the barz

entry194 galeri5
    120.
  1. bir insan akp'li olabilir. siyasi görüştür saygı duyarım.
    sözlükte bir yazar akp'nin iyi yönlerini savunabilir, yazardır saygı duyarım.
    bir yazar rte'yi çok övebilir. seviyordur saygı duyarım.

    ama kusura bakmayın bir yazar;
    - hırsızlığı,
    - yolsuzluğu,
    - rüşveti,
    - yalanı,
    - başörtüsünün siyasete alet edilmesini,
    - tahrikler yoluyla toplumun ayrıştırılmasını / bölünmesini

    savunuyorsa buna saygı duymam!

    ya da;

    - gözünün gördüğünü
    - kulağının duyduğunu
    - vicdanının sesini
    - mantığının vardığı yeri

    inkar ediyorsa buna saygı duymam!

    size tavsiyem: doğrularınız olsun! ilkeleriniz olsun!
    yolsuzluk/rüşvet/yalan/hırsızlık hangi parti yaparsa yapsın kötüdür. savunulmamalıdır!
    5 ...
  2. 121.
  3. provokatif başlık açan Sümeyye bacının trollerine, trene bakar gibi bakan sözlük moderasyonu tarafından çaylak edilen yazar. la sizin adaletinize çakayım ben.
    0 ...
  4. 122.
  5. (#22793837)

    yollıyim mi puroları çaylak yazar? ( ben sana demiştim.)
    1 ...
  6. 123.
  7. aktotoşların moderasyon üstünde kurdukları baskı sonucu çaylak edilen yazar.

    Daha çok öleceğiz. Daha çok komada kalacağız. Daha çok gözümüz çıkacak. iyice anlaşıldı.

    ama yılmayacağız...
    3 ...
  8. 124.
  9. yazdıkları okunması gereken yazardır.
    5 ...
  10. 125.
  11. Esareti bitmiş yazar.

    Tam 1 hafta cezalıydım Sözlük. Sebebi ise göt kılı borsası başlıkları altına yazdıklarım.
    Anlaşılan bazı ak kardeşlerimizin çok zoruna gitmişti!

    Bu süreçte inzivaya çekildim sözlük. Bayağı bir düşündüm. Hamama gittim 40 tas su dökündüm. Tövbe ettim!
    Zaten uludağ sözlükte göt kılları yokmuş!
    Bir tane yevmiyesi 30 tl olan münferit örnek genele mal edilemezmiş.
    Moderasyon ikna etti beni! Artık “ak entry’ler” gireceğim.
    Asddssads siktirin lan orada!

    Hiç de akıllanmadım bildiğimi okumaya devam edeceğim.
    Ama madem esprili bir dille yazarlar eleştirmek yasak ama “x orospu çocuklarının düşündüğüdür” şeklinde küfür etmek serbest bundan sonra ben de yazdıklarımı buna uydururum!
    Seviyenin yerlerde olması yönetimin daha çok hoşuna gidiyor anlaşılan!

    Neyse bu bir haftalık süreçte başka sözlükleri de gözlemleme fırsatım oldu. Veeeeee
    Ne keşfettim biliyor musunuz?
    (bkz: paralel göt kılı borsası)
    5 ...
  12. 126.
  13. ceza alıp çaylak olarak , sözlükte göt kıllarının oldukça fazla olduğunu kanıtlayan yazar .

    hata sende dostum , arz talep eğrisine uyacaksın , sana ne milletin beynine oksijen gitmiş yada gitmemiş , sen de sexle kafayı boz bence , am göt meme muhabbeti yap mesela yada bu tarz başlıklar aç ; en çok tutulan bunlar .

    not : moderatörlere selam olsun .
    2 ...
  14. 127.
  15. sevgili başbakanımız, değerli kerimesi ve oğlu hakkında yazılar yazan yazar.

    pijama, sigara... hazır. yollıyim mi?
    5 ...
  16. 127.
  17. Çaylaklık dönemimde yanımda olmuş dostlardan biri. Kafaca çok iyi anlaşıyoruz bi de.*
    3 ...
  18. 128.
  19. bugünü orospu çocuklarını derecelendirme günü ilan eden yazar!

    daha düne kadar özgürlük, mağduriyet, ileri demokrasi, gelişmiş devletler seviyesi vs. bilimum şeyleri götlerini yırtarcasına savunanlar vardı!

    din bezirganlarının dini kullanarak "katil olduğu" "hırsız olduğu" "yalancı olduğu" ortaya çıkınca 5 grup insan oraya çıktı.

    1 hiç bir şeyden haberi olmayan mal kitle! bunlar da azınlık (%10). ama sosyo ekonomik olarak en alt seviyede bulunanlar bile artık bu iddialardan haberdar! "bidon kafalı" bile artık "teknolojik bidon kafalı"
    2 desteklerini çeken. artık akp'yi desteklemeyecek olan. uykudan uyanan! (bunlar da çoğunluk değil) (%30)
    3 hayal kırıklığına uğrayan artık sosyal medyada ya da sokakta savunamayacak hale gelen ama alternatifsiz gördüğünden oyunu tekrar verecek olan. bunlar parti içindeki sessiz çoğunluk. %50
    4 her türlü olumsuzluğa rağmen çıkarı gereği savunan grup. %8
    5 gerçekleri bildiği halde çıkarı olmasa da ölümüne savunan grup %2

    ilk 3 gruptakiler canımızdır ciğerimizdir.
    birçoğumuzun ailesidir. alışveriş yaptığı bakkaldır. belki yanınıda çalıştığımız işçidir. belki de bizi çalıştıran patrondur.

    4. gruptakiler. haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. çıkarları için milyonları ateşe atmaktan çekinmezler. işte bu tipler orospu çocuklarıdır!

    5. gruptakiler ise kalitesiz orospu çocuklarıdır!
    gurur, onur, insan sevgisi, doğruyu söyleyebilecek cesaret gibi özellikler bunlar da bulunmaz!
    bunun yerine utanmazlık, arlanmazlık, yüzsüzlük, inkar, iftira, kendini kurnaz zannetme vb. bi sürü boktan özellik
    bunlarda fazlaca bulunur!

    bundan bir süre önce "bu internete sansür yasasıdır" diye eleştirdiğimizde "olur mu bu sansür değil içerik engellemesi" şeklinde cin olmadan adam çarpmaya çalışan bu piçler. twitter sansüründe bile savunmaya devam ederler!

    twitter yasağını bile "oh oldu. artık ülke boş işlerle uğraşmaz gelişir" diyebilecek kadar alçalmışlardır!
    öyle ki "taptıkları anasını sikse dur bacımı da getireyim" diyecek kadar tiyniyetsizdirler!
    1 ...
  20. 129.
  21. http://www.uludagsozluk.com/e/23271726/

    ben derim şahsen...

    neden mi?

    (bkz: başörtüsü fardır yalanı) + http://www.uludagsozluk.com/e/11968668/

    bazen insanları kendi cehaletinden korumak lazımdır.

    dinin içinde olmayan ve toplum üzerinde çağdışı baskı kurmayı hedefleyen bir dayatmayı "ulan bu işin aslı astarı nedir? diye hiç sorgulamadan "demokratik hak" sınıfına sokunca ülkeye olanları gördük...

    hala ders almıyorsak artık bu gerici karşıdevrimcilerin değil bizim suçumuzdur.
    1 ...
  22. 130.
  23. (bkz: jorge lois borges) güzel bir konu açmış.
    belki verdiğim örnek sığ olmuştur.
    anlatmak istediğimi biraz daha açayım.

    dinimizin kadınlarda kapanmayı emredip emretmediği farklı bir tartışmanın konusu.
    bu konuda argümanlar ortaya konularak bilgilendirici / yönlendirici olunabilir (devlet olarak).
    ancak bu konuda "zorlayıcı" olunamaz / olunmamalı.

    bugün amerika'da elektriğe bile inanmayan şeytan işi olarak gören tarikatlar var.
    kendi inançları doğrultusunda (başkasının özgürlüklerine müdahale etmedikleri sürece) yaşamlarını sürdürüyorlar.

    şahsen istanbul'da bile klasik el kaide tipinde (uzun biçimsiz sakal, şalvarımsı pantolon, yakasız gömlek vs.) adamlar ya da kara çarşaflı kadınlar gördüğümde yakıştırmıyorum. ama devletin de "2014 türkiye'sinde böyle mi dolaşılır?" deyip bu adamların sakalını zorla tıraş ettireceği bir uygulamaya karşıyım! devlet ne kadar yanlış bulursa bulsun kitleler inandıkları, gördükleri, bildikleri gibi yaşıyorlarsa bunlara hakim otoritenin düşüncesi dikte ettirilmemeli!

    bugün nasıl devletin başı kadınların nasıl yaşayacağına, nerde kalacağına, kaç çocuk doğuracağına, bu çocukları nasıl doğuracağına, sosyal medyaya karışınca eleştiriyorsam yarın bir gün farklı bir iktidar kendisine zıt görüşteki bir grubun özgürlüğüne karıştığında da eleştirmeliyim. bugün nasıl bir iktidar eşimin/kardeşimin/arkadaşımın vs. başını zorla kapatmak isterse karşı durursam yarın başka bir iktidar çevremdeki kapalı kadınların başını zorla açmak isterse karşı dururum. yoksa kendim ile ters düşerim. omurgalı bir duruş sergilemiş olmam!

    tarikatların hedef aldığı kitle genelde yoksul ailelerin çocukları. bunların bir kısmı okumak için, bir kısmı okurken barınacak yer bulmak için, bir kısmı burs vs. olanakları, bir kısmı sosyal bir gruba ait olup yalnız hissetmemek için, bir kısmı ailesinin yönlendirmesi/zorlaması ile dini bütün/ahlaklı bir birey olması için vs. sebeplerle tarikatlara/cemaatlere katılıyorlar. biraz daha ileri yaşlarda olanlar makam/mevki, ticarette avantaj (yeni pazarlara açılma) gibi daha faydacı sebeplerle katılıyorlar.

    kendi iradesi ile bir gruba üye olanlar haricinde üye olmaya zorlananlar / mecbur kalanlar var.
    sen devlet olarak ilçelere yurt yapmaz bu insanları belirli kesimlerin yurtlarında kalmaya mecbur bırakırsan sonra bundan yakınmaya hakkın olmaz! devletin yapması gereken "sosyal devlet" olmaktır. üniversite kapasitesi kadar yurt yapmak, okuyacak öğrencilere burs/uzun vadeli kredi imkanı sağlamak. eğitimde fırsat eşitliği sağlamak, devlet okullarını dersanelere gitmeye gerek kalmayacak şekilde kaliteli hale getirmek vs.

    birey en azından 18 yaşına gelene kadar özgür düşünmeli. sonrasında kendi iradesi ile katılmak isteyeceği bir grup var ise katılmalı.
    tarikatler/ cemaatler belirli bir yaştan sonra katılımın az olduğunu, katılanların şekillendirilmesinin daha zor olduğunu bildiklerinin küçük yaştaki kişileri ana hedef olarak seçerler.

    konuyu dağıttım ama diyeceğim şudur ki devlet 18 yaşına kadar bireyi kanatlarının altına almalı, kurda kuşa yem etmemeli, yönlendirici olmalı. ancak reşit bireyin özgürlüklerine karışmamalı.
    0 ...
  24. 131.
  25. seçim tahminlerinde yanılmış yazar!

    --- alıntı ----
    2014 seçimlerine
    - kaset skandalları
    - yolsuzluk / hırsızlık / yalancılık damgası
    - yavaşlayan ekonomi - artan işsizlik gibi makro sorunlar
    - eski dyp-anap-mhp'lilerin mhp'ye yönelmesi, solda oy vereceklerin mecburen chp'ye gitmesi (eskisi gibi dsp-shp alternatifleri yok) liberallerin, bir kısım cemaatin, yolsuzluk operasyonu sonrası bir kısım muhafazakar çevrenin akp'den ayrılacak olması
    - chp'nin sağ'dan transfer yaparak merkez seçmeni hedefleyen adaylar göstermesi
    gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda

    akp'nin %42 olan belediye başkanı oranının %40'ın altına (%38 olan il genel meclisi oranı %35 altında düşer.) düşeceğini chp ve mhp'nin artış trendini sürdürmeye devam edeceğini söylemek pek de abartılı olmaz sanırım!
    --- alıntı ----
    (bkz: 30 mart 2014 yerel seçim tahminleri/#23050596)

    zannediyorum bu sonucu rte bile beklemiyordu!
    yolsuzluk ve ülkeyi savaşa sokma kasetleri sonrası artık o bile oy kaybı bekliyordu!
    öyle ki "%50 oy alırız" demiyordu "seçimlerden birinci çıkmazsak genel başkanlığı bırakırım" diyordu.
    http://www.aksam.com.tr/s...ogan-konustu/haber-294164

    attığı her adımı anketlerle yapan rte de yanıldı ben de yanıldım!
    o (benim aksine) yanıldığına sevinmiştir. oyları beklediğinden yüksek çıktı.

    yolsuzluğa bakış açımızın isveç yerine moldova'ya yakın olması sonucu belirledi!
    http://www.itusozluk.com/goster.php/ @12257894
    (bkz: yolsuzluk ve ses kayıtlarının seçime etkisi/#23043515)

    neyse bundan sonra olacaklara ilişkin tahminim burada!
    (bkz: mart 2014 ten sonra olacaklar/#23326239)
    0 ...
  26. 132.
  27. seçim tahminlerinde değil,
    milletin zekası konusunda yanılan yazar.

    din kardeşim; senin suçun değil ki, hırsızlara, kutsal kitapla dalga geçenlere, ses kayıtlarında yedikleri naneler ortaya saçılan yavşaklara oy verenlerin bu durumu.
    sen nerden bilecektin ki bu kadar salak olduğunu bu ülkede,
    sen nerden bilecektin ki, rte'nin sesi kısıldığı için üzülenlerin, ağlayanların zeka seviyesini.

    boşver, boşverelim, bu kafada olmadığımız için şanslıyız deyip geçerek züğürt tesellisi verelim birbirimize.
    1 ...
  28. 133.
  29. Bildiğin patlamış.
    Neden?
    Çünkü siyaseti iyi okuyamıyor. Meydanları seçmeni anlamıyor. Talepleri istekleri bilmiyor.
    Öyle kuru kuruya şu şu kadar alır bu kadsr alır iki link atarım millet inanırla olmuyor bu işler.

    Bilmiyorsunuz.
    0 ...
  30. 134.
  31. tahmininde yanılmıştır doğru.
    neden?
    çünkü halkın;

    - hırsızlığa
    - oy uğruna askerlerin kurban edilmesine
    - dinle dalga geçilmesine
    - ahlaksızlığa
    - yalancılığa

    tepki göstereceği varsayımı ile yola çıkmıştır!

    ben de biliyordum yolsuzluk söz konusu olduğunda ahlaken isveç'ten çok moldova'ya yakın olduğumuzu
    (bkz: the barz/#23327230) ancak halkın bu sefer doğru olanı / ahlaklı olanı yapacağı varsayımı değerlendirmeyi yanlış yaptım!

    ben doğru yerdeyim.
    doğru olanı savundum.
    herhangi bir kızgınlığım ya da üzüntüm yok!
    vicdan azabım yok!

    hırsıza, yolsuza, yalancıya, manevi değerlere saygısıza, katile karşı oldum! olmaya da devam edeceğim!

    hatırlatma: çoğunluk olmak / güçlü olmak her zaman doğru / ahlaklı olmak demek değildir!
    öğle olsaydı israil'in filistin'de yaptığı her şeyi ahlaken doğru saymamız gerekirdi!

    not: halk aptal değil. herkes yolsuzluğun fakında! sadece şahsi çıkarlarını (maddi menfaat, manevi menfaat, lidere tapınma, güçlü olan tarafta yer alma, istikrarı koruma vs.) ahlaklı duruştan / milli menfaatlerden üstte tutuyorlar!
    2 ...
  32. 135.
  33. doğruları yazan uludağ sözlük uuser'ıdır. yazdıklarıyla yolunda devam etmelidir. çünkü sataşmak, çamur atmak, günü kurtarmak için bir şeyler yapmak kolaydır. kolay gelsin.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/612131/+
    3 ...
  34. 136.
  35. bu adamın araştırman yapısı ve girileri farklı bir seviyede. yazılarını okumaktan zevk aldığım sayılı yazarlardan.
    örn: (#23417328)
    1 ...
  36. 137.
  37. 138.
  38. kılıçdaroğlu'na atılan yumruğu bile savunan ak kezbanlar tarafından paralelci ilan edilen yazar.

    yav he he paralel paralel.
    az önce gördüm, herkül org'da hocaefendinin vaazlarını dinliyordu.
    e tabi önünde de internet, doğan yayın grubunun yayınlarına göz atıyordu.
    eee adam paralelci beyler.

    hey gidinin din kardeşim the barz, sen de paralelci oldun ya,
    ben artık ovalarda koyun otlatırım,
    kaval çalarım. *
    adama paralelci diyeceğinize, "fikirlerini özgürce ve tek cümleyle de yetinmeden açıklıyor" deseniz kulaklarımı keseceğim van gogh gibi yeminle.
    1 ...
  39. 139.
  40. akp'nin adetidir hayali düşman yaratmak.
    (bkz: akp nin hayali düşmanları)
    ne yazık ki akp'lilere de sirayet etmiş bu hastalık!

    e adamlar da haklı rte ne yapsa "sevaptır" deyip bunlar da aynısını yapıyor.
    halife ya!

    neyse konumuza dönersek...
    bir kaç yıl önce muhalif olan herkes ergenekoncuydu!
    suriye ile savaşa karşı çıkan herkes esed'çiydi.
    kürt açılımına muhalifler "kandan beslenenler"di.
    geçen yaz muhalifler "gezici" oldu.
    sonra "faiz lobisi" elemanı oldu.
    bu senenin modası "paralel"ci olmak!
    (bkz: akp kurmaylarından yaftalar)

    serpilem de sağolsun bunu yakıştırmış bana. ama bu eksik kalır diye bir de doğan grubu işbirlikçisi ilan etmiş beni!

    neyse ki bunlarla yırttım. mazallah biraz daha kassa illüminatici, mason, ajan vs. de olabilirdim.

    --------------------

    ben daha ilk duyduğum andan itibaren;
    "kabataş'ta türbanlı bacımıza saldıran deri eldivenli üzerleri çıplak 80-100" yalanına,
    rte'nin "pkk ile görüşen şerefsizdir" sözüne,
    ergenekon - balyoz yalanlarına ve bunlar gibi nice "ak yalana" inanmadım.

    rte ve akp'nin derdinin demokrasi olmadığını bunların takiyye yaptıklarını (bugün yasama yürütme yargı ve basın ne durumda herkesin malumu),
    rte'nin suriye'de savaş kışkırtıcılığı yaptığını (ve bu yolun ülkemize fayda sağlamayacağını),
    rte'nin abd izni olmadan adım atamadığını,
    dünya lideri ve bölgesel güç masallarına inanılmaması gerektiğini,
    akp'nin ekonomi destanlarının (!) bir ilüzyon (balon) olduğunu,
    kürt açılımı ile başlayan sürecin ülkeyi bölünmeye götüreceğini yazıp durdum.

    zaman geçtikçe bir çok konuda haklı çıktım. haklı çıkmadığım yanlış tahminde bulunduğum zamanlarda başkası söylemeden yanıldığımı belirttim (en son seçim tahminlerinde).

    bugün geldiğimiz noktada;

    - akp nin medyayı iyi kullandığını (medya yakından takip edildiğinde akp'nin atacağı adımların anlaşılabileceğini)
    - akp'lilerin sıklıkla yalan söylediğini, gerçeği çarpıttığını ya da gerçeğin bir kısmını anlattığını,
    - akp'nin uluslararası ilişkilerde sıçtığını,
    - akp'nin her köşeye sıkıştığında "konu üzerine yorum yapma geçiştirmeye/unutturmaya çalış, mağdur ol, konuyu çarpıt, yalan haber yay, gündemi değiştir" vs. taktiklerini izlediğini,
    - akp'nin ekonomi destanlarının (!) bir ilüzyon (balon) olduğunu ve ipleri elinde tutanlarının canları istediğinde ülkemizde ekonomik kriz çıkartabileceğini, akp'nin dış borca, ranta ve tüketime dayalı ekonomi politikasının "faiz lobisinin" ekmeğine yağ sürdüğünü,
    - kürtlere özerklik - bağımsızlık ve öcalan'a özgürlük planlarının yapıldığını (akp ile birlikte),
    - akp'nin körüklediği çatışma ortamı devam eder ise ülkede iç savaş çıkacağını,
    - akp'nin "rant birliği" ile ayakta durduğunu ancak bunun da sonuna gelindiğini,
    - seçim üstüne seçim kazanmasına rağmen akp'nin (rte'nin) uluslararası arenada saygınlığının bittiğini ve rte'nin ipinin çekildiğini,
    - akp kurmaylarının yargı önünde çıkacağını,
    yazıyorum (tahmin ediyorum).

    yazılarımda;
    akp ve akp karşıtı grupların sıradaki hamlelerini ve gelecek tahminlerimi paylaşıyorum.
    bunu yaparken de çıkarım yaptığım kaynakları da belirtiyorum.

    ben en azından;

    - abd ile birlikte komşu devlete haçlı seferi yapılmasını,
    - komşu devletteki terörist gruplara destek verilmesini,
    - bop eşbaşkanlığını,
    - hükumetin anti demokratik uygulamalarını
    - devlet içinde devlet olmasını ve buna müsade eden hükumeti (hatırlatalım: ne istediler de vermedik!)
    - oy uğruna ülkesini bombalatan, vatandaşını katleden hükumeti
    - hırsızlık ve yolsuzluk yapanları, rüşvet alıp-verenleri

    savunmuyorum!

    bence sizler neyi savunduğunuza dikkat edin serpilem!
    bi duruşunuz olsun!
    dün ak dediğinize bugün kara demek zorunda kalmayın!
    hadi tuttuğunuz siyasi parti rüzgar nereden eserse ona göre kıvırıyor ama siz onların kıvırmalarını savunmak zorunda kalmayın. ilkelerinizi savunun!
    2 ...
  41. 140.
  42. dikkat edilmesi gereken, okunası yazar.
    1 ...
  43. 141.
  44. uzun uzun yazsada, yazdıkları okunması gereken yazardır.
    1 ...
  45. 142.
  46. YAPI KREDIYE KESILEN CEZADAN SONRA YAPILAN ACIKLAMALARDIR.
    0 ...
  47. 143.
  48. serpilem ortayı açmış.
    3 aşamalı cevap verelim!

    1) bu koç değil miydi (sizce) faiz lobisiyle iş birliği yapan? paralellerle içli dışlı olan? hükumetle papaz olunca vergi cezaları kesilen? yandaşa ihale vermek uğruna kazandığı gemi ihalesi iptal edilen? o zamanlar pek bir "şeytandı" sizin gözünüzde akp'yi övünce "melekleşti" mi?

    2) koç holding için ya da genel olarak sermaye için iyi olan tüm türkiye için iyidir şeklindeki genelleme her zaman doğru değildir. tıpkı rte için iyi olanın tüm türkiye için iyi olmadığı durumlar olabileceği gibi...

    daha güncel bir örnek verirsem. milletin amına koyan iş adamlarını düşün serpilem!
    ak iktidar döneminde verilen kaymak ihaleleri düşün! asıl bu adamlarla röportaj yapılmalı!
    ki onlara kalsa ülke uçuyor acaip güzel her şey!

    hadi bu noktada ekonomik veriler ile konuşalım!

    gini katsayısı nedir bilir misin serpilem?
    sen kesin biliyorsundur da bilmeyen arkadaşlar için yazalım. gelir dağılımı eşitsizliğini ölçmekte kullanılan 0 ile 1 arasında değer alan bir katsayıdır. Katsayı sıfıra ne kadar yakınsa gelir dağılımında eşitliğe o kadar yaklaşılıyor, 1’e ne kadar yaklaşıyorsa gelir dağılımında eşitlikten o kadar uzaklaşılıyor demektir.

    türkiye'de 0,40 çıkmış!
    http://www.tuik.gov.tr/Pr...berBultenleri.do?id=13594

    ülkeyi %20'lik 5 parçaya böldüğümüzde. Son yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20'lik gruba göre (P80/P20 göstergesi) 8 kat oldu. ilk %20'lik kesim (en düşük gelirli) toplam gelirin %5,8'ini alırken son %20'lik kesim (en yüksek gelirli) toplam gelirin %46,7'sini aldı!

    AB25 ülkeleri içinde Gini katsayısı 0.40 ve üzerinde ülke bulunmuyor. Aday ülkeler arasında da gelir dağılımı Türkiye’den daha kötü bir ülke yok.
    Türkiye’de 7,7 kat olan en zengin kesimle en yoksul kesim arasındaki gelir farkı, Macaristan’da 4.9, Belçika’da 4.5, Çek Cumhuriyetinde 3.5, Danimarka’da 4.3, isveç’te 4 ve Slovakya’da 4 katta kalıyor. Almanya’da en zengin yüzde 20 ile en yoksul yüzde 20 arasında 4.3, Finlandiya’da 3.8, Slovenya’da 3.9 kat fark bulunuyor.
    http://www.sendika.org/20...ngin-ve-yoksul-can-safak/

    yani diyeceğim odur ki türkiye zenginleştiğinde bu zenginlik eşit bir şekilde tüm vatandaşlara dağılmıyor! kriz dönemleri de dahil olmak üzere çoğunluğu oluşturan vatandaşta kısmi düzelmeler görülür iken kaymak tabaka misliyle zenginleşmeye devam ediyor.
    koç'ların da pek alt tabaka olduğu söylenemez değil mi?

    3) ali koç pembe bir açıklama yapmış! ekonomik verileri iktidarı şirin gösterecek şekilde çarpıtmış!
    - tıkır tıkır yabancı sermaye geliyor diyor! gelen yabancı sermayenin ne kadarı doğrudan yatırım ne kadarı portföy yatırımı (sıcak para)? sıcak para ne için geliyor! yüksek faiz için! (aaa noldu akp'nin faiz lobisi söylemi?)
    - ratingimiz artmıyor. not görünümümüz negatife döndü. böyle giderse notumuz düşecek, fonlama maliyetimiz yükselecek!

    gelelim ekonomik görünüme!

    türkiye büyümesini tüketim ve rant ekonomisine borçlu!
    tüketimin çoğu ithal ağırlıklı! (ihracatımız ithalatın % kaçını karşılıyor biliyor musun serpilem?)

    koç'un da belirttiği gibi tasarruf oranımız dünya ortalamasının bile çok gerisinde. eee o zaman devam etmek için borç alıyoruz! bu borca da gelişmiş devletlerin ödediğinden daha fazla faiz ödüyoruz!
    abd para basmayı azaltacağını açıkladığı anda teklemeye başladık!
    ama akp ne kadar şanslı ki bu sefer imdadına ab yetişti! artık onlar piyasaya para saçacak. diğer gelişmekte olan ülkeler gibi bir süre daha biz de bundan faydalanacağız!
    bu süreçte yapısal bir değişme olmaz ise borcumuz artacak. ve elin adamı bir gün borcunu isteyecek serpilem!
    işte o gün ekonomik kriz çıktığı gündür!
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük