kendisiyle ahbaplık etmiş bir postacı tanıdıgım insan. kendisi insafsız sallar.
bir anısın anlatam bari.
bir gün teyo pehlivan kahvede otururken ecevit çıkmış tv de. demiş ya bu ecevit benim eski arkadasımdır. tabi inanmamıslar kalkmıslar gitmisler ecevit bunları kapıda karsılamıs vs. sonra geri dönmüşler demirel cıkmıs tv de. demiş bu daha da eski arkadasımdır. yine inanmamıslar gitmişler çankayaya demirel kapıda karsılamıs bunları. vay anasını deyip dönmüş köylüleri. sonra tvde clinton cıkmış. teyo pehlivan demiş ben bunu da tanıyorum. hadi be sende yeter bu kaddar attıgın gidelim amerikaya demişler. beyaz saraya girmiş teyo pehlivan diğerleri dışarda kalmış. yarım saat olmus gelen giden yok. yoldan bir amerikalı çevirmişler. gel hele bakalım seni sırtımıza alalım söyle bize içerde neoluyor diye.
amerikalı çıkmış omuzlara bakmış. demiş "içerde iki adam var konusuyorlar, biri bizim teyo pehlivan diğerini tanıyamadım"
atatürk ve lenin erzurumuna tavla oynirler. atatürk yenilince, tabi kurnaz adam, verir mi hiç erzurumu lenine diir ki
a: ele lenin, sana erzurumu verirem ama bir şartla verirem. teyo emminin oturduğu evi ve etrafını vermirem
l: taaauu! ele bu atürke! ben teyo emminin olmadığı erzurumu nediyim. istemirem erzurumu da, al senin olsun.
şeklinde bir olay gerçekleşmiş ve teyyo emmimiz erzurumun kurtulmasına vesile olmuştur. asıl adı tayyip tir. teyyo denmektedir kendisine. allah rahmet eylesin.
