üzerinize düşmediği halde yardım edersiniz sanki görevinizmiş gibi. yardımınızı kabul eder amma velakin teşekkür etmez. yüzüne bakmaya değmeyecek insandır ama işte kimin ne olduğu geç anlaşılır. insanı insanlıktan soğutur.
dün akşam apartmanın bodrum katına bir şeyler taşıyoruz. arka kapının orada giriş, orada da kapı zili falan yok. bir kadın**, yanında çocuğu, kapıyı açacak elinde torbalar falan var anahtarla uğraşıyor, biz tam önünden geçerken iki kişi, elimizde yük, durduk birimiz tek elle kapıyı açtık o halde. fakat hödük kadın, bir teşekkür bile etmeden, yüzümüze bile bakmadan, geçti gitti.
diyeceğim odur ki, bu insanları şöyle tanımlayabiliriz; hödük, öküz, camış, hıyar, denyo, dingil, vs.
metrobüsde yada otobüsde zayıf yaşlı yada bir bayana yer verirsin zaten senin bir çıkarın olmayan bir durumdur ancak insan dönüp bakıyo bir teşekkür yada sağol oğlum falan yok sana yer verende kabahat amk deyip kenara geçiyorsun.
nefret edilesi insandır, ne demek teşekkür etmemek ya
sanki benim vazifem ona hizmet etmekmiş gibi, yapmam gerekeni yapıyormuşumda, karşımdakinin lükse bak teşekkür etmiyor sen kimsin ya asıl senin, sana cevap verdiğim muhattap olduğum için ayaklarıma kapanıp saatlerce teşekkür etmen gerek
şimdi,
olayda can alıcı iki nokta var.
birisi için birşey yaptığında teşekkür etmesi karşılığında mı yapılır, teşekkür yoksa sana ekmektek yok pasta ye anlayışı mı hakimdir eylemde bulunan insan evladına..
durum böyleyse vahimdir tez zamanda beyin nakli gerekiyordur.
diğer noktaysa insanlara teşekkür etmek zorunda mıdır istenmediği yada istendiği halde onun için bir şey yapıldığında? ben mi dedim size yada o kankam mı dedi bana şunu yapın diye?
şımarık sübyanlar sizi, face'de like alır gibi teşekkür almak mı istiyorsunuz..
atalarımız ne demiş iyilik yap denize at, bi ara tanıştırıyım sizi bi siksinler.
görgü kurallarını aşmıştır o kişi, senin yaptığının önemi olmaz o kişi için çünkü bel bağlamaz minnet duygusuna anliyün?
kesin alanya' lıdır. iyilik yaptığında görevini yerine getirmişsin addederler. en iyi ihtimal anlaşılamaz şekilde homurdanırlar. belki teşekkür ediyorlardır.
Önceden hiç umursamazdım ama artık teşekkür etmeyecek insana yardımı azaltıyorum. Bir de bunun, elin mecbur yapacaksın, diyen tipleri var. Allah onlardan korusun.
teşekkür etmek, iyi günler, günaydın, iyi akşamlar demek toplumsal normdur. sosyal bir toplum olmanın, bir nevi de medeniyetin simgelerindendir.
ne bileyim, asansöre binerken, apartmana girerken birisi kapınızı açsa teşekkür edersiniz, etmelisiniz.
artık toplumun geldiği nokta;
asansöre binersiniz, günaydın dersiniz ses yok, iyi günler iyi akşamlar dersiniz ses yok. bir daha da söylemezsiniz. duyacağınız şey şu; komşuluk bitmiş. ulan ben mi bitirdim komşuluğu?
kapıyı açarsınız, yüzünüze bile bakmadan devam ederler. bellboy muyum lan ben diye düşünürsünüz. bir dahakine açmazsınız, basıp gidersiniz, arkanızdan saygısız derler.
insanoğlu, toplumumuz garip. çok kasmamak lazım bir noktadan sonra.
özetleyeyim; teşekkür etmeyen insan öküzdür. ilişiğinizi kesin.
vurduruyordur. hayır yani ağzından iki güzel söz çıkınca bir tarafların mı eksilecek, o kadar "kolay gelsin" demişiz hiç yoksa bir eyvallah de be bey amca.
bugün yaşlı bir kadının eşyasını taşıdım istedi diye ama bana teşekkür etmedi. ama bayağı yaşlıydı sanki, çok yavaş yürüyordu ve bastonluydu. öyle olmasa zaten taşımazdım.