teğmen guy warneford nightingale

entry1 galeri0
    1.
  1. Çanakkale savaşını anlatan Gelibolu belgeselinde adı sıkça geçen ve olayların anlatıldığı farklı pencerelerden biri olan kişidir.
    Gelibolu belgeseli şu an kanal d de yayınlanıyor, belki 10 kere izledim ama her izlediğimde aynı ürpertiyi yaşıyorum.
    alıntı;
    ingiliz Ordusu için Gelibolu Yarımadası'na gelip Çanakkale Savaşları'na katılan Teğmen Guy Warneford Nightingale'in cepheden annesi, babası ve kız kardeşine gönderdiği mektuplar, muharebeler ve bunun getirdikleriyle mücadeleyi, kendisinin ve silah arkadaşlarının bakışlarını yansıtıyor.
    AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Nightingale, 1915 yılında Çanakkale Cephesi'nde ingiliz Ordusuna bağlı 29'uncu Tümen 86'ncı Tugay 1'inci Kraliyet Munster Alayında Osmanlı askerlerine karşı savaştı.
    Müttefiklerin, özellikle ingiliz birliklerinin "River Clyde" isimli kömür gemisiyle Seddülbahir'e yapılan çıkarmadaki birliklerde yer alan Nightingale, Gelibolu Yarımadası'nı terk edinceye kadar siperlerde yazdığı 49 mektubu annesinin yanı sıra kız kardeşi ve babasına gönderdi.
    "Sansür" mekanizmasının başında bulunan Nightingale, mektuplarında hem kendisi hem de diğer ingiliz birliklerindeki askerlerin psikososyal durumlarına dair bilgileri de aktardı.
    - "Burası cehennem"
    Karaya çıkarken yaşadıkları zorlukları betimlemek için günlük gazetelere gönderme yapması ve yine çıkarmada arkadaşlarının birer birer vurulmasını anlatması, Nightingale'in, işlerinin kolay olmayacağı zannına kapılmasına yol açtı.
    Nightingale, karaya çıkarken yaşadıkları mücadeleyi, "hırpalanma, mermi sağanağı, ölüm kapanı, berbat bir gece , korkunç bir ateş altında, müthiş bir zayiat, çok kötü bir gece" gibi terim ve deyimlerle belirtti.
    ingiliz subayının mektuplarındaki ifadelerden bazıları şöyle:
    "Öyle zor bir Türk direnişiyle karşılaştık ki geri dönüşü yoktu. Bütün gün bombalandık ve Türk keskin nişancıları gece boyu ateş açtı, saldırıya uğradık fakat moralimiz yerinde. Güney Afrika'da üç yıl içinde kaybettiğimizden daha fazla sayıdaki subay ve askerimizi, Çanakkale'ye çıkan bu taburda ilk üç gün içinde kaybettik. Karanlıkta, cesetleri örseliyor ve üzerine basıyorduk. Hava aydınlandığında şok içinde, en son Malta'da gördüğüm ve birlikte hoşça vakit geçirdiğim iskoç Krallığı Sınır Birliğinden bir subayın parçalarını toprağa gömüyordum. Times gazetesi, Binbaşı Jarret'ın öldürüldüğünü ve 5 kişinin de yaralandığını bildirmiş. ilk gün 20 subayını kaybeden Lancashire Tugayı gibi birçok bölüğün adı bile bu gazetede geçmiyor. Oysa Dublinliler tam liste halinde verilmiş. Sanırım gazetedekiler burada hiçbir şey olmadığını göstermeye çalışıyor ve Türklerle bir sürtüşme varmış gibi hareket ediyorlar. Halbuki burası cehennem ve idare edilmesi mümkün değil. Burada Fransa'da 5-6 ayını geçirmiş ve doğruca Mons şehrinde çatışmaya katılmış olan birçok subay ve asker var. Hepsi de orada yaşandıkları mücadelenin, burada olanlara ve son 14 günde yaşadıklarımıza kıyasla bir piknik olduğunu söylüyordu."
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük