emniyet genel müdürlüğü bünyesinde merkez ve taşrada çalışan tüm memurların (müdüründen, yardımcı hizmetler çalışanına) mobbing veya psikolojik baskıya maruz kalmaları ihtimali var. ama genelde en altta çalışanlar bu konudan müzdariptirler.
olay şöyle gelişiyor; sabah görevli olduğu rize p.m.y.o çıkıp lojmandaki evine gelen tevrat, kuru sıkıdan bozma (!1) silahıyla göğsüne bir el ateş edip(!2) balkondan aşağıya atlamak suretiyle intihar ediyor (!3). arkasında bıraktığı not kağıdında ise ''kimse sorumlu değildir'' yazıyormuş.
(!1) e.g.m bünyesinde memur, işçi, uzman, öğretim görevlisi vb gibi görevlerde çalışan her birey taşıma ruhsatlı silah alabilir. bakın bulundurma demiyorum dikkat ederseniz. hatta genelde hibe yoluyla gelen silahlar çok ama çok minik ücretler dahilinde e.g.m personelinde satılır.şimdi, nasıl olur da bu tarz avantajlara sahip olan e.g.m personeli kuru sıkıdan bozma bir silah( ki suçtur) bulundurur. bu 2.dünya savaşında cepheye tank yerine bisikletle gitmek gibi bir şey.
(!2) ben japonlar hariç göğsünden veya karnından kendine zarar vererek intihar eden rastlamadım. yazılı ve görsel medyayı hepimiz takip etmekteyiz. hiç kendisini göğsünden vurarak intihar etmeye çalışan bir şahısla karşılaşmadım. intihar etmeyi kafasına koyan bir insanın hayatla bağlantıları bitmiştir ve bir an önce göçmek ister. ölüm acısız ve çabuk olmalıdır. ama tevrat sanki ölmek istemiyormuş gibi.
(!3) normal şartlarda psikolojisi bozuk bir insanın yaması gerekeni göğsüne ateş ettikten sonra yapıyor tevrat. bana çok ilginç geldi.