homeland tadında, hatta daha kaliteli bir casusluk dizisi. soğuk savaş yıllarında, Çocuk yaşta Amerika'ya gönderilip bir Amerikalı gibi yetiştirilmiş iki rus casusunun hem vatanı için görev yapmasını , hem de aile olmaya çalışmasını izliyoruz. Zaman ilerledikçe evde ki iki çocuk büyüyor, fakat ülke içerisinde ki sorunlar da büyüyor. Verilen kararlar , yapılan hatalar, insan ilişkileri derken işler içinden çıkılmaz haller alabiliyor. dizi tüm sezonlar boyunca tek konu üzerine gittiği için izleyiciyi sıkmıyor. Diğer diziler gibi her bölüm ve her sezon uğraşacak bir düşman yaratmak yerine, ailenin ve komşuları fbi ajanının, nina gibi diğer Rusların yaşadıklarını izliyoruz. Böylece dizi kendisine sıkı sıkıya bağlıyor ve son sezonuyla bomba gibi final yapıyor.
içimde hiç eksilmeyen "ulan o zamanlarda yaşasaymışım keşke"ci gelgitlerden bir diğerini yaşatan dizi. millet 90larda çocuk olmak için çırpınırken biz olduk ta ne oldu? sanki mevcut zaman birimini süper kullanmış gibi triplere girmemi hiç anlayamıyorum.
neyse dizi güzel be, hakikaten güzel. mc gyver gibi, 007 gibi sikimsonik davranışlar yok. gayet gerçekçi hissettiriyor açıkcası.
yalnız son bölümde takılı kaldım. fbi ajanı o bankların arasına bilgiyi koydu gibi gördüm sanki, ne ayak?
hariga bir dizi olmasına karşın ilk bölüm itibariyle birkaç mantık hatası barındırmıyor da değil. şimdi burada sıralayacak değilim "şu niye şöyleydi? bu neden böyle olacağına böyle olmadı?" falan diye. izlendiğinde anlaşılacaktır zaten, ama sonuç olarak güzel bir dizi.
ayrıca pilot bölümünün bir saat on dakikalık uzunluğuyla, izlerken birkaç kez bölüm bitti sandım. pilot olduğundan mıdır nedir, birkaç bölümlük konuyu, hatta bir sezona yayılabilecek bir konuyu bir bölümde hop diye bitirmişler. yani kötülüyor değilim, taktir edilesi bir şey bu.
çok fazla pilot bölüm izleyip devamını getirmemiş biri olarak, kessinlikle devam edilecek bir dizi.
2. sezonu 26 şubatta başlayacak olan, başrolde ki keri russell ve matthew rhysin gayet başarılı oyunculuk sergilediği, müzikleri de pek güzel olan soğuk savaş döneminde iki kgb ajanı ve onların etrafındakilerin de hikaye ve ilişkilerini izleyebildiğimiz güzel mi güzel fx dizisi.
fena olmayan dizi. homeland sevenler bunu da severler. ama bazen sırf gerginlik olsun diye mantık hatası yapıyorlar.
--spoiler--
fbi ajanı akü için ara kablosu istediğinde adama 'sen burada bekle getireyim' diyebilirdi esas adam, beraber garaja girmelerine ve fbi ajanının malum arabayı görmesine gerek yoktu. burası zorlama olmuş.
--spoiler--
öncelikle dizi hakkında çok net ve tatlı bilgiler alabilmek için şu taraftan buyrunuz efendim. http://www.birdizihaber.c.../the-americans-tantm.html dizi, ilk 2 bölüm itibariyle son derece ayakları yere basan, fantastik işler yapmayan, olabildiğine gerçekçi karakter ve olayları ile beni kendine bağlamış olan dizidir. iddia ediyorum ki bu başlık sayfalar dolusu entry alacaktır. dizinin şuana kadarki gidişatına bakılırsa amerikan muhalifi bir amerikan dizisi oluşuyla da kendini diğer türlerinden ayıran, başarılı bir yapıt olma yolunda ilerlemektedir. son olarak, dizinin yaratıcısı joseph weisberg eski bir ajan olması hasebiyle de bize bu dünyanın gizlerini anlatmak konusunda heyecan veriyor.
Soğuk Savaş döneminde 1980'li yılların başlarında, Ronald Reagan'ın ABD başkanlık koltuğuna geçmesinin hemen ardından gelen zaman diliminde geçecek The Americans; Washington, DC'de bir banliyöde çevreye iki Amerikalı görünümü veren, ebeveynlerinin gerçek kimliklerinden habersiz durumdaki iki çocuğa sahip ancak gerçekte iki KGB ajanı olan evli bir çift (Matthew Rhys ve Keri Russell) üzerine odaklanıyor.
Anlaşmalı evliliklerine rağmen, Soğuk Savaş dönemi daha yoğun ve hararetli bir hal aldıkça ikilinin birbirlerine olan bağlılık ve duyguları her geçen gün daha gerçekçi bir hal almaya başlayacaktır.
Robert franke'nin 1959 yılında bütün amerika'yı turlayarak çekdiği fotoğraflardan oluşan ve dönemin amerikan rüyasını bitiren ev türkçesi amerikalılar olan fotoğraf albümüdür.***