şanslıysanız danışman hocanız öyle bir konu söyler ki cuk diye oturtur tamam hocam bu olsun dersiniz ya da lisans dönemine başladığınızdan beri kafayı kurcalayan bir şey vardır lap diye yapıştırırsınız konuyu.
ama gel gelelim her zaman böyle olmuyor danışman hocanız öyle bir konu söylüyor ki haşırt dı bılek bord. haliyle uygun bir dil ile olmaz deyip yeni bir konu bulmak veya yeni tavsiyeler almak gerekiyor. bu da sıkıntı, büyük sıkıntı büyük.
şu an içinde bulundugum durumdur. Adamı strese sokar. Tez konusunu bir bulayım sonra kütüphanelerden çıkmam, toplarım kaynakları, okurum, altını çizerim, sonra yazarım tezimi cillop gibi dersin ama önce tez konusunu bulman gerekiyor. yok arkadaş, ulusal tez merkezindeki tezlere bakıyorum, herkes bulmuş bir şeyler yazmış bir ben miyim ulan mal. çıldırmamak elde değil. tez konusunu bulmak tezi yazmanın yüzde 75 idir demişti de bir arkadaş inanmamıştım. sözlükten tavsiyesi olanlar, deneyimli olanlar da hiç demediler ki aga bu nedir.
3 konu geldi aklıma sırayla, hepsinde "tamam bu" dedim, hepsi için onlarca makale - kitap taradım, en azından abstractları vs. okudum, indekslere baktım falan. hatta neler anlatıyorlar tek tek özetledim ufaktan not aldım, kurguladım falan. ama hepsi de öyle ya da böyle elimde patladı. ya kısır döngüye girdi, ya kaldıramayacağım bir yük geldi beni aştı, ya da danıştığım hocalarım yapıcı eleştirilerle elime verdi..
şu an daralan zaman, kaybolan birkaç ay, artan stres ile başbaşayım. son bulduğum konu da elimde patlar gibi.. hocam zamanında demişti en zor aşama budur. güzel konu ve araştırma soruları bulunca gerisi kolay demişti. hakikaten sanırım en zor kısmı bu. konuyu ve soruları belirleyebilsem okumada, literatür taramasında, yazmada vs. çok daha az sıkıntı yaşarım, az çok deneyimim var bu konularda..
siyaset, iletişim, yeni medya falan gibi konularda ( bu konuların harmanlandığı konularda ) seksi fikirleri olanlardan fikir alabilirim.
