tüik'in açıkladığı ekonomideki küçülme raporudur. iyi belleyin, tam 13.8, krizin başladığı abd de bile bu oran 2,5 iken, türkiye bu rekor küçülmeyle gerilemiştir. tüm dünya içinde sadece bizle beraber 4 ülke bu durumda. ve bu rapor henüz yılın ilk 3 ayı ile ilgili. fotokopide değildir, devletin resmi araştırma sonucudur. geçmiş olsun türkiye.
(bkz: hamdolsun bizi teğet geçmedi)
28 çeyrek boyunca büyüyen ekonomi hakkında başlık açmayan, bir sonraki çeyrek hakkında da* başlık açmayacak yazarın, mal bulmuş mağribi psikolojisini özetleyen ifade.
akp tipi ekonomi üstadlarının, fethullah tipi finans uzmanlarının reddedeceğidir.
derler ki, "tüm dünyada ekonomik kriz var, dünyada küçülmeyen ekonomi yok!" diye.
ancak, göstergeleri bizden çok çok daha iyi olan ülkelerde önlemler alınırken, biz üzerimize gelen yüklü kamyona "gel, gel, gel, gel" dedik. ayrıca o ülkelerin hiçbirinde hiçbir aklı evvel çıkmadı ki, "kriz bize teğet geçti" desin.
bak adamım, 11 eylül 2001'den sonra dünyada konjektür değişti, petrol fiyatlarında gerçekleşen yükselme ile beraber oluşan likidite bolluğu sonucunda sıcak para yatırımları gerçekleşti 3. dünya ülkelerine. düşük kur, milli paraya yüksek faize dayalı para politikası sonucunda suni bir büyüme oldu adamım. mortgage sistemine entegre olmamız için de 40 takla atıldı ki, allah'tan tam entegre olamadık, zaman yetmedi. bir de olsak düşün halimizi. kaldı ki, bu adamlar ülkenin başına geldiğinden bu yana kayıt dışı ekonomi konusunda zerre yol kat edilmedi. hatta, kara para aklama konusundaki yasayı ab direktiflerine, 2007 ve 2008 ilerleme raporlarında talep etmesine rağmen "ekonomiyi döndüremeyiz" şeklinde itiraf edecek düzeyde çıkaramadılar!
sonra dünyada mortgage çıkışlı kriz baş gösterince tüm ünlü ekonomistler "1929'dan sert olacak" dediler. ünlü ekonomist recep tayyip erdoğan ise, "yahu olur mu öyle şey niha, elbette teğet geçecek" dedi.
tabi, işsizlik artıyor bu sırada, iş yerleri birer ikişer kapanıyor, sanayici ağlıyor, kredi kartı borçluları, çek, senet, sepet davaları rekor kırıyor bizim ünlü ekonomist ord. prof. dr. recep tayyip erdoğan "niha, yahu endişelenmeyin, kriz teğet geçecek" diyor.
derken, kriz arkadan gelip arka kısmımızdaki oturma organımızda patlıyor iyi mi?
ha bir de şu deniyor, "kriz dış kaynaklı" sanki yaklaşık 8 yıldır gerçekleşen suni büyüme dış kaynaklı değilmiş gibi. dış kaynaklı suni büyüme, sıcak paraya dayalı suni büyüme gerçekleşince adamlar kendilerini ekonomi dehası zannettiler. "lan biz yapıyoruz bak" dediler. bugün 2001 krizinin olduğu dönemden büyük bir ekonomik küçülme var! 2001 krizi dönemindeki işsizden kat be kat fazla işsiz var! 2001 krizinden beter sayıda kapanan iş yeri var! edebiyata gelindiğinde "biz enkaz devraldık!" enkaz devraldın, mükemmel(!) yönettin şimdi ne oldu? dış kaynaklı!
"kriz var" deriz, "olur mu efendim, bankalar sağlam!" der ibibik. sağlam olmasının sebebi de kendileri değil ha, bankaların batmasını neredeyse imkansız hale getiren o çok salladıkları 57. hükümet'in çıkardığı bankacılık yasası. devlet ihale kanunu da yolsuzluklara zerre mahal vermiyordu ama 15 defa değişiklik yaptılar üzerinde zat-ı şahaneleri.
hadi bankalar batmadı, e adamım üretimi durduran fabrikalar? haciz gelen iş yerleri onları napalım? bence krizi yok sayanların oturma organına sokalım ne dersiniz? krizi nasıl yok sayıyorlarsa bu kapanan fabrikaları, üretimi durduran fabrikaları, o zaman içlerine alıp komple yok etsinler?
"bilmem kaç çeyrek üst üste büyüdük!" ne oldu? tek bir çeyrekte dalga gelip götürdü değil mi?
öyle formülde değişiklik yapıp, 1 gecede 4000 dolar kişi başına düşen milli gelirde artış yaparak "ekonomi" yönetilmez tayyip efendi!
adam gibi kabul et de ki, "bundan önceki suni büyüme bizim başarımız değil, dış kaynaklıydı, şimdiki kriz gibi!" ama diyorsan ki, "biz uçurduk türkiye'yi, biz mükemmel yönettik" diye, o zaman bugünkü krizdeki sorumluluğunu kabul edeceksin koç! öyle davos fatihi olmakla, "bize darbe yapmak istiyorlar" muhabbetiyle mağdur ayağına yatmakla olmaz bu işler.
bak şimdi bunları da yazdım ya, halk iradesine karşı olurum, postal yalayıcısı olurum bazı tatlı su demokratlarının gözünde.
yavrularım benim. bütçe görüşmelerinde ekonomiyi makarna, çay, simit ile anlatan adamı alkışlarsanız, ekonomiden anlayışınız da ancak makarna, çay ve simit kadar olur.
ülkenin halini gözler önüne bir kez daha seren rapor.
dün akşam rte ulusa seslendi, ilk defa oturdum dinledim. dedi ki:
"ekonomi dahil, her alanda değişimi kovalamaya devam ediyoruz."
evet, 2001'deki meşhur krizden daha fazla küçülmüş bir ekonomimiz var şu anda. değişimi çok güzel kovalamışız, hatta yakalamış, saçından sürüyüp, "napıyon lan sen, gel değişicez!" bile demişiz. *
"Hükümet olarak müzakereleri ilk günden bugüne kararlılıkla yürütmenin gayreti içinde olduk. Avrupa Birliği üyeliği, bugün de milletimizin büyük bir kısmının benimsediği, önemsediği, değer verdiği bir hedeftir."
şu anda herkes "para, para!" diye ağlıyor başbakan, her yer ergenekon'dan çalkalanıyor, kriz var ya, ne avrupa birliği? nerden çıktı şimdi.
daha yazardım da, üşeniyorum. bunlar aklı başında olan insanlar için yeterli.
kemal unakıtan' ın dediği gibi "kriz sadece başbakanı teğet geçti." geri kalanımıza ise koydu geçti.
ülke 2001 krizinden sonra en zor günlerini yaşadı ve yaşmaya devam ediyor fakat bir kesim buna "teğet" diyor...
teğet buysa allah dokundurtmasın!
krizin teğet geçmediğini, içimizden geçtiğini, geçerken de iç organlarımızı paramparça ettiğini ortaya koyan rapor. giren çıkan belli olmadığı için rahatladık artık. ekonomi küçülsede bazı şeyleri büyütüyor... iş bulmak, işte kalabilmek her şey sorun. oturup iki dakika keyifli muhabbet yapamıyor artık insanlar. çevrelerinde mutlaka ya bir işsiz, ya borca batmış biri oluyor. onları gördükçe kendi durumlarını da farkediyorlar. her an aynı duruma kendilerinin de düşebileceklerini. farkında olmayan, krizin teğet geçtiği bir tek hükümet var. psikolojik kriz adını veriyorlar. psikolojik kriz evet, yeni mezun olmuş arkadaşların dörtte üçünün işsiz olması tamamen psikolojik. üniversite kontenjanlarını arttırısın, iş imkanı sağlamazsın... hayaller dünyasında yaşıyor bazıları. lens takıyorlar gözlere daha güzel görünsünler diye, ama görünen değişmiyor. gördüklerimiz. kriz teğet geçmiş olabilir ama bize değil belki böbreğimize belki midemize belki de kalbimize. içimizden geçiyor ve hissediyoruz; şiddeti 13,8 .
13.8'e inanmak da biraz abes olur aslında bu kriz kazık gibi geçmiştir.
hadi rte geometri bilmiyor da bu tuik'in hesap bilmediğini daha önceki beyanlarında görmüştük.
işsizlik için yüzde 9 diyen adamlar eğer 13.8 diyorsa bilin ki 18-20 vardır!
yokuş aşağı gidişin göstergesi olan, ama halen kimilerince "büyüyen" ekonomimizden dem vurulduğu nanedir. bakacaksın bu kadar ordu ağzıyla sahte, yalan dolan belgeler düzenlemişler, bütün halkı oraya kilitlemişler, günlerdir bu konuşuluyor. bir tane başbakan var şimdi orada, adam her konuşmadan halen baykal'la, orduyla, bilmemneyle uğraşıyor. bunu da her konuşmada robota bağlamış alkışlayan gerzekler mevcut. ulan millet aç? sen ekonomiden haber versene biraz da?
ama napacaksın öyle "boş işleri" salla. tut bir tane albayı, "şöyle dedi, böyle dedi", ergenekon terör örgütü diye de uydur bir şey, incele milletin vesikalıkları, tipini sevmediğini al içeri falan. ölmüş insanların arkasından bile yandaşın sefil gazeteler aracılığıyla terbiyesizliğin dik alasını yap.
sanırım geçen sene bas bas bağırılan "ihracatta rekor kırdık" deyişlerine benziyor, akabinde ithalatın 40 milyar dolar altında kaldığı belirlenmiş ama bu bile sempatizanlarını "süper ülke olduk lan, işte akp rekor kırdı" deyişlerini engelleyememişti. şimdi buradan bile pay çıkaranlar var, önceden borç alınarak gerçekleştirilen sahte büyümelerin davasını sürdürüyorlar. neresinden tutsan elinde kalan bir hükümet, %13.8 küçülme mi? ona siz üzülün, kimilerinin umrunda mıdır? yok değil, cepleri halen dolu, kendilerine güvenen kerizler hala mevcut, niye dert etsinler ki? evet bu yokuşun ilk düzlüğüydü, henüz takla atmadık da umarım görmeyiz o taklaları. irticayla, türbanla, maganda üslubuyla, "baykal bana böyle dedi"lerle, bütün s.ktir boktan işlerle uğraşmaya devam. çok güzel, aferin.
tayyip çok değil daha 3-4 hafta önce dedi şuna benzer bir şeyler:
-krizi abartıyorlar*.
-teğet geçti ifadesini yineliyorum, türkiye bu krizden en az etkilenen ülke olacaktır.*
hakikaten de teğet geçti be, direği yaladı da auta çıktı.
hep yanlış anlıyor sözlük yazarları hep hep hep. kriz bizi teğet geçer derken, tayyip kimle konuşuyordu? kendi tabanındaki para babalarına. kriz onları teğet geçiyor doğru. gemi filosuna yeni katılanlar varmış zira... 13.8 ise türkiyedeki yaşayan insancıkları ilgilendirir. onları vurur ama dedik ya "insancık". o yüzden o kadar da önemli değil, dêmi fahrettin?
açıklanan rakamları göz önüne alırsak; teğeç geçmediğini söyleyebiliriz. hatta türk ölçü birimlerinden faydalanmak gerekirse bu durumu kol gibi girdi şeklinde özetlemek daha makul olacaktır.
her gün haberlerde çıkan veya canlı örneklerini gördüğümüz insanlara bakıldığında gayet normaldir. teğet geçti de bu insanlar boş yere mi işten çıkartılıyor, boş yere mi yüzlerce ekmek kapısı kapanıyor. haa doğru bazılarını * teğet geçti her zamanki gibi. ama olan yine aynı kesime oldu. şaka gibisiniz valla. teğet geçmişmiş.