cenaze merasimlerinin oscar ödül töreni tadında yapıldığı mübarek yer. cenaze namazı bu camide kılınmayan sosyetik insanın ailesine hoş gözle bakılmaz, hatta dışlanır. bundan sonraki durağımız tabi ki zincirlikuyu mezarlığıdır.
aynı mustafa sarıgül' ün cuma namazlarında cemaati yararaktan en ön safa kadar ilerlediği, sağa, sola sanırım herkese burada olduğumu gösterdim bakışı ataraktan tekrar arka sıraya geçerek uygun biryere geçerek namazını kıldığı camidir efendim. *
yahu güle eylene cem yılmaz dan dinlemiştik teşvikiye camii cenaze törenlerini. teşvikiye de iş görüşmesine gideceğim hemen 2 alt sokağında sosyete pazarının sokağı "deryadil" neyse ilk günüm yağmur yağıyordu ilk defa gidiyorum tabi bir ablaya sordum nerede burası diye . kocaman bir gözlük var yüzünde meğerse cenaze varmış gittim cenazenin başına bir fatiha merhuma... ama hakikatten arkada şahit oldum şaka değil bunlar ya yüzleri gözükmeyecek gözlüklerden * kendi kendime gülüp cem abinin kulaklarını çınlattım. hayır yani bir de komple sosyete orası bir kaç gözlüklü görünce ah diyorum yine birisi vefat etti e oranın selası gibi birşey bu * gözlüklüyü gördünmü oku fatihayı. rayben in kurucularının da ölmüşlerine kabuleyle ya rab "diye" ...
bir de şu var. camii'nin mimarisi harika... zaten osmanlı yapısı, olmasın mı ? şuhu içerisinde namazımızıda kılmışızdır. cumaları inanılmaz kalabalık oluyor.
yılbaşlarında nişantaşı çevresinde bulunabilecek tek açık umumi tuvalete sahip olan camiidir. bu sebeple özellikle yılbaşlarında ne kadar bira sarhoşu kişi var isebu caminin avlusunda yer edinir. hatta bu bulunma halini bazı sarhoş çiftlerin abartıp musalla taşınun üzerinde yiyişir halde olduğu * dahi tarafımdan bir yılbaşı gecesinde gözlemlenmiştir... **
bir ara abuzittin zelzele ile the kene'nin çiş ihtayacını karşılamak amaçlı gözüne kestirdiği camii. ama o zamanlar farkında değildiler onları bekleyen acı sonun. neyse girdik camiiye. tuvaleti gözümüzle bulup sola doğru yürüdük. ücret peşin veriliyormuş! neyse abuzittin çıkardı bi elli ytl uzattı adama. tabi ben adilik yapıp bendeki 10 ytl'yi vermedim. adam dedi bize çıkışta alın üstünü. (bkz: malligin tavan yaptigi an)
tamam deyip hızlıca indik merdivenleri. boş bulduğumuz yere daldık. çıkışta geldik adamın yanına, adam bize bu para sahte demez mi?
(bkz: honk)
elli ytl gitti neyse adam bir de üstüne 1.5 ytl istemez mi tuvalet parası. 50'nin üstüne de sahte yazdı yolladı bizi. orada anladık ki nişantaşında sıçmak bile güven, özveri, tecrübe ister.
