"Tek bir kelimeden binlerce anlam çıkardığım günler de oldu, yazılan uzun cümleleri görmezden geldiğim günlerde. insanlara inanmaya çalışmaktan yoruldum. Hayatıma giren her yeni insan, yeni bir yük benim için. insanların gündelik hırsları komik geliyor bana, hayatı ciddiye almıyorum. Yaşamlarına bir kez bile dışarıdan bakamamış insanların, gerçekten dürüst olabileceğine inanmıyorum. Böyle insanları sevmiyorum, onlar da beni. Her şey karşılıklı."
Bu kadını çok seviyorum. Çokta güzel bir bayan. Ama ayrılışı kendisine yakışır şekilde olmadı. iyi ki varsın güzel insan.
"Anlatamayacağım. Bu insanlar Guguk Kuşu filmini de, Napolyon'un yaşamöyküsü filmini de, limana yanaşan beyaz bir yolcu gemisini de, vitrinlerdeki yeni sonbahar giysilerini de aynı gözlerle seyredebiliyorlarsa, elimden ne gelir?"
yaşamım boyunca uykuyu beklediğim kadar hiçbir şeyi beklemedim.
ancak anlamsızlık ve acı sonsuz bir gelişigüzelliğe vardığı günlerde derin derin,uzun uzun çok yorucu uykuları uyudum.
yorgun,isteksiz ve umutsuz uyanıncaya dek.
“Her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu. Belirsizlikler arasında belirlemeye çalıştığımız yaşam gibi. Sevgi isteği, kendi kendine yaşamı kanıtlama dileği kadar büyük. Belki kendilerine yaşamı kanıtlamaya gerek duymayan insanlar, sevgileri de derinliğine duymadan, acıya dönüştürmeden yaşayıp gidiyorlar. Ya da sevgiyi sevgi, beraberliği beraberlik, ayrılığı ayrılık, yaşamı yaşam, ölümü ölüm olarak yaşıyorlar. Oysa yaşam ölümle, ölüm yaşamla tanımlı.”
intihar, intihar üzerine, dünyada nefes almaktan acı duyan bir kadın. babası ona elindeki kuruyemişleri göstererek " böyle güzel yemişler varken, ölmeyi düşünmek niye ?" sözünü cok acınası bulmuş ki bu sığlık tezer özlü için kabul edilemezdir.
Bir kez olsun ruhuna dokunabilmek isterdim tezer özlü'nün. onu yaşayabilmek.
Çok diş ağrısı çekmiş. Bu ağrının ne derece katlanılmaz olduğunu, hele bir de günlerce dinmiyorsa, iyi bilirim.
Tezer ozlunun gunluk tarzi kitaplarindan borderline kisilik oruntusunde oldugu soylenir. Daha cok yogun depresyonu hissederiz fakat dissosiasyon da ealik etmekte, hafizasinda bosluklar, yogun degersizlik hissi, ani evlilik bosanma kararlari borderline'i akla getirir.
Çocuklugun soguk geceleri kitabinda ruh sagliginin kotuye gittigi zamanlari, hafizasindaki bosluklari, aciyla hayata baglanmasini sadece okumaz hissederiz.
kitaplarından yazılar koymak isterdim ama aklımda olan bir yazısı vardı onu bulamadım ve güzel yazılarından birini de seçmek olmaz hepsini koymak gerekirdi o yüzden bir yazısını koymadım.
ruhunu hissedebildiğim bir kadın tezer özlü. düşüncelerini, hislerini, arzularını, düşlerini, acılarını, sevgisini yani ruhunun her kısmını kelimelerinden hissedebildiğim bir kadın.
ve bir hissini çok iyi anlıyorum, doğduğumdan bu yana hissettiğim bir şeydi bu benimde. bir yere ait olamama hissi. tuhaf bir his insan nerde durursa dursun ait olmadığını biliyor gezmek gitmek istiyor ama sorun da bu gidecegi yerde de bu his var. birine ait olamama hissi bir teslimiyet yaşayarak bu histen çıktım ama bir yere ait olamama her an var olan bir his.
tren yolculuklarını seven ve tren yolculuğunu hisleriyle bütünleştiren ve bunu anlatan da bir kadın. tren yolculukları cidden de güzeldir gezmenin en güzel hali gibi.
ve ruhundakileri tamamiyle anlatamadığının da farkındayım bu yazılarından ve hislerinden anlaşılıyor. sakladığı hisleri düşünceleri vardı kendi ruhuna sakladığı her insan gibi derinde saklı olan. ve tezer özlü gibi bir kadının ruhunu sevmek bunu kelimeler değil hisler anlatır sadece.
Beğenmemeyi, kendine yakın hissetmemeyi anlarım da türk edebiyatında yer etmiş bir kadını elif şafakla bir tutmak neyin kafası?
Canan Tan kitaplarıyla bir tutmak neyin kafası onu sorgulamıyorum bile.
Sevmeyeni de var fakat bence özgün bir yazar-mış. Severek okuduk.
Karşıma çıkan her şey yetersiz. Soluduğum her şey yetersiz. Dalgalar, odalar, mekanlar, sevgiler yetersiz. Suların tadı yetersiz. Günlerin uzunluğu yetersiz. Haftaların günleri yetersiz.
" Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yanım yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. iyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. istediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. içgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. Hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz. Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. işyerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım... "