efendim;
dedik ki, aşk tesadüfleri sever ve incir reçelinden sonra, bu romantik havayı dağıtalım, biraz aksiyon yapalım. ama olmadı. filmin adında ajan geçince, bir de matt damon olunca, jeson bourne tadında bişey olacak zannettik. peki ne oldu?
bir doz daha aşk filmi aldık. biraz matrix tadı olan senaryosuna bişey de demeyeceğim. yine de güzeldi.
-ilişkiniz ciddi miydi?
+nişanlıydık
-o kadar da ciddi değilmiş*
matt damon u izlemek için gidilecek film. adam karizma. zaten başka hiçbir şeye bakmadan gittim izlemeye. hatun da* güzeldi yalnız, söylemezsem olmaz. filme gelirsek, konu iyiydi. ama çok daha iyi işlenebilirdi. yavan kalmış biraz. sürükleyiciliği de tartışılır. bence fena değildi, ama arkadaşın uykusunu açamamakla beraber, uyumasına da yardımcı oldu. tabi aksiyon filmi bekliyorduk orası ayrı. bahsettiğim uyuyan arkadaş, filmi itin götüne sokup çıkarsa da bence izlemeye değer bir filmdi. yorumlara bakınca da zaten hiç beğenmeyenler azımsanamayacak düzeyde. ne beklediğinizle alakalı olarak, hoşunuza gidebilir, ama yüksek beklentiyle gitmeyin derim ben.
film ilginç başlıyor, ilk yarıya kadar heyecanlanıyorsunuz sonra birden hök oluyorsunuz bu da ne. ne şaçmalamışlar diyerek bitiyor. kurgu çok zayıf. bir çok yerde senoryo kendiyle çelişiyor. senarist ilginiç bir konuya değinmiş ama tam oturtamamış. diyaloglar zayıf konusu itabariye baba diyaloglar geçmesi beklenirken en klişe sözleri facebooktan bulup koymuşlar gibi.
Philip K dick'in eserlerinin muhteşemliğinin yine yeniden perdeye layıkıyla aktarılamadığı filmdir.
Muhteşemliğinin layıkıyla aktarıldığı film için: (bkz: blade runner)* total recall da kült bir filmdir ancak bir blade runner değil maalesef ifinim.
sürükleyiciliğine laf edenler olmuş. hayret.
dün izlediğim, iyi ki izlediğim film.
milleti ikiye bölmüş okuduklarım kadarıyla ama ben gayet de beğendim.
filmin başında new york senatör adayı lafını duyunca pişman olmadım değil. ama filmin devamında, hele ki son kısmında gözlerimi alamadım desem yeridir. bir çok yerde ahanda sona geldik galiba dedim ama olayla ilerledikçe ilerledi; film uzadıkça da merak da arttı haliyle.
filmin finalinde verilen mesaj için bile izlenmeye değer.
--spoiler--
film başta mistik ve güzel gitse de sıradan bir ölümlünün o kadar ileri gidebilmesi fikri hoş olmamış. kadere başka türlü de karşı koyabilirdi, ya da klişe bir "chairman ile yüzleşme" fikri bile kurtarırdı filmi. gerçi yine de çok kötü değil, ama beklediğimin de altında olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. sırf matt damon için (tamam itiraf ediyorum emily blunt için de olabilir) gittim filme. keşke torrent'e başvursaymışım...
--spoiler--
--spoiler--
her şeyin bir plan çerçevesinde ilerlemesini saglayan kişiler matt damon'ı işe alırlar. ama o aşkından vazgeçemez. anlatınca güzel olmadı ama fragmanı gerçekten güzel.