izlemedim ama spider-man ki benim çizgi filmini fox kids'ten izlediğim spider-man'dan epey farklı belki de aynı ama gerçek şu ki tobey'in oynadığı filmler kadar sevilmeyen.
marvel ın sil baştan yapma kararı aldığı spider man serisinin ilk filmi olan spider man (2002) filminden çok farklı olan yeni bir kurguyla sahne almış filmdir. film hakkında izlenimlerimi aktarmak gerekirse; öncelikle andrew garfield ın performasına oyunculuk kariyerine sözümüz yok ancak filmin konusu ve kurgusu saçmalamış biraz hatta berbat bir kurgu olmuş diyebiliriz. bildiğimiz gibi asıl hikaye şöyledir; peter parker new york' un manhattan bölgesinde yaşayan sıradan bir üniversite öğrencisi, may halası ile birlikte yaşamaktadır. gittiği bir bilim gösterisinde kimsenin farketmediği sırada radyoaktif ışının önüne geçmiş olan örümcek peter ı ısırır ve örümceğin dna sı peter ın dna sı ile birleşir. tam anlamıyla örümcek olmaz tabiki. peter örümceklere özellikler kazanır duvara tırmanabilme, örümcek çevikliği, tehlikeyi önceden farketmeye yarayan örümcek hissi (bkz: spider senses), (örümceklerde böyle birşey olup olmadığını bilmiyorum stan lee tarafından eklenmiştir herhalde*), çok daha yüksek refleksler, bir anda 10 metre zıplayabilme (bu özelliği kazandıktan sonra peter neden basketbolcu olmamış merak konusudur) gibi özellikler kazanmış ve insan örümcek olmuştur, ertesi sabah kalktığında artık onu yepyeni bir hayat beklemektedir. bu filme baktığımızda peter yine bir bilim gösterisine gitmiş ve örümcek ısırmıştır. ancak bundan sonrası biraz değişik. peter ben amcası ve may halasıyla sürekli tartışma içerisinde ve sanki biraz siyah kostümün içindeki kötü bir kişiliğe büründürülmüş gibi gözüktü. peter ı biraz serseri gibi göstermişler. halbuki o daima iyi geçinen süper güçlerine rağmen sevdiklerini alttan alan (hatta her şeye rağmen flash thompson a bile el kaldırmamış), kendi fotoğraflarını yani örümcek adam ın fotoğraflarını insanlarını kurtarırken fotoğraf makinesini örümcek ağıyla bir yere sabitleyip çekerek daily bugle adlı gazeteye satmış patronu jameson ın gibi biri olması ve tüm haksızlıklara rağmen süper güçlerini özel hayatında ilişkilerinde kullanmamıştır.
ayrıca filmde resmen peter ı artık herkes biliyor yani peter ın maske takmaya ihtiyacı kalmamış düşmanlarıyla savaşırken herkes öğrendi zaten diyip artık gerçek kimliğini saklama gereği duymuyor gibi bir hali var, maskesiz dolaşıyor ki profesör connors veya bir başkası asla peter ın spider man olduğunu bilmiyordu.* 1994 episode çizgi film serisinde de görüldüğü gibi eğer maskesini düşürmüşse hemen bir şekilde ortamdan kaybolur bir çaresini bulurdu ve yüzünü saklardı. ayrıca doktor connors ı yani lizard ı kurtarırken ki bölümlerini karışık olmuş gwen stacy yeşil bir iksir hazırlıyor sonra atmosfere yayıyorlar gibi.
birde şu var, peter kanalizasyonda doktor connors ı kurtarmaya gidiyor, duvara ağ kurup cep telefonunda oyun oynuyor.* sonra kanalizasyonda gwen arıyor onla konuşuyor vs vs*... ben hiç spider man i insanları kurtarırken telefonla konuştuğunu görmedim. spider man asla görev esnasında ciddiyeti kaybetmezdi burada biraz batırmışlar açıkcası. kostümleri değerlendirmek gerekirse;. normalde spider man ın orjinal kostümü budur http://ulu.li/u4o9kvhttp://ulu.li/ulha15 bu değil http://ulu.li/uhzrt9 . profesör connors sanki doğuştan sürüngen gibi gösterilmiş deney esnasında dönüştüğü unutulmamalı filmden bir görüntü http://ulu.li/uozeik normalde böyle olmalı http://ulu.li/up39j1 . genel olarak baktığımızda kurguda ve kostümlerde biraz oynama olmuş onun dışında fena değildi. imdb puanı olarak benim puanım 10 üzerinden 6 diyebilirim.
olay en başında alındığı için doğal olarak sam raimi'nin çektiği ilk filmle kıyaslanacaktır elbet. birkaç belirgin fark haricinde hikayemiz bilindik hikaye lakin yönetmen marc webb'in ikinci filmi olmasına rağmen bu türde başarılı sahneleriyle takdiri hak ediyor. diğer taraftan sırtını bol bol cgi efektlerine dayamış bir yönetmenin filminden bahsediyoruz; bu da enteresan bir ayrıntı. bahsettiğimiz farklardan en önemlileri şunlardı: ailesinin peter parker'ı neden terk ettiğini öğrendiğimiz çocukluğuna gidiyoruz. sam raimi'den ayrılan filmin birinci özelliği budur diyebiliriz. örümcek adam olma hikayesinde herhangi bir değişiklik yokken kendisini fark ettikten sonra peter'ın ağ atıcı bir alet geliştirmesi enteresan bir ayrıntı olmuş. diğer filmde ağı nasıl attığı konusunda herhangi bir açıklama yoktu ki zaten milletin pek ilgi alanına da girmemişti zannımca. zaten anladığımız kadarıyla peter'ın elektronik aletler konusunda oldukça yenilikçi fikirleri olduğunu gördük. adam lise bebesi ama bildiğin elektronik kart yapıyor; helal olsun. bir diğer önemli nokta ise örümcek adam'ın peşine polisin takılması. sam raimi filminde bu işi gazetenin müdürü yapıyordu ama bu sefer iş ciddiye binmiş ve hatta sevdiği kızın emniyet müdürü olan babası örümceğin peşine düşürülerek olaya biraz da arabesk bir hava katılmış. çizgi romanda da böyle miydi bilmiyorum.
bu farkları göz önüne aldığımızda şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki hikaye yazarları, senaristler ve yönetmen çok ciddi bir şekilde ve aşırı derecede batman begins ve the dark knight'ın etkisi altında kalmış. hikayeye gerçeklik katma atına yapılan değişiklikler bile bunun birer göstergesi. hal böyle olunca ve tekrar çekim olması nedeniyle özgünlüğü kalmamış diyebiliriz. yine de yönetmenin bu işin altından kalktığını söylemek, hakkını teslim etmek olur. filmin ikincisi ne zaman gelir bilinmez lakin hayranları bu filmle uzun süre idare edecek gibi görünüyor.
Örümcek adam, Mister no ile birlikte en sevdiğim hayal kahramanıdır.
Sebebi şudur. Her ikisi de dayak yer. Kızlar terkeder. Biri hasta olur, diğeri sarhoş olur. kısacası diğerlerine nazaran daha insandırlar. Batman, Süperman, Ironman, Zagor, Çelik Bilek, Kaptan Amerika vb film olana kadar hiç bir sorunu olmayan herkesin gıpta edeceği özel hayatlara sahip insanlardı. Hatta süperman bir gözlüğü çıkarınca görünmez (tanınmaz) oluyordu. (Smallville de iyi hallettiler o kısmı)
bu film, film olarak bakılınca bayağı güzel. Fakat Bir örümcek adam filmi değil. içinde örümcek adam olan aksiyon filmi.
Örümcek adamın sorunları olmalı. Çalışmak zorunda kalmalı. Dayak yeyip bir hafta kendine gelememli o arada kız arkadaşıyla sorunları olmalı vb.
Lütfen may yenge de biraz daha yaşlı olmalı.
Not: Şu kadına May hala diyen zihniyeti kınıyorum. Ulan amca nın karısı hala mı?
işin duygusal boyutu çok fazla ön plana çıkmış. bir de allah aşkına şu peter park'ırı oynayacak yakışıklı bir eleman bulun. iki filmdeki eleman da ağlak, ezik sünepenin teki. herif örümcek adam kostümünün içinde bile karizma olamıyor. karikatürdeki ve çizgi filmdeki peter yakışıklı, örümcek adam olmadan da karizmatik, savaşırken bile espiri yapan bir adamdı. bu oğlanlar kim amk!
marry jayne nerde bu arada? ondan ne istediniz? flash gordon daha kaslıdır ayrıca! peter'ın en yakın arkadaşı osborne'u niye es geçtiniz? sığmadılar mı casta??
daha vasat bir kötü adam bulamadınız mı örümcek adam karakterleri içinde? kertenkele ne amk! bari flash'ı vampir yapsaydınız da alem karizma görseydi!
örümcek adam maskeli bir karakter bu arada! maskeyi 50 kere çıkaracaksınız, herkes yüzünü görecekse takmayın amk! polisten yardım alan ezik süper kahraman mı olur lan! vuruldu lan herif vuruldu! süper kahraman vurulur mu! örümcek hisleri nereye gitti!
kısacası sizin yapacağınız filmi, yazacağınız seneryoyu sikeyim!
Andrew Garfield'ın örümcek adam rolünü üstlendiği ve serinin en güzel filmidir.Bu filmde diğer filmlerine göre oldukça iyi duyguları vermişler bazı olaylar 1. serisiyle aynı olsada bütün serilerinden daha iyi bi not almıştır benim gözümde tavsiye ederim.
Şahsen ilk seri çok çok çok daha başarılıydı. Öncelikle bu filmin yönetimi berbat olmuş, fragmanlarda izlediğim sahneleri kesmişler, kısaltmışlar. Tüm film o kadar hızlı geçti ki, ne ara güçlerini keşfetti, ne ara ustalaştı hiç anlamadım. ilk seride çatıların üzerinde çalışıyordu ne güzel. Kızlada arası çok çabuk oldu, hele bi soluklan yeğenim. ilk filmde marry jane'i ayarlamak için ne zahmetlere girmişti bizim oğlan. Hele o binanın üstünden sarkarak başaşağı öpüşme sahnesi sinema tarihinin en iyi öpüşme sahnesi seçilmişti.
Bu filmde eksikliğini hissettiğim en büyük şeylerden biride müzikti. Müzikleri çok zayıf kaldı gerçekten. Unutmadan şunuda söyleyeyim, peter'ın amcasının ölümünü çok çabuk geçiştirdiler. ilk filmde ki gibi "Büyük güç, büyük sorumluluk ister." demesini bekledim ölene kadar, diyemeden patates gibi öldü adam. Gelelim teknik ayrıntılara, örümcek ağlarını yaptığı makineyi biraz daha ayrıntılı anlatabilirlerdi, ne ara yaptıda ne ara kostümüne yerleştirdi filan hiç göstermediler. Kostümüde aynı şekilde, ilk filmde kendisi çizmişti tasarlamıştı filan, satın alabilmek için kafes dövüşlerine katılmıştı yavrucak. Bu filmde para sorunu bile olmadı, maddi sorunları olmayan spiderman'e spiderman demem ben arkadaş. Mazlum, halktan birisi olarak alışmışız biz Peter Parker'a. Filmde beğendiğim tek şey efektlerdi, gayet iyi olmuş. Eeee yıl olmuş 2012 olsun o kadarda. Birde bizim kertenkeleyi, gerçek bir örümcek gibi etrafında dönüp kozaya aldığı sahne sağlamdı.
Son olarak işçilerin o inşaat makineleri bir hizaya getirip bizim oğlanın binanın tepesinden koşturması hafiften tüylerimi diken diken etmedi değil. Kısacası, ilk seri her türlü ezer bence.
Not: Kolunda dövme olan adamıda buldu mu, bulmadı mı belirsiz kaldı oda
uncle ben'in sondaki sesli mesajı gerçekten bir şeydi.
"Peter, I know things have been difficult lately and I'm sorry about that. I think I know what you're feeling. Ever since you're a little boy, you've been living with so many unresolved things. Well take it from an old man. Those things send us down a road; they make us who we are. And if anyone is destined for greatness, it's you son, you owe the world your gifts. You just have to figure out how to use them. And know that wherever they take you, we'll always be here. So come on home Peter, be my hero. I love you."
gereksiz bi filmdir. spiderman'in ilk filmini, o filmde geçen olayları düşünün. işte onunla senaryosu aynı sayılır. tabi adamlar efektleri sahneleri falan bi hayli değiştirmişler. ama yine de konusunu bildiğin bi filmi izlemek ne kadar zevk verir ki? bu yuzden vasat diye düşünüyorum. olmamış.
özellikle andrew garfield'ın performansının beklediğimden daha iyi olduğuna kanaat getirdiğim spider man filmi. sam raimi üçlemesinin ikinci filmiyle başa baş hatta 3d başarısıyla daha iyi. filmi gönül rahatlıyla 3d izleyebilirsiniz ben de tereddütle gittim çünkü son zamandaki 3d ler sadece fazla hasılat yakalamak için yapılmış oluyor boşuna baş ağrısı yaratıyor. film sam raimi üçlemesinden farklı olarak daha fazla bilim-kurgu işliyordu ki en sevdiğim kısmı buydu işin içine bilim girince ister türlerarası genetik aktarımı olsun ister mutasyon olsun daha bir gerçekçi oluyor.
sakın credits sahnesi bitmeden çıkmayın her zamanki marvel alışkanlığı bir sahne koymuşlar oraya film bitince bi 3 dakika salonda bekleyin çok değil.
daha önceki entrylerden birinde söz edildiği gibi gwen-peter ilişkisi mary jane ilişkisinden çok daha iyi olmuş söylemeden edemeyeceğim film boyunca emma stone yine soyadının hakkını verdi.
fragmanlarda peter'a amerikan futbolu oynar mısın? diye sorulunca "too dangerous" tarzında bir cevap veriyordu bu sahne filmde yoktu sanırım blu-ray cdlerden director cut olarak sunacaklar gişe hasılatları yetmiyor sanki.
spider man'in ağ atış makinesi daha iyi olmuş ve sadece bana mı öyle geldi bilmiyorum bu spider man eski üçlemedekinden bariz daha güçlü ve daha hızlı.
post credits scene'deki bence de mysterio çünkü curt conners'ı hapishanede kimseye yakalanmadan başka kimse ziyaret edemez diye düşünüyorum malum mysterio teleport özelliğine sahip onu kim canladıracak acaba ikinci filmde?
mysterio'un ikinci filmde villain olarak yer alacağını doğru kabul edersek gwen stacy 3. filmde ölecek demektir malum green goblin tarafından iyi bari emma stone iki filmde daha bizlerle.
martin sheen bana yine çok iyi geldi bu adamın her rolüne dramatik yaklaşıyorum son sahnede peter ben amcasının mesajını dinlerken duygulandım lan.
not: film iyiydi güzeldi de zamanlama olarak doymuş bir seyirciye denk gelmesi kötü oldu the avengers'ın ardından The dark knight rises'ın arifesine denk gelmesi filmin büyük şanssızlığıydı.
çok şahane olmuş filmdir. yani, spider man'den ne bekliyorsak, bize en güzelini verdi. hele ki ilk yarı, olm o ilk yarı şahaneydi ya. senaryo çok iyi gidiyor gibiydi. ikinci yarıda sıçtı biraz. olsun.
andrew garfield'a ayrı, emma stone'a ayrı hasta eden filmdir. gençler seviyorum sizi. çıkıyorsunuz hem, çok yakışıyorsunuz. seviyorum sizleri gençler.
az önce çıktığı filmdir kendileri. şimdiye kadar hiç bu kadar detaylı anlatılmamış olan peter parker'ımızın çocukluğunu ve gençliğini anlatmaktadır. güzel filmdir, izlenilesidir.
gerizekalı toby, sanki kendisine her allah'ın günü müthiş film teklifleri geliyormuş gibi spiderman serisine "aynı gidiyor, sıkıldım" deyip oynamayı reddeddiği için jim carrey'li bir sonraki filmi izleyemedik, çekmediler. onun yerine ne oldu aynı konuda başka oyuncularla daha boktan film çektiler. sil baştan. bu filme para verenin aklını sikeyim.