdi, antika masaları değiştirildi falan. Sonra birden alt kat kapandı. Giderek o eski büyülü güzelliğini yitiriyordu ancak anılarımızdan mıdır, bıraktığı o naif duygudan mıdır hep uğradığım bir mekandı. taa ki geçen güne kadar. Cumartesi gecesi kız arkadaşımla gittik, yarım saat oturup sohbet edecektik. Ancak müzik her zamankinden farklı bir şekilde inanılmaz yüksek çalıyordu. Kısmalarını rica ettik, kısamayız dediler. Hani kulağımızı gerçekten tırmalamasa kısılmasını istemezdik. Neyse bir bira ve sade soda söyledik. Ancak ilk defa bir an önce kalkmak istedim oradan. Çünkü ne ben onun ne o benim dediğimi duyabiliyordu. Bu arada cumartesi gecesi olmasına rağmen sadece 3-4 masa vardı. Sigara içilmeyen kısımda ise biz vardık sadece. 15 dakika oturduk ve sonra hesabı ödemeye gittik. Bir soda ve bir bira tam 13 lira aldılar ve ben bir daha gitmemeye yemin ettim. Ne keyifle müzik dinlenebiliyor ne o eski havası kaldı ne de ucuz. Açıkçası bu yazıyı yazmamın sebebi ise benim gibi beatles cafe sevdalısı olanlar, bu kötü tabloyla karşılaşıp sevdikleri mekana sövmesinler.
sevgiliyle gidilecek harika bir mekan.bu pazar yine ordayiz her ne kadar girisi urkutsede cok samimi ve sicak bir ortam.antik esyalar ve loş ısiklar ve tabi ki secilmis muzikleriyle beni buyuleyen mekan.mudavimi olabilirim.