sadece ülkemizde olmayan gelenek. bildiğim kadarı ile çoğu ülkede gelenekselleşmiş bir durumdur.
ama tabi ülkemizde her şeyin b.kunun çıkarıldığı gerçeğini göz önüne alırsak, ülkemizde kadınlar günü kıvamına gelmesi uzun sürmemiştir. öğrenci, tez sunma stresinin yanında "ne ikram etsem" stresini yaşamaktadır bir de. hocalarımız da yani hiç "ya ne böreği çöreği, tezini sun yeterli canım" dememekte bildiği "azıcık daha kısır koysana" tarzı yaklaşmaktan geri durmamışlardır.
işi abartıp "ya sen yarın bize börek çörek getirme, sunumdan sonra bir balık restoranına götür bizi" diyen hocalar olduğu rivayet edilir.
askerde de buna benzer bir uygulama var. "tezkereci çayı" dedikleri bir hadise. diyelim tezkereye bir hafta veya daha az kaldı, tezkereci asker olarak, koğuşta "taşak yapmak" denilen bir sürece geçersin, ne içtimaya ne spora filan çıkmazsın. işte bu seviyeye gelmek için öncelikle silahını cephanelikten sorumlu astsubaya teslim etmen gerekir. ben mesela aldım tüfeğimi (hatta ibne silahçı kasaturasının kılıfını çıkarmış ki, kasaturamın kılıfı nerede diye gideyim, para istesin. ben de o piyasada yokken başka bir kasaturanın kılıfını aldım) taktığım gibi cephaneliğin yolunu tuttum. Oradaki astsubay "vaay demek tezkereyi alıyon. silahını teslim ediyon. hayırlısı ossun da, böyle kuru kuru olmaz. git kantinden kek, kola vs. (baya uzun bir sipariş listesi vermişti) al öyle gel" dedi bildiğin kerli ferli adam, la havle deyip gittim siparişlerini aldım. götürdüm, tüfeğimi teslim aldı, teslim alındı evrağını götür bölük komutanına imzalat dedi, ona gittim. o dabir sürü sipariş... onları da hallettim. koğuşa geldim. "tezkere çayımız nerde" diye bölük isyan ediyor. gittim kantinciden bir kazan çay demlettim, cips, çerez bir ton nevale aldım, döktüm önlerine. tabi çavuşum, paran pulun var mı diye soran yok. vardı allah'tan da hallettik. sonra bir hafta taşak yaptım. ooh şahane. kaldıran yok eden yok. sonra da süreyi doldurur doldurmaz, kimseyle vedalaşmadan sıvıştım kışladan sabah. bölük komutanı "olum arkadaşlarınla vedalaşmayacak mısın? içtimayı bekle öyle gönderelim seni" dedi, yok dedim komutanım. işim gücüm var. bu da böyle bir askerlik anımdır.
ülkemizde ilginç bir şekilde gelenekleşmiş uygulama. bazı jüri üyeleri her sunumda pasta börek beklemeye başladı, bazı adaylar bu yüzden sırf ayıp olmasın diye getiriyor. bu tür ikramlar jüri üyeleriyle samimiyeti artırıyor, gerginliği azaltıyor ama yüksek lisans/doktora adayı tezi sunarken jürinin tez yerine yemeğe odaklanması ciddiyeti bozuyor.
aslında ayran veya başka bir süt ürünü ikram etmek daha mantıklıdır içindeki laktik asit sebebiyle uyku bastíracaktır ve sizin teziniz üzerine yeterince kafa yorup büyük hatalar bulamayacaklardır.