tezhib

entry9 galeri0
    1.
  1. Süsleme sanatı. tezhiblenmiş esere müzehheb, tezhib usatasına da müzehhib denir.
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. eskiden el yazması kitaplar ve güzel yazı murakkalarının, kenarlarını boya ve altın süslemelerle tezyin etmel işine verilen isim.
    2 ...
  5. 4.
  6. Eski bir süsleme sanatıdır. Sözcük Arapça'da altınlama, yaldızlama anlamına gelir. Ama tezhip yalnız altınla değil boya ile de yapılır. Daha çok yazma kitapların sayfalarını, hat levhalarının kenarlarını süslemede kullanılmıştır.

    Tezhip doğuda olduğu kadar batıda da uygulama alanı bulmuş bir sanattır. Özellikle ortaçağda Hıristiyanlık'ın kutsal metinlerini, dua kitaplarını süslemede yoğun biçimde kullanılmıştır. Ama zaman içerisinde kitaplarda da resim öne çıkmış, tezhip yalnızca başlıklardaki büyük harfleri süslemekle sınırlı kalmıştır.

    Türkler'de tezhibin geçmişi Uygurlar'a kadar uzanır. Mani dininin Uygurlar arasında yayıldığı 9. yüzyılda tezhip sanatı da görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde islam ülkelerinde de tezhip yaygın bir sanattı. Anadolu'ya Selçuklular'ın getirdiği tezhip en gelişkin dönemini Osmanlılar zamanında yaşamıştır. 15. yüzyılda Mısır'da Memlûk sanatçıları ayrı bir üslup geliştirmişler, aynı dönemde iran'da ve ardından Timurlular'ın egemen olduğu Herat, Hive, Buhara, Semerkant gibi merkezlerde tezhip sanatı büyük gelişme göstermiştir. Herat'ta geliştirilen üslup daha sonra da iran tezhip sanatını büyük ölçüde etkilemiştir. Osmanlı sanatçıları da 15.-16. yüzyıllarda iran'la artan ilişkiler sonucunda Herat Okulu'nun birçok özelliğini yapıtlarında kullanmış, yeni bireşimler yaratmışlardır. 18. yüzyılda Osmanlı tezhip sanatı gerilemeye yüz tutmuş, klasik motiflerin yerini kaba süslemeler almaya başlamıştır. 19. yüzyılda ise sanatın hemen her alanını saran batı etkisi tezhibe de yansımış, örneğin Klasik dönemde tek olarak kullanılan çiçek motifleri vazolar, saksılar içinde buketler halinde görülür olmuştur.

    Tezhipte temel malzeme altın ya da boyadır. Altın, dövülerek ince bir tabaka haline getirilmiş varak olarak kullanılır. Altın varak su içinde ezilip jelatinle karıştırılarak belli bir kıvama getirilir. Boya ise genellikle toprak boyalardan seçilirdi. Sonraları sentetik boyalar da kullanılmıştır. Tezhip sanatçısı (müzehhip) bir kâğıdın üstüne çizdiği motifi önce sert bir şimşir ya da çinko altlığın üstüne koyarak çizgileri noktalar halinde iğneyle deler. Sonra bu delikli kâğıdı uygulanacağı zeminin üstüne koyarak delikleri yapışkan bir siyah tozla doldurur. Delikli kâğıt kaldırıldığında motifin uygulanacak zemine çıktığı görülür. Bu motif iyice belirginleştirilip altınla ya da boyayla doldurularak tezhip meydana getirilir.
    3 ...
  7. 5.
  8. el yazması kitapların, hat sanatı uygulanmış levhaların yazıların kenarlarını süslemek için kullanılan; dore - lame yaldız, boya ve boyama teknikleri kullanılarak müzehhip tarafından yapılan el sanatıdır.

    osmanlı dönemine ait kitaplar okunduğunda, yazarın kitabını padişahına hediye, emanet ettiği görülür, burdan yola çıkarak tezhip sanatının "sunumda saygı", "kitabı okuyan kişiye kişilere verilen değer", "kitabın içeriğine verilen değer" amacıyla ortaya çıktığı fikrine varabiliriz.
    2 ...
  9. 6.
  10. kağidin yaldiz ve boya kullanılarak bezenmesi işi.
    2 ...
  11. 7.
  12. ayrıntıların ne kadar önemli şeyler olduğunu ve bunun için büyük sabır gerektirdiğini anlatan sanat. ama sonucu düşündüğümüzde sabretmenin çokta zor olmadığı görülecektir.
    3 ...
  13. 8.
  14. Altinla bezeme sanatidir.bati sanatiyla dogu sanati arasindaki en büyük farki kolaylikla görebilecegimiz öznelliği,narinligi ile ön plana cikmis geleneksel bir 'sabir' sanatimizdir.bu sanatta ya basarili olursun ya da olmazsin,arasi yoktur!'vay efendim ben burada soyut calistim,renklerle oynadim,begenen ve begenmeyenler olabilir'deyip de kendini kurtarma cümleleri ise yaramaz.kanimca! hatta kanimca degil gercekci bakis acisiyla;bati sanatlarindan cok daha önce ekspresyonizmi,sembolizmi ve hatta sürrealizmi yasamis bir sanattir,üzerine fazla ekleyememiş o ayrı.ee klasik müzikde de ayni sey söz konusudur:ee klasik ve romantik dönemin üzerine eklenenler her nekadar basarili olsa da bu dönemler kadar yaratici ve etkileyici degildir.belki türkler de bunun farkinda olduklari icin klasik tezhibin üzerine modernizmi koymayıp hep çekici kalmayı amaclamis olabilr.bu yönüyle de bana cekici gelir:)
    0 ...
  15. 9.
  16. sözlük anlamıyla altınlama, genel manada ise çeşitli ayarlarda altın ve değişik boyalar kullanılarak yapılan klâsik kitap süsleme sanatımızdır. tezhib sanatını icra eden erkeklere müzehhib, hanımlara müzehhibe denir.
    türklerin 8. asırda uygurlarla başlayıp orta asya’dan çeşitli kültürlerle kaynaşarak anadolu’ya getirdikleri tezhib sanatı, beylikler, selçuklular ve osmanlılar döneminde her zaman büyük saygı duyularak ve zaman içinde geliştirilerek sürdürüldü ve günümüze kadar gelebildi. çeşitli kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla bu dönemlerin hükümdar, sultan ve devrin ileri gelen devlet adamlarınca, bu sanatı icra eden sanatkarlara ayrı bir önem verilirdi. sanatlarını en iyi şekilde sürdürebilmeleri maksadıyla saraylarda atölyeler kurulurdu. bunun sonucu olarak, şimdi başta istanbul olmak üzere bursa, konya, edirne gibi devrin başkentlerindeki kütüphanelerde bu sanatı bu güne taşıyan binlerce eser bulunuyor.
    yurdumuzun çeşitli müze, saray ve kütüphanelerinde, araştırmacıların incelemeye ve seyretmeye doyamadıkları güzellikteki yazma eserler arasında başta kur’an-ı kerimler, tuğralar, fermanlar, murakkalar, vakfiyeler ve ilmî kitaplar yer alıyor. halen en çok istanbul’da yaygın olan tezhib sanatı, ankara, izmir, konya gibi şehirlerimizde açılan çeşitli kurslar ve fakültelerde okutulan derslerle, hak ettiği yeri bulmaya çalışmakta. ayrıca çeşitli vakıfların, derneklerin bünyelerinde açtıkları kursların yanı sıra, bu güzide sanatımız üniversitelerimizin güzel sanatlar fakültelerinde ana sanat dalı olarak da okutuluyor.
    tezhib sanatı; sabır, sebat, çok okuma, araştırma ve eser incelemenin yanı sıra, usta-çırak usulü öğrenilen ve çok incelik isteyen eşsiz bir sanatımız.
    “çok görerek göz, çok çizerek el eğitimi”, tezhib sanatında ana prensiptir. gayet azimlisabırlı, uzun bir eğitim isteyen tezhib sanatına başlayan bir sanatkarın; onun zenginliğini, güzelliğini tanıdıktan sonra kopması imkânsız gibidir.
    tarihin süzgecinden gelen çok değişik motif ve tekniklerin bir araya getirildiği orijinal çalışmalar kendi aralarında gruplandırılır. klâsik tezhib, halkâr, sazyolu, 17. asırda türk tezyini sanatlarına giren şükûfe dediğimiz çiçek minyatürleri, eğri çizgilerin bir araya gelmesiyle çok zengin kompozisyonların oluşturulduğu münhani çalışmaları bu türler arasında.
    altının pırıltısı, renklerin doyumsuz güzelliği, motiflerin zenginliği, çalışmanın inceliği ve zerafetinin yanı sıra tarihimizle, kültürümüzle içiçe yaşamanın verdiği haz, tezhiple uğraşmayı bir zevk haline getirerek, güzel eserler yapabilme gayretini artırmaktadır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük