insanı acayip eğlendiren bi diziydi bu.gençlik dizisi diyebiliriz ama gençlik dizilerinde bulunan abuk klişelere bunda hiç rastlanmazdı.aşk sarmalları,güzel kızlar,yakışıklı erkekler,zengin aileler geyiğine hiç girmezlerdi.yarın ki bölüm ne olcak diye de insanı kastırmazlardı.dünyanın en güçlü adamı artie,petunya(dans edebilen dövme),çatlak servis şöförü drue(mutluysan ve biliyorsan ellerini çırp),endless mike(dizinin en baba piskosu),helen,anne,baba...vs.her bölümde farklı bir macera olurdu.sürekli çalan telefonun laneti,dondurmacının kayboluşu,abi pete'in kopya macerası,kardeş pete'in dans macerası...nickelodeon'da 18.30'da başlar 19.00'a doğru biterdi.şimdi bile olsa izleyebileceğim dizidir. (bkz: nickelodeon)
bi bolumde mom ve dad 2-3 gunluk tatile giderler.. bu tatil doneminde pete ve diger pete evi satarlar, parayi da yerler. tatil donusu ise cevap: 'evi dagitmayin dediniz, satmayin demediniz ki' gibi biseydi..
sıradan, orta zekalı büyük abi pete ve onun fırlama, haşarı, dayaklık kardeşi pete ve anneleri babaları arasında geçen komik bir diziydi. kaçırmazdım. keşke çocukluğum geri gelse, o eski tadı verse derim.