görüşlerinde bir değişilik olmayan yazar!
ben haktan, hukuktan, adaletten yanayım.
bir uzun'un keyfiliğinin, kişisel hırsının, kininin kanunların önüne geçmesine karşıyım!
tekrar ifade edeyim suç varsa adil bi yargılama olsun! sonra da elebaşı uluslararası kanunlar dahilinde istensin!
(bkz: kamuoyu oluşturma/#25084862)
var mı ak'larda böyle bir çaba? fıssss! anca laf üretme!
anca algı operasyonu!
askere kumpas kurulurken ulusal basında haber çıkmaz, muhalif basında kuytu köşelerde bile haber çıkarken ben yazıyordum!
gezi de gençlere iftiralar atılırken ben yalanların tutarsızlığını yazıyordum!
yalan olduğu ortaya çıkacak diyordum!
devlet suriye macerasına girişirken en başta yazdım
bunun sonucu kaostur.
savaş olsa ve kazanılsa bile uzun vadede türkiye zarar görür!
bunun gibi daha bir çok husus var.
bir bankayı batıracağız diye ülkeyi ekonomik krize sürükleyecek kadar gözü dönmüş kişilerin haksız, hukuksuz ve keyfi uygulamalarını tabi ki eleştireceğim!
***
farz edelim ak'ların dediği doğru. düzenleyici kuruluşlar kanunun verdiği yetkiliyi kullansınlar ve bankaya el koysunlar.
bankanın yabancıya satışı ile en azından 5.000 küsür insanın ekmeği ile oynanmaz!
ortaklarını da yargılarsın!
suçlularsa gereğini yaparsın!
ama bunun yerine hükümetin ve yandaşlarının kanunları çiğnemesi kabul edilemez!
***
yarın akp iktidardan düştü yerine chp ya da mhp geçti akp'nin çok sevdiği "becerikli abdullah'ın" (sen şimdi bu kim anlamazsın da google da arat çıkar!) bankası hukuksuz bir şekilde batırılmaya çalışılırsa bunu da yazmayacak mıyım?
tabi ki yazacağım!
beni bilenler bilir!
ben kendimce doğru bildiklerimi yazarım!
ben doğru bildiklerimi taraf gözetmeksizin yazarım.
benim doğrularım kişilere ve durumlara göre değişmez!
Chp dezenfarmasyon ekibinden olması durumunda şaşılmayacak, muhtemelen aylak ve tek derdi ak parti olan bir yazardır. inşallah ak partili olur ne diyelim.
okuduğunu anlamayana laf anlatmak zor ama bir kez daha şansımı deneyeyim!
belki bazı arkadaşların eşref saatine denk gelirim.
bugünkü girdiğim entry.
(bkz: chp nin ulusalcı kanadı/#24240723)
bu entry'den ekmel'i desteklediğim sonucunu çıkarmak büyük meziyet!
dikkat edilirse başlığı açan da başıkta en fazla entry giren de benim.
oradaki amaç cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tayyip ile ekmel'in karşısında
atatürk devrimleri ile barışık, sosyal, demokrat, hukuk devletini savunacak bir bağımsız aday belirlenmesi.
bu uğurda 20 tane milletvekilliğinin hakkını verecek milletvekili çıkması!
merak edenler için,
bunlar ekmel ile ilgili görüşlerim!
ayrıca chp ve mhp'nin ortak cumhurbaşkanı adayı belirlemesi girişimini sözlükte ilk destekleyenlerden biri benim. http://www.uludagsozluk.c...rtak-cumhurbaşkanı-adayı/ @the-barz
abdullah gül olayından ders çıkarmayanların tayyip'in karşısına "soft tayyip" aday çıkaracağını düşünmemiştim ama!
sözlükte "detayı ara" diye bi özellik var. bir yazarın girdiği tüm entry'ler görülebiliyor!
bence biriyle ilgili bir şey yamadan önce bi açın bakın!
hoş okuduğunuzu da anlamıyorsunuz ya. neyse...
hala dert anlatmaya çalışan iyi yazar, güzel yazar...
gerçi ben de farklı değilim.
akıl vermeyi sevmem ama şu gaflet uykusundan da uyanalım.
karşımızdaki cahil ve niteliksiz kitle belki eğitimsiz ama silme salak değil...
dış politikanın, para politikasının, iç güvenliğin teknik terimleriyle tartışamasa da onlar da bal gibi biliyorlar akp'nin ne bok olduğunu...
ama avanta var hem de senin aklının alamayacağı rakamlarda...
3 büyük şehir bütçesi, evet sadece 3 tanesi 4 yılda yarım "trilyon" doları geçiyor...
bakanlık bütçeleri, ihaleler, örtülü ödenekler onlar bunlar deken trilyonlarca dolar para bu akp çetesinin üyelerine büyükten küçüğe dağıtılıyor... ideoloji yada inançla hareket eden kitlelerle değil değil maddi çıkarlarla bağlanmış suçlularla savaşıyoruz.
8 milyon kayıtlı üyesi, yaklaşık 600 bin çalışanı olan dev bir çete akp...
pek çok güzel yazıyı yazan yazar.
araştırman olması ve uzun uzun entrylerini okumak biraz insanı yorsa da okunabilirliği parmakla sayılacak kadar az olan sözlükteki nadir yazarlardan..
çok düzgün yazan, akplilerce bile takdir alan kalemi kuvvetli bir yazar kardeşimiz.
akp'yi eleştirirken, nedendir bilinmez kafayı taktığı yazarlara her başlıkta laf sokmaya çalışan embesillere gerek olmadığını da gösteriyor.
yüreğine,
kalemine sağlık din kardeşim benim.
"yeni türkiye" diye yola çıkıp , eski türkiye'nin argümanlarıyla korku imparatorluğu kuran, don kişot olup yarattığı düşmanlarıyla kavgaya tutuşan uzun provokatör ve şürekasının ve dahi koyunlarının bam telllerine basmasını iyi bilen usta yazar.
eskiden irtica vardı, şimdi paralel devlet var. ee ne değişti? hani yeni türkiye? yine korku aşılayarak safları sıklaştırma politikası, yine milleti aptal yerine koyma. 77 milyonluk bir ülkenin rejimi, okulda namaz kılanlar yüzünden yıkılamayacağı gibi, okyanus ötesindeki bir moruğun çetesi sebebiyle de sarsılmaz.
bu usta yazara paralelci diyenlere kaba nahiyemle bile gülmekte zorlanıyorum yeminle. ee tabi rte ve şürekasını sevmeyen herkes bu ülkenin düşmanı, normal diyorum bi' taraftan da. ama öbür taraftan da gülemiyorum bile.
ayy yoksa paralelci mi bu gerçekten? bakim, valla haşhaşi bu.
şimdi de siyasetten anladığını iddia eden bir şaklaban kendisine ders veriyor. valla din kardeşim sen de az değilsin hani. mesela ben de az önce amerikan uşağı, cemaatçi oldum; ama senin kadar olamadım.
...
çemişkezek-komagene çiğ köfteci açılışı.
recep tayyip erdoğan'ın konuşmasından bir bölüm:
"şimdi kardeşlerim. uludağ sözlük diye bir şer yuvası var"
-yuuuuuhh!
"uludağ sözlük tam bir bela. orda the barz diye biri çıkmış, konuşuyor da konuşuyor"
-dik dur eğilme bu millet seninle!
"sen kimsin be! sen kimsin eyy the barz. pensilvanya'da ki zatı arkana almışsın konuşuyorsun. eyy the barz, eyy uludağ sözlük..."
-yol ver gidelim, the barz'ı ezelim!
-yol ver gidelim uludağ'ı ezelim!
"biz eser milliyetçisiyiz, biz bu halka sevdalıyız be, sevdalıyız. siyaset yapacaksan, hesabını sildiiiir öyle yaaaaap!
-hüloooğğgghhhhh!
"siyaset sözlükte yapılmaaaaaaz, bak millet burdaaaa, siyaset yapacaksan milletin huzurunda yaaaaaaap!
sözlükteki üstün nitelikli yazarlar sayesinde bir kez daha gözleri dolan yazar!
iyi ki böyleleri uludağ sözlük'te var!
Allah'ım bu ne öngörü!
bu nasıl bir tespit!
bu ne güzel bir "leb demeden leblebiyi anlama" anlayışı!
bu ne pırıl pırıl bir zeka!
bir gazete haberini paylaşmışım. (bkz: yaşar büyükanıt/#23597271)
haberin öncesinde ve sonrasında eşşeğin bile görebileceği şeklinde "alıntı" yazmışım!
haberin bitimine haberin kaynağını vermişim!
buraya kadarı sık yaptığım bir uygulama bazı haberleri aradığımda isteğim başlıkta bulmak için "yorumsuz" ya da birkaç satırlık yorum eşliğinde sık sık paylaşırım.
işte gözlerimi yaşartan olay bundan sonra yaşandı!
paylaştığım yazı alıntıymış!
yemin ediyorum gurur duydum!
demek ki uludağ sözlükte başına ve sonuna "alıntı" yazılan, altında altıntı yapılan link gösterilen bir yazının
"alıntı" olduğunu anlayabilecek kadar yüksek zekalı insanlar varmış!
helal olsun şeker oğlanlar türkiye sizinle gurur duyuyor!
1) bu koç değil miydi (sizce) faiz lobisiyle iş birliği yapan? paralellerle içli dışlı olan? hükumetle papaz olunca vergi cezaları kesilen? yandaşa ihale vermek uğruna kazandığı gemi ihalesi iptal edilen? o zamanlar pek bir "şeytandı" sizin gözünüzde akp'yi övünce "melekleşti" mi?
2) koç holding için ya da genel olarak sermaye için iyi olan tüm türkiye için iyidir şeklindeki genelleme her zaman doğru değildir. tıpkı rte için iyi olanın tüm türkiye için iyi olmadığı durumlar olabileceği gibi...
daha güncel bir örnek verirsem. milletin amına koyan iş adamlarını düşün serpilem!
ak iktidar döneminde verilen kaymak ihaleleri düşün! asıl bu adamlarla röportaj yapılmalı!
ki onlara kalsa ülke uçuyor acaip güzel her şey!
hadi bu noktada ekonomik veriler ile konuşalım!
gini katsayısı nedir bilir misin serpilem?
sen kesin biliyorsundur da bilmeyen arkadaşlar için yazalım. gelir dağılımı eşitsizliğini ölçmekte kullanılan 0 ile 1 arasında değer alan bir katsayıdır. Katsayı sıfıra ne kadar yakınsa gelir dağılımında eşitliğe o kadar yaklaşılıyor, 1e ne kadar yaklaşıyorsa gelir dağılımında eşitlikten o kadar uzaklaşılıyor demektir.
ülkeyi %20'lik 5 parçaya böldüğümüzde. Son yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20'lik gruba göre (P80/P20 göstergesi) 8 kat oldu. ilk %20'lik kesim (en düşük gelirli) toplam gelirin %5,8'ini alırken son %20'lik kesim (en yüksek gelirli) toplam gelirin %46,7'sini aldı!
AB25 ülkeleri içinde Gini katsayısı 0.40 ve üzerinde ülke bulunmuyor. Aday ülkeler arasında da gelir dağılımı Türkiyeden daha kötü bir ülke yok.
Türkiyede 7,7 kat olan en zengin kesimle en yoksul kesim arasındaki gelir farkı, Macaristanda 4.9, Belçikada 4.5, Çek Cumhuriyetinde 3.5, Danimarkada 4.3, isveçte 4 ve Slovakyada 4 katta kalıyor. Almanyada en zengin yüzde 20 ile en yoksul yüzde 20 arasında 4.3, Finlandiyada 3.8, Slovenyada 3.9 kat fark bulunuyor. http://www.sendika.org/20...ngin-ve-yoksul-can-safak/
yani diyeceğim odur ki türkiye zenginleştiğinde bu zenginlik eşit bir şekilde tüm vatandaşlara dağılmıyor! kriz dönemleri de dahil olmak üzere çoğunluğu oluşturan vatandaşta kısmi düzelmeler görülür iken kaymak tabaka misliyle zenginleşmeye devam ediyor.
koç'ların da pek alt tabaka olduğu söylenemez değil mi?
3) ali koç pembe bir açıklama yapmış! ekonomik verileri iktidarı şirin gösterecek şekilde çarpıtmış!
- tıkır tıkır yabancı sermaye geliyor diyor! gelen yabancı sermayenin ne kadarı doğrudan yatırım ne kadarı portföy yatırımı (sıcak para)? sıcak para ne için geliyor! yüksek faiz için! (aaa noldu akp'nin faiz lobisi söylemi?)
- ratingimiz artmıyor. not görünümümüz negatife döndü. böyle giderse notumuz düşecek, fonlama maliyetimiz yükselecek!
gelelim ekonomik görünüme!
türkiye büyümesini tüketim ve rant ekonomisine borçlu!
tüketimin çoğu ithal ağırlıklı! (ihracatımız ithalatın % kaçını karşılıyor biliyor musun serpilem?)
koç'un da belirttiği gibi tasarruf oranımız dünya ortalamasının bile çok gerisinde. eee o zaman devam etmek için borç alıyoruz! bu borca da gelişmiş devletlerin ödediğinden daha fazla faiz ödüyoruz!
abd para basmayı azaltacağını açıkladığı anda teklemeye başladık!
ama akp ne kadar şanslı ki bu sefer imdadına ab yetişti! artık onlar piyasaya para saçacak. diğer gelişmekte olan ülkeler gibi bir süre daha biz de bundan faydalanacağız!
bu süreçte yapısal bir değişme olmaz ise borcumuz artacak. ve elin adamı bir gün borcunu isteyecek serpilem!
işte o gün ekonomik kriz çıktığı gündür!
akp'nin adetidir hayali düşman yaratmak.
(bkz: akp nin hayali düşmanları)
ne yazık ki akp'lilere de sirayet etmiş bu hastalık!
e adamlar da haklı rte ne yapsa "sevaptır" deyip bunlar da aynısını yapıyor.
halife ya!
neyse konumuza dönersek...
bir kaç yıl önce muhalif olan herkes ergenekoncuydu!
suriye ile savaşa karşı çıkan herkes esed'çiydi.
kürt açılımına muhalifler "kandan beslenenler"di.
geçen yaz muhalifler "gezici" oldu.
sonra "faiz lobisi" elemanı oldu.
bu senenin modası "paralel"ci olmak!
(bkz: akp kurmaylarından yaftalar)
serpilem de sağolsun bunu yakıştırmış bana. ama bu eksik kalır diye bir de doğan grubu işbirlikçisi ilan etmiş beni!
neyse ki bunlarla yırttım. mazallah biraz daha kassa illüminatici, mason, ajan vs. de olabilirdim.
--------------------
ben daha ilk duyduğum andan itibaren;
"kabataş'ta türbanlı bacımıza saldıran deri eldivenli üzerleri çıplak 80-100" yalanına,
rte'nin "pkk ile görüşen şerefsizdir" sözüne,
ergenekon - balyoz yalanlarına ve bunlar gibi nice "ak yalana" inanmadım.
rte ve akp'nin derdinin demokrasi olmadığını bunların takiyye yaptıklarını (bugün yasama yürütme yargı ve basın ne durumda herkesin malumu),
rte'nin suriye'de savaş kışkırtıcılığı yaptığını (ve bu yolun ülkemize fayda sağlamayacağını),
rte'nin abd izni olmadan adım atamadığını,
dünya lideri ve bölgesel güç masallarına inanılmaması gerektiğini,
akp'nin ekonomi destanlarının (!) bir ilüzyon (balon) olduğunu,
kürt açılımı ile başlayan sürecin ülkeyi bölünmeye götüreceğini yazıp durdum.
zaman geçtikçe bir çok konuda haklı çıktım. haklı çıkmadığım yanlış tahminde bulunduğum zamanlarda başkası söylemeden yanıldığımı belirttim (en son seçim tahminlerinde).
bugün geldiğimiz noktada;
- akp nin medyayı iyi kullandığını (medya yakından takip edildiğinde akp'nin atacağı adımların anlaşılabileceğini)
- akp'lilerin sıklıkla yalan söylediğini, gerçeği çarpıttığını ya da gerçeğin bir kısmını anlattığını,
- akp'nin uluslararası ilişkilerde sıçtığını,
- akp'nin her köşeye sıkıştığında "konu üzerine yorum yapma geçiştirmeye/unutturmaya çalış, mağdur ol, konuyu çarpıt, yalan haber yay, gündemi değiştir" vs. taktiklerini izlediğini,
- akp'nin ekonomi destanlarının (!) bir ilüzyon (balon) olduğunu ve ipleri elinde tutanlarının canları istediğinde ülkemizde ekonomik kriz çıkartabileceğini, akp'nin dış borca, ranta ve tüketime dayalı ekonomi politikasının "faiz lobisinin" ekmeğine yağ sürdüğünü,
- kürtlere özerklik - bağımsızlık ve öcalan'a özgürlük planlarının yapıldığını (akp ile birlikte),
- akp'nin körüklediği çatışma ortamı devam eder ise ülkede iç savaş çıkacağını,
- akp'nin "rant birliği" ile ayakta durduğunu ancak bunun da sonuna gelindiğini,
- seçim üstüne seçim kazanmasına rağmen akp'nin (rte'nin) uluslararası arenada saygınlığının bittiğini ve rte'nin ipinin çekildiğini,
- akp kurmaylarının yargı önünde çıkacağını,
yazıyorum (tahmin ediyorum).
yazılarımda;
akp ve akp karşıtı grupların sıradaki hamlelerini ve gelecek tahminlerimi paylaşıyorum.
bunu yaparken de çıkarım yaptığım kaynakları da belirtiyorum.
ben en azından;
- abd ile birlikte komşu devlete haçlı seferi yapılmasını,
- komşu devletteki terörist gruplara destek verilmesini,
- bop eşbaşkanlığını,
- hükumetin anti demokratik uygulamalarını
- devlet içinde devlet olmasını ve buna müsade eden hükumeti (hatırlatalım: ne istediler de vermedik!)
- oy uğruna ülkesini bombalatan, vatandaşını katleden hükumeti
- hırsızlık ve yolsuzluk yapanları, rüşvet alıp-verenleri
savunmuyorum!
bence sizler neyi savunduğunuza dikkat edin serpilem!
bi duruşunuz olsun!
dün ak dediğinize bugün kara demek zorunda kalmayın!
hadi tuttuğunuz siyasi parti rüzgar nereden eserse ona göre kıvırıyor ama siz onların kıvırmalarını savunmak zorunda kalmayın. ilkelerinizi savunun!
kılıçdaroğlu'na atılan yumruğu bile savunan ak kezbanlar tarafından paralelci ilan edilen yazar.
yav he he paralel paralel.
az önce gördüm, herkül org'da hocaefendinin vaazlarını dinliyordu.
e tabi önünde de internet, doğan yayın grubunun yayınlarına göz atıyordu.
eee adam paralelci beyler.
hey gidinin din kardeşim the barz, sen de paralelci oldun ya,
ben artık ovalarda koyun otlatırım,
kaval çalarım. *
adama paralelci diyeceğinize, "fikirlerini özgürce ve tek cümleyle de yetinmeden açıklıyor" deseniz kulaklarımı keseceğim van gogh gibi yeminle.
