tekrar en başından başlatılan serinin ikinci filmi, sağ baştan sayarsak beş herhalde.
emeyzinglerin birincisinden ne hayır gördük de ikincisine gidelim. mey hala mey hala değil, pitır pitır değil. mericeyn zaten yok.
olmuyor. eski pitır ı istiyorum. bir treni zar zor durdursa da sevmiştik onu. muhafazakarız biz alışamadık yenisine.
spoiler olarak görmesem de yine de ne olur ne olmaz diye uyarımızı yapalım.
--spoiler--
önceki serilerden farklı olarak bu filmde, haşerenin new york sokaklarında kız kaçıran misali oradan oraya zıplarken amerikan bayrağının asılı olduğu direğe konma hastalığından vazgeçilmiş.
--spoiler--
bu süper kahramanlı filmleri sırf adet yerini bulsun diye izliyorum yoksa işim olmaz. aslında tobey maguire'nin oynadığı seri çok daha başarılıydı ama elaman seriye devam etmek istemeyince mecburen yeni bi örümcek adam aramak zorunda kaldılar. sonuçta buldukları apaçi (andrew garfield) hiç hoşuma gitmedi, elemanın tavırlar bildiğin apaçi, her hareketi yapmacık, kızla yaptıkları kavga bile çok arabeskti, hani ucuz kliplerde uyduruktan kavga edip ayrılırlar ya aynı onun gibi tırt bi ayrılık sonra yeniden kavuşma felan off içim daraldı yeminle.
emma stone'un her filmini izlerim kaçırmam ama bu filmde olmamış çok sırıtmış. mesela bir önceki seride mary jane rolünde Kirsten Dunst böyle göze batmıyordu. emma hep romantik komedilerde oynasın, trip atsın daha güzel. filmi izlerken acaba londra'ya mı gidecekler diye bi an yersiz heyecan yaptım. keşke biraz da oralarda atlasa zıplasa dedim ama yok yani, klişelere sadık kalmışlar amerikalıları kurtarmaya devam.
2014 yılı içinde sinemada görmek istediğim filmleri vizyona girdiği ilk günlerde izleme alışkanlığını oturttum. Ama izler izlemez olan hissiyatımı yazıya dökmeyi başaramadım, illa merak edip insanlar neler demiş onları okumak istiyorum. ama o kadar abuk şeylerle karşılaşıyorum ki, bu filmde de yanlış gördüğüm iddiaları yanıtlamak gibi bir zorunluluk hissediyorum. neyse;
--spoiler--
önce kendi fikrimi belirteyim: filmde çok eğlendim. leonidas ın eksikliğini bas bas bağıran 300:rise of an empire, marvel filmine gitmişken politik gerilime dönen captain america: the winter soldier dan sonra bir kere komedinin ağırlıklı olduğu bir süperkahraman filmi izledim. daha da güzeli, örümcek adam'ı sıkça takip ettiğim çizgi filmindeki mizahi duruşuyla görünce, bir de çizgi filmdeki sahnelerin neredeyse aynısını cgi destekli izlediğim ilk 15-20 dakika zaten tüm filme yetecek kadar memnun etti inanın. ama bir de, ilk filmde bilgisayar oyunundan evrilmiş gibi gözüken örümcek adamın kendi gözünden yapılan çekimler bir de üç boyutlu görüntü eklenince harika oluyor. ilk 3d izlediğim filmden aldığım kadar keyif aldım hem de öyle bir iki sahne dışında hissedilmeyen değil, 3d nin hakkını veren bir film olmuş. işte kötü karakterler, hikaye, sonraki filmlerin gelecek olması falan derken.. şahsi görüşüm, batman filmleri için dark knight neyse, örümcek adam için de bu filmin an itibariyle aynı yerde duruyor olmasıdır. ha, dark knight ile karşılaştırma mı derseniz asla; çünkü ne joker, ne harvey dent ne de andrew kardeşimiz birchristian bale eder. şimdi gelelim ipe sapa gelmez eleştirilere:
1) aşk filmi -romantik eleştirisi: arkadaşım gwen stacy e peter parker'ın aşık olması ve ummadığı zamanda kaybetmesi bilinen ve örümcek adam da iz bırakan bir olayken, bunu yansıtmanın neresi tuhaf olmuş anlamadım? peter sonuçta 20 li yaşlarının başında bir delikanlı, aşkını da ancak böyle yaşar. saçmalık.
2) harry osbourne olmamış: Şu filmde harry nin alttan alta dehşetini hisseden ve de haan ın oyunculuğunu hayrete düşürecek kadar güzel bulan bir tek ben olamam herhalde. filmle ilgili eleştiri yazan vatandaşlar var, yok harry nin saçı emo gibiymiş falan diye dalmışlar. ya öyle istemiş adamlar, ne var? başka detay mı yok, green goblin e dönüşme sahnesindeki dehşet, öncesindeki adım adım gelişimi falan yok harry'nin saçını okuyoruz. tövbe tövbe!
3) eski seri daha iyiymiş: sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: bok iyi! tobey maguire ı içinize sindireceksiniz, willem dafoe ve alfred molina'dan ve hadi bazıları için kirsten dunst'tan başka tutar tarafı olmayan seriyi bununla kıyaslayacaksınız? ya adam geberik seriyi alıyor, sıfır beklenti üzerine kurtarır bir ilk film yapıyor ve ikinci filmle evreni genişletiyor, elimizde de çizgiroman-çizgi filmine çok yakın bir örümcek adam var. eee? sam raimi mi? yok, kişisel olarak tercih ediyor olabilirsiniz ama kabul edin yokluktan iyi geldi.
4) her türlü aksiyon sahnesi eleştirisi: kahraman yerine kendinizi koyacak kadar ekrana kilitleyen, özellikle transformers serisindeki gibi örneklerde hızdan bir haltını anlamadığınız aksiyon sahnelerini tane tane seçebildiğiniz, yaratıcı ve mizahi yönü kuvvetli (evet doğru duydunuz) aksiyon sahnelerini merak ettim en son... avengers iyiydi kabul ediyorum, bir de örümcek adam filmleri içinde düşünün.
5) film dandik: koca koca firmalar, binlerce emek veren insan sen dandik de diye yapmış tabii. eh, vefasız herifler vesselam.
hoşlanmadığım noktalarını da yazmalıyım tabii: mesela electro nun olmamışlığı, bazı fazla klişe sahne ve senaryo parçaları, zorlama gözüken bazı sahneler... ama sanırım o da yönetmenin işine karışıp uygun gördüğünden kısa bir film talep edilmesi sebebiyle olmuş şeyler, bunu da unutmamalı.
--spoiler--
böyle işte, özetle gidin görün; mümkünse ekranı imax 3d olan bir salon olsun ki değsin.
Grafik ve görüntü kalitesini imax dışında bir salonda anlayamayacağınız yeni örümcek adam filmi.
Film hakkında bir yorum yapmayacağım izleyin kendiniz karar verin.
Ve en son olarakta sonunu bekleyin hemen çıkmayın salondan.*
yarın ülkemizde gösterime sunulacak olan dehşet fragmana sahip film. ilk film gibi eğlendireceğe benziyor ama mary jane watson un olmaması ve harry osborn karakterindeki hayal kırıklığı da eksiklere yazılmalı...
gameloft yapımı The Amazing Spider-Man 2 isimli mobil oyun. filmle aynı hikayeye sahip.
açık dünya
100 ana görev ve yan görevler
oyun içi sinematik detayları
aksiyon ve oyunun kötü kahramanı electro
elektro ile ilk kapıştıkları sahnede örümcek adamımızın, merdivende koşuşturan halktaki insanların en küçüğünden en büyüne hepsinin can sağlığını ince detayına kadar düşündüğü sahnenin kurgusu gerçekten taktire şayandır.